Nahda Barajı: Sudan yeni müzakerelerin başarısız olduğunu duyurdu

Nahda (Hedasi) Barajı
Nahda (Hedasi) Barajı
TT

Nahda Barajı: Sudan yeni müzakerelerin başarısız olduğunu duyurdu

Nahda (Hedasi) Barajı
Nahda (Hedasi) Barajı

Sudan Sulama ve Su Kaynakları Bakanlığı yaptığı açıklamada, Nahda (Hedasi) Barajı ile ilgili yeni tur müzakerelerin başarısız olduğunu ve üç ülkenin konuyu Afrika Birliği'ne (AfB) havale ettiğini duyurdu.
27 Ekim'de başlayan son turun bir hafta sürmesi planlanmıştı. Sudan Sulama ve Su Kaynakları Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Bu turda somut bir ilerleme kaydedilemedi" ifadeleri yer aldı.
Söz konusu açıklamada, üç ülkedeki sulama bakanlarının turu Çarşamba günü bitirip dosyayı AfB’ye iade etme kararı aldıkları belirtildi.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da barajla ilgili devam eden müzakereleri tamamlamak için bir yol haritasına ulaşılamadığını duyurdu. Bakanlık sözcüsünün resmi Facebook sayfasında yayınlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Üç ülkenin her birinin AfB'nin mevcut başkanı olarak Güney Afrika'ya bir rapor sunması konusunda anlaşmaya varıldı. Raporlar, 26 Haziran-21 Temmuz 2020 tarihlerinde düzenlenen ve üç ülkenin Nahda Barajı'nın doldurulması ve işletilmesi konusunda bağlayıcı bir yasal anlaşma imzalaması konusunda karar verilen zirve çerçevesinde, AfB heyetinin bu iki toplantısının çıktılarını uygulama yolları ve toplantıların seyri ve vizyonlarını içerecek.”
Hartum'da Pazar günü Sudan, Mısır ve Etiyopya arasında Etiyopya'nın Nil Nehri üzerinde inşa ettiği barajla ilgili görüşmeler yeniden başlamıştı. Kahire ve Hartum barajın işletilmesine yönelik mekanizmalara itiraz etti.
Video konferans yoluyla düzenlenen ve bir hafta süren görüşmelere üç ülkenin sulama bakanlarının yanı sıra, AfB, Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Bankası temsilcileri de katıldı.
Önceki üçlü müzakerelerde, 145 metre uzunluğundaki Rönesans Hidroelektrik Barajı’nın arkasındaki devasa rezervuarı doldurmak için bir anlaşmaya varılamadı.
Elektrik üretmek için kullanılacak olan bu baraj, özellikle su ihtiyacının yüzde 97'si Nil Nehri'ne bağlı olan 100 milyon nüfusluk Mısır ile anlaşmazlıkları gündeme getiriyor.
Sudan, barajın selleri düzenlemeye yardımcı olacağını düşünse de, aynı zamanda Etiyopya'nın barajı tek taraflı doldurması durumunda milyonlarca hayatın "büyük risk" altında olacağı konusunda uyarıyor. 
Öte yandan Etiyopya, projenin elektrik ihtiyaçları ve ülkesinin kalkınması için gerekli olduğunu belirterek, nehir havzasındaki su akışının etkilenmeyeceği konusunda ısrar ediyor.
Nil'in mansap iki ülkesi Mısır ve Sudan, barajın işletilmesi konusunda bağlayıcı bir anlaşmaya varmak istiyor. Ancak Etiyopya bu kararı kabul etmiyor. 
Geçen yaz Mısır'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne şikayette bulunmasının ardından Mısır ile Etiyopya arasındaki gerilim artmıştı.
Müzakereler esas olarak barajın doldurulma süresi konusunda bir anlaşmazlık durumuyla karşı karşıya. Bu durum, Etiyopya'nın 21 Temmuz'da ilk yıl hedeflediği dolum oranına ulaştığını açıklamasının ardından daha karmaşık hale geldi.
BM’nin gözetiminde düzenlenen müzakereler AB,  Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD ve Dünya Bankası tarafından da takip ediliyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Ekim ayı sonunda Mısır'ın barajı yıkma tehlikesinden bahsetmesi Etiyopya'yı kızdırdı. Trump söz konusu açıklamasında şunları kaydetti:
“Durum son derece tehlikeli. Onlar (Mısırlılar) barajı yok edecekler. Bunu açık ve net bir şekilde söylüyorum ki bu barajı yok edecekler. Bir şeyler yapmalılar."



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.