Fransa terör kartıyla Tunus’a baskı yapabilir

Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi
Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi
TT

Fransa terör kartıyla Tunus’a baskı yapabilir

Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi
Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi

Tunus’ta insan hakları örgütleri, Fransa'nın, Nice kentinde meydana gelen terör saldırısını Tunus'a daha fazla baskı yapmak için kullanabileceği konusunda uyarıda bulundu.
İnsan hakları örgütlerine göre Paris, Tunus'a, Fransa'da ikamet eden yasadışı Tunuslu göçmenleri sınır dışı etme, sınırları izleme, yasadışı göçmenleri çıkarmak için platformlar oluşturma ve göçmenlik meselelerini sosyal ve ekonomik konulara göz ardı ederek tamamen güvenlik yaklaşımıyla ele alma kararlarını kabul etmesi için daha fazla baskı yapabilir.
İnsan hakları aktivisti Mesud Ramazani, terörle mücadelenin “insan hakları değerlerini güçlendirmeyi ve bunları yaymak için çalışmayı, değerleri desteklemeyi ve başkalarını kabul etme kültürünü çoğaltmayı sağlamalıdır” dedi. Ramazani, terörle mücadelenin, güneye kıyısı bulunan ülkeleri ile Akdeniz'in kuzey kıyısı arasında özgürlük ve adil işbirliğini sağlamayı gerektirdiğini belirterek, Tunus'un göçmenleri cezalandırma olasılığına dair gerçek endişelerinin olduğunu belirtti. Tüm Tunuslu göçmenlerin büyük bir kısmı ve toplu olarak İtalya ve Fransa'da tutulduğunu dile getiren aktivist,  Nice terörist operasyonuna odaklanmanın "herhangi bir yasal güvence olmaksızın tutukluluk ve zorla sınır dışı edilmeye yol açabileceğini" söyledi ve hükümeti bu gibi durumlarda herhangi bir anlaşma imzalamamaya çağırdı.
Bu endişeler, Tunus'un bu hafta sonu için planlanan Fransız İçişleri Bakanı Gerald Darmanan'ı ziyaret etmeye hazırlandığı sırada geldi. Bu ziyaret, esas olarak teröre karşı mücadele ve Tunuslular da dahil olmak üzere terörle suçlanan yabancıların sınır dışı edilmesine odaklanacak. Tunus ve Fransız cumhurbaşkanları, bir telefon görüşmesi sırasında, terör şüphesiyle iki ülkenin uyruklarını elinde bulunduran bazı göçmenleri sınır dışı etme konusunda anlaştılar.
Bu bağlamda, radikal örgüt uzmanları, Fransız İçişleri Bakanı'nın Tunus ziyaretinde üç temel dosyayı tartışmaya açacağını söyledi: Birincisi, iki ülkenin Tunus vatandaşı İbrahim el-İsavi tarafından gerçekleştirilen terör saldırısının koşullarının ortaya çıkarılması konusundaki işbirliğiyle ilgili.
İkincisi, İtalya'nın Fransa da dahil olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine geçiş bölgesi haline geldiği göz önüne alındığında, Tunus'un şüphelilerin iadesine veya terör olaylarında hapis cezasına çarptırılmasına dair talep, üçüncü dosya ise, Fransa'ya yönelik üçüncü gizli göç dalgaları konusunda olacak.
Tunus'un, iki ülke arasındaki adli anlaşmalara uygun olarak, suçluların ve teröristlerin iadesine ilişkin Fransa ile yapılan anlaşmaya uyduğunu belirtmek gerek.
Gözlemciler, Tunus'a bir miktar mali yardım önerebilecek Fransız hükümetinin temsilcisin daha fazla siyasi baskı yapabileceğini düşünüyor. Bu yardımlar, göç olgusunu azaltabilecek kalkınma projeleri ve iş fırsatları oluşturmak amacıyla yasadışı göçmenlerin en fazla çıktığı Tunus bölgelerine yönlendirilebilir. Özellikle Tunus İçişleri Bakanlığı'nın verdiği rakamlar, bu yılın başından itibaren yaklaşık 9 bin Tunuslunun Tunus’tan Kuzey Akdeniz'e ulaşmak için uğraştığını göstermekte.
Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi önceki gün yaptığı açıklamada petrol üretimi ve stratejik fosfatın çıkarılmasındaki kesintiye atıfta bulunarak ülkenin ciddi bir ekonomik kriz yaşadığını doğruladı ancak yönetiminin gelecekte üretimin durdurmasına izin vermeyeceğini belirtti.  Başbakan ülke ekonomisine zarar verecek bu adımın önlenmesi için çalışacağını söyledi ve “hükümet talepler ne kadar meşru olursa olsun hukuk devletinin gücünü uygulamaya devam edecektir” dedi.
El-Kamur oturma eyleminin sözcüsü Tarık el-Haddad, petrol çıkarılmasının durdurulması karşı başlatılan oturma eylemlerinin polis zoruyla dağıtılmasının eylemleri durduramayacağını söyledi. Kalkınma ve istihdam talepleri olduğunu belirten aktivist, Hükümet, "Çevre ve Güney Şirketi işçilerinin ücretlerini askıya almaya karar verdikten ve daha sonra güç kullanma tehdidinde bulunduktan sonra artık sosyal barış aramıyor” dedi ve Tatavin bölgesi sakinlerinin "tüm senaryolara hazır olduğunu ve hükümetle 2017’de imzalanan anlaşmanın içeriğinden feragat edilmeyeceğini vurguladı.



Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.


Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
TT

Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)

Gazze Şeridi’nde halen tıkanmış durumda olan ateşkes anlaşmasını ilerletmek amacıyla arabulucuların temasları sürüyor. Kahire ve Ankara, anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin iki ayrı toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu görüşmeler, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde yeni bir ilerleme sağlanması amacıyla yapılan kapsamlı toplantının ardından gerçekleştirildi.

Mısır ve Türkiye’de yapılan bu yeni toplantıların, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlara göre, tıkanan anlaşmanın önündeki engelleri aşmaya yönelik girişimler niteliği taşıdığı belirtildi. Uzmanlar, İsrail’in ABD baskısı altında anlaşmanın ikinci aşamasına geçmeye itiraz etmeyebileceğini, ancak çekilmeler ve benzeri konulara ilişkin müzakereleri uzatarak uygulama sürecini aksatabileceğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakanın talimatıyla, Esirler ve Kayıplar Koordinatörü Gal Hirsch, ordu, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve Mossad yetkililerinden oluşan bir heyetin başında Kahire’ye gitti” denildi.

İsrail heyeti, üst düzey yetkililer ve arabulucu ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmelerde, Ran Gvili’nin cesedinin geri alınmasına yönelik çabalar ve bu sürecin ayrıntıları ele alındı.

Filistinli gruplar, 10 Ekim’de başlayan ateşkesin ilk aşamasından bu yana 20 İsrailli esiri sağ olarak, 27’sinin de cesedini teslim etti. Ran Gvili’nin cesedi ise henüz bulunamadı. Hamas, Gazze’deki büyük yıkım nedeniyle aramaların zaman alacağını belirtirken, İsrail anlaşmanın ikinci aşamasını başlatmaya yönelik müzakereleri, söz konusu cesedin teslim edilmesine bağlamış durumda.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak Hamas, yaptığı açıklamada, Halil el-Hayye başkanlığındaki bir heyetin Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğünü duyurdu. Açıklamada, söz konusu görüşmede ‘Gazze Şeridi’nde savaşı sona erdiren anlaşmanın uygulanma süreci ile sahadaki gelişmelerin’ ele alındığı ifade edildi.

Heyet, Gazze Şeridi’nde ‘İsrail’in süregelen hedef alma eylemleri ve tekrarlanan ihlallerine’ karşı uyarıda bulunarak, bunların ‘anlaşmanın ikinci aşamasına geçişi engellemeyi ve mevcut mutabakatları boşa çıkarmayı amaçladığını’ ifade etti.

Söz konusu iki temas, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde ateşkes anlaşmasının arabulucularını bir araya getiren toplantının ardından gerçekleşti. Toplantı sonrası yayımlanan ortak açıklamada, anlaşmanın uygulanmasına yönelik yolların ele alındığı bildirilmişti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, Kahire ve Ankara’daki görüşmelerin, anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak, engelleri somut biçimde aşmak ve Washington’u İsrail üzerinde baskıyı artırarak tıkanan ikinci aşamaya geçmeye zorlamak açısından kritik bir zamanda yapıldığını söyledi. Ukkaşe, son kalan ceset meselesinin ise Hamas ve İsrail’in karşılıklı kazanım elde etmeye çalıştığı bir oyuna benzediğini dile getirdi.

Ukkaşe’ye göre, kulislerde dile getirildiği üzere Hamas cesedin yerini biliyor, ancak arabulucuların ve zaman baskısının etkisiyle ikinci aşamaya girerken elinde bir pazarlık unsuru tutmak istediği için teslim etmiyor. İsrail ise bundan yararlanarak, çekilmelerle bağlantılı yeni taahhütler üstlenmeden ilk aşamayı sürdürmeye devam ediyor.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise bu toplantılarda, özellikle cesedin ciddi bir engel oluşturması nedeniyle mevcut boşlukların nasıl kapatılacağının ele alındığını belirtti. Mutava, Hamas’ın Türkiye’deki temaslarının silahsızlanma düzenlemeleri ve uluslararası güçlerin sahaya girişi gibi konulara odaklandığını, Ankara’nın bu süreçte rol üstlenmeyi ve Washington ile ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflediğini ifade etti.

r
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki yıkılmış evlerin genel görünümü (AFP)

İsrail, anlaşmayı zorlaştıran tutumlarını sürdürmeye devam ediyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ülkesinin ‘Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini’ söyledi. Şarku’l Avsat’ın Ynet internet sitesinden aktardığına göre Katz, yerleşimleri korumak amacıyla Gazze Şeridi içinde bir güvenlik kuşağı oluşturulacağını belirterek, Hamas’ın silah bırakması gerektiğini, aksi takdirde ‘İsrail’in bu görevi bizzat üstleneceğini’ ifade etti.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, salı akşamı Refah’ta patlayıcı infilakı sonucu bir İsrail subayının yaralanmasından Hamas’ı sorumlu tutmaya çalıştı ve ekim ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ihlal edildiğini öne sürdü. Hamas ise patlamanın İsrail’in tamamen kontrolü altındaki bir bölgede meydana geldiğini, olayın ‘savaş kalıntılarından’ kaynaklanmış olabileceğini belirtti.

Netanyahu’nun Hamas’a yönelik suçlamaları, ABD’de Başkan Donald Trump ile yapması beklenen görüşmeden birkaç gün önce geldi. İsrail basınında yer alan haberlere göre Netanyahu, Trump’ı İsrail ile Hamas’ın kontrol alanları arasında kalıcı sınır olarak sarı hattın kabul edilmesine ikna etmeyi hedefliyor. Bu durumun, Gazze Şeridi’nin yüzde 58’inin İsrail tarafından işgal edilmesi anlamına geleceği ifade ediliyor.

Ukkaşe, İsrail’in Trump ile yapılacak görüşmenin ardından ikinci aşamaya geçilmesine karşı çıkmadığını açıklayabileceğini, ancak bunun teorik düzeyde kalacağını belirterek, uygulamada müzakere takvimini ve maddelerin hayata geçirilmesini uzatacağını, bu süreçte belirleyici unsurun ABD baskısı olacağını söyledi.

Mutava ise İsrail’in engelleyici tutumunu sürdüreceğini, Trump’ın da tüm sorunların tek seferde çözülemeyeceğinin farkında olduğunu dile getirdi. Mutava’ya göre, devam eden toplantılar engelleri aşamalı olarak çözmeyi amaçlıyor ve Trump, anlaşmanın çökmediğini göstermek için ikinci aşamanın gelecek ocak ayında başlatılmasını istiyor.


İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze Şeridi'nde iki Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.

İsrail ordusu, iki "teröristin" Gazze'nin güneyindeki "sarı hat"ı geçerek İsrail güçlerine yaklaştığını belirtti.

Açıklamada, iki adamın "acil bir tehdit" oluşturduğu ve kimliklerinin tespit edilmesinin ardından "etkisiz hale getirildiği" belirtildi.

İsrail güçleri, Filistinli Hamas grubuyla 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ardından Gazze Şeridi'ndeki sarı hattın gerisine çekildi.

Beton bloklar ve sarı işaretlerle belirlenen hat, Gazze Şeridi'nde yeni bir toprak bölünmesini temsil ediyor ve kıyı şeridine doğru 1,5 ila 6,5 ​​kilometre uzanıyor. Böylece İsrail, Gazze'nin alanının yarısından biraz fazlasını kontrol ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyyal Zamir, geçtiğimiz günlerde Sarı Hat’ı Gazze Şeridi ile yeni sınır olarak ilan etti.

Ateşkese rağmen, Gazze'de ara sıra yaşanan olaylar can kayıplarına yol açmaya devam ederken, İsrail ordusu da Hamas liderlerini ve merkezlerini hedef almayı sürdürüyor.