Netanyahu kendi koltuğunu korumak için Trump’a yeterli desteği vermedi

Tel Aviv'de Trump'ı destekleyen bir araç (EPA)
Tel Aviv'de Trump'ı destekleyen bir araç (EPA)
TT

Netanyahu kendi koltuğunu korumak için Trump’a yeterli desteği vermedi

Tel Aviv'de Trump'ı destekleyen bir araç (EPA)
Tel Aviv'de Trump'ı destekleyen bir araç (EPA)

ABD’deki siyasi kaynaklar, Tel Aviv'e açık bir mesaj göndererek ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kendisini seçimlerde alenen desteklemediği için hayal kırıklığına uğradığını belirtti.
Netanyahu, 2010 seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Mitt Romney'i destekleyerek Demokratların adayı Barack Obama'ya karşı tutumunu açıkça beyan etmiş olsa da, bu kez "ABD siyasi bataklığına birden atlamak istemediğini" iddia ederek ihtiyatlı olmayı seçti.
Aynı kaynaklar, Netanyahu'nun sonucun Trump’ın zafer kazanmasını umduğunu, ancak bunu kamuya açıklamaktan kaçındığını ve sessiz kalmayı tercih ettiğini bildirdi. Ayrıca Netanyahu’nun, Biden'ın kazanma olasılığının yükseldiği aşamalarda Biden ile ilgili arkadaşlık anılarını yayınladığı belirtildi. 
Trump-Netanyahu-Burhan görüşmesi
İsrail merkezli Walla haber sitesinde yayınlanan bir habere göre, iki hafta önce Cuma günü ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan arasında tarihi bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Ancak bir kısmı kameralar önünde gerçekleşen konuşmada, Trump’ın Netanyahu'ya sorduğu soru danışmanlarının endişesine neden oldu. Başkan Trump, Netanyahu’dan mümkün olan her türlü desteği beklediği seçim savaşında kendisine yardımcı olacak samimi bir cevap bekledi. Başkan Trump Netanyahu'ya, "Demokratların adayı Joe Biden'ın böyle bir başarıya ulaşması mümkün müdür?" sorusunu sordu. Ancak Netanyahu, doğrudan dürüst bir cevap vermekten kaçınarak diplomatik bir cevapla, "ABD’de barışı ilerletmek isteyen herkesle çalışmaktan mutlu olacağız" dedi.
Netanyahu’nun cevabından saatler sonra Trump’ın danışmanı ile Netanyahu'nun danışmanlarından biri arasında Netanyahu'nun bu cevapla aldığı zararların ele alındığı gayri resmi bir konuşma gerçekleşti. Netanyahu'nun çevresine yakın bir kaynağa göre, Trump’ın danışmanı İsrailli mevkidaşına, Netanyahu'nun kendisinden daha fazla destek almasını beklediği için Trump’ın bu cevap nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını belirtti. Bunun üzerine, bu cevabın iki başkan arasında gerginliğe yol açıp açmadığını resmen sormak için Beyaz Saray yetkililerine Netanyahu'ya yakın bir danışman gönderildi. Ancak Beyaz Saray yetkilileri endişeleri yatıştırarak bir sorun olmadığını açıkça belirtti.
Netanyahu'nun ofisi bu cevabın ardından rahat bir nefes aldı. Ofis, Netanyahu'nun ABD Başkanlık seçimlerine müdahale ettiği izlenimi oluşturmamak ve Başkan Trump'a zarar vermemek için Trump ile Biden arasındaki çatışmada kamuya açık bir pozisyon almak istemediğini defalarca açık bir şekilde ifade etti. Ayrıca, özel görüşmelerde Netanyahu'yu dinleyen herkesin Başkan Trump'ın kazanmasını ne kadar istediğini anladığı belirtildi. Netanyahu'ya yakın kaynaklar, son günlerde "Biden'a Trump karşısında büyük bir zafer kazandıracak bir Mavi Dalga (Demokrat Parti) tehlikesi" konusunda büyük endişesini dile getirdiğini bildirdiler. Ayrıca, Netanyahu’nun arkadaşlarına Trump'ın zaferi hakkındaki tahminleri yayınlayarak buna yönelik iyimserliğini ifade ettiğini belirttiler.
Netanyahu hükümetindeki bazı bakanlar, mevcut ABD başkanının kaybıyla ilgili endişelerini dile getirdiler. Ancak Netanyahu onlara sessiz kalmalarını emretti.
Diğe taraftan, ABD'deki sol kanat Yahudi güçlerini içeren J Street grubu tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçları dün yayınlandı. Sonuçlara göre, ABD’li Yahudi seçmenler Demokratların adayı Joe Biden'e yüzde 77'lik ezici bir çoğunluk ile oy verdi. Başkan Trump'a ise yüzde 21 oy verildi.
ABD’de Senato ve Temsilciler Meclisi’nde sandalye kapma yarışında ise, Yahudi seçmenlerin çoğu Cumhuriyetçiler için yüzde 21 ile karşılaştırıldığında, yüzde 78 oy ile Demokratların adaylarını destekledi. Bu sonuçlar, 2008 yılından beri Yahudi seçmenler ile Cumhuriyetçi Parti arasındaki en kötü sonuçlar olarak kabul edildi.
Ankete göre, Yahudi seçmenleri ilgilendiren başlıca konular yeni tip koronavirüs (Kovid-19) krizinin kontrolü (yüzde 54), iklim değişikliği (yüzde 26), sağlık sigortası (yüzde 25) ve ekonomi (yüzde 23)  oldu. Yahudilerin yalnızca yüzde 5'i, 2016 yılındaki yüzde 9'a kıyasla İsrail'i ana konulardan biri olarak gösterdi. 



Ukrayna’da Pokrovsk krizi: Askerler geri çekilecek mi direnecek mi?

Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)
Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)
TT

Ukrayna’da Pokrovsk krizi: Askerler geri çekilecek mi direnecek mi?

Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)
Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)

Rus askerleri, Ukrayna'nın doğusundaki stratejik Pokrovsk şehrinde ilerlemeye devam ediyor. 

New York Times'ın haberinde, bir yıldan fazla süren çatışmaların ardından şehrin büyük ölçüde enkaza dönüştüğü, savaş öncesi 60 bin olan nüfusun 1300'ün altına indiği belirtiliyor. 

Şehri savunan Ukraynalı askerler yoğun çatışmaların yaşandığını bildiriyor. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, pazartesi günkü açıklamasında şehirdeki durumun zor olduğunu kabul etmiş ancak direnişin sürdüğünü söylemişti. 

Kremlin şehrin kuşatıldığını öne sürerken Kiev yönetimiyse iddiaları reddetmişti. 

NYT'nin aktardığına göre Rus birlikleri şehir merkezine yakın bazı noktaları ele geçirdi. Rus ordusu Mayıs 2023'te yoğun çatışmaların ardından Bahmut'un kontrolünü sağlamıştı. Haberde, Pokrovsk'un düşmesi halinde Rus ordusunun Bahmut'un ardından bölgedeki en büyük şehri ele geçireceğine dikkat çekiliyor. 

Rus ordusu, Donetsk bölgesinde Pokrovsk'u ele geçirdikten sonra kalan iki büyük şehir Sloviansk ve Kramatorsk'a daha fazla yaklaşmış olacak. 

Ayrıca Rusya lideri Vladimir Putin'in "savaş alanında ilerleme kaydedildiğine" dair anlatısının kuvvetleneceğine dikkat çekiliyor. Moskova'nın Washington'ın ateşkes çağrılarını görmezden geldiği ve Kiev üzerindeki baskıyı artırmak istediği belirtiliyor. 

Wall Street Journal da Ukrayna birliklerinin sayıca dezavantajlı konumda kaldığını, Rus ordusuna ait drone'ların hava hakimiyetini sürdürdüğünü aktarıyor. 

Analizde, Pokrovsk cephesinde her iki tarafın da rakibi yıpratma stratejisi izlediğine işaret ediliyor. 

Ukrayna birliklerinin Pokrovsk'tan çekilmesi halinde, yakındaki Mironhrad kentinin de Rusların eline geçeceği ifade ediliyor. Zelenski'nin geri çekilme emri verip vermeyeceğiyse henüz belli değil.

Ukrayna ordusuna bağlı 68. Tugay'dan bir subay, şehirden çekilme zamanının geldiğini savunuyor:

Verdiğimiz kayıplar buna değmez. Bunlar manasız kayıplar. Çok sayıda takviye kuvvet gelse bile şehri geri alamayız.

Independent Türkçe, New York Times, Wall Street Journal


ABD, askeri yığınağı artırıyor: Savaş uçakları gönderildi

ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)
ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)
TT

ABD, askeri yığınağı artırıyor: Savaş uçakları gönderildi

ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)
ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)

Venezuela'ya askeri operasyon düzenlenme ihtimali dünya kamuoyunda konuşulurken ABD'nin El Salvador'a savaş uçakları gönderdiği ortaya çıktı. 

New York Times'ın (NYT) incelediği uydu görüntüleri ve uçak takip verilerine göre ABD ordusuna ait en az üç savaş uçağı, El Salvador'un başkenti San Salvador'daki uluslararası havalimanına konuşlandırıldı.  

Havalimanında AC-130J Ghostrider saldırı uçağı, P-8 Poseidon keşif ve istihbarat uçağı ve C-40 Clipper saldırı jeti yer alıyor. Haberde, çeşitli özelliklere sahip uçakların ekim ortasından beri havalimanında bulunduğu aktarılıyor. 

Kargo ve yolcu taşımak için kullanılan Boeing 737'nin askeri versiyonu olan C-40 Clipper hakkında çok az bilgi bulunduğu, aracın saldırı uçaklarıyla birlikte konuşlandırılmasının "epey sıradışı olduğu" yazılıyor.

P-8A'nın istihbarat toplama ve keşif özelliklerine ek olarak torpido ve gemisavar füzeleri ateşleyebildiği belirtiliyor. 

AC-130J Ghostrider'ın da füze ve makineli tüfeklerle donatıldığı, karada veya denizdeki hedefleri imha etmek için tasarlandığı ifade ediliyor. Bu uçağın ABD Hava Kuvvetleri Özel Harekat Komutanlığı tarafından hassas görevlerde kullanıldığı aktarılıyor. 

Haberde, uçakların ABD ordusunun Karayipler ve Pasifik'teki askeri yığınağının bir parçası olduğu ifade ediliyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla NYT'ye konuşan iki askeri yetkili, uçakların bölgedeki "uyuşturucuyla mücadele" operasyonları kapsamında konuşlandırıldığını doğruluyor. 

ABD ordusu, El Salvador'daki uluslararası havalimanı arazisinde Cooperative Security Location Comalapa adlı bir askeri karargaha sahip. Uçakların da uyuşturucuyla mücadele operasyonları için 2000'de kurulan bu karargaha gönderildiği aktarılıyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, uyuşturucu kaçakçılığını durdurma gerekçesiyle Latin Amerika'ya askeri yığınak talimatı vermişti. Eylülün başından bu yana bölgede en az 17 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 69'dan fazla kişiyi öldürdü. 

NYT'nin aktardığına göre bu operasyon kapsamında ilk kez ABD ordusuna ait uçaklar başka bir ülkeye konuşlandırıldı.

Karayipler ve Pasifik'teki askeri yığınak Venezuela yönetimini hedef alıyor. Trump, Venezuela lideri Nicolas Maduro'nun uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu olduğunu savunmuş, CIA'e ülkede operasyon talimatı verdiğini duyurmuştu. Washington, Maduro'nun başındaki para ödülünü de 50 milyon dolara çıkarmıştı.

Venezuela lideriyse ABD'nin Karayipler bölgesindeki askeri hareketliliğine ilişkin "Dünyanın en büyük petrol rezervine sahip olduğumuz için bizi hedef alıyorlar" demişti.

Independent Türkçe, New York Times, Economist


Çin füze üretimini iki katına çıkardı: Silahlanma maratonuna hazırlanıyorlar

Şi Cinping, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait bir üssü geçen sene ziyaret etmişti (Xinhua)
Şi Cinping, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait bir üssü geçen sene ziyaret etmişti (Xinhua)
TT

Çin füze üretimini iki katına çıkardı: Silahlanma maratonuna hazırlanıyorlar

Şi Cinping, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait bir üssü geçen sene ziyaret etmişti (Xinhua)
Şi Cinping, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait bir üssü geçen sene ziyaret etmişti (Xinhua)

Çin'in füze üretim tesislerinde yoğun hareketlilik yaşandığı bildiriliyor. 

Amerikan medya kuruluşu CNN'in incelediği uydu görüntülerine göre Çin, 2020'den bu yana füze üretimiyle bağlantılı tesislerini büyük ölçüde genişletti. 

Çin'in füze üretimiyle ilişkili 136 tesisin yüzde 60'ından fazlasının geliştirildiği aktarılıyor. 

Aralarında fabrika, araştırma üsleri ve test merkezlerinin yer aldığı bu tesislerin toplamda 2 milyon metrekarelik inşaat alanıyla genişletildiği belirtiliyor. Bazı tesislerde yeni kuleler ve sığınaklar inşa edildiği de yazılıyor. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Pasifik Forumu'ndan William Alberque şunları söylüyor: 

Burada Çin'in kendisini küresel bir süper güç olarak konumlandırdığını görüyoruz. Yeni bir silahlanma yarışının ilk aşamalarındayız. Çin şimdiden depara geçti ve maratona hazırlanıyor.

Haberde, 2012'de göreve başlayan Çin lideri Şi Cinping'in, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nu (ÇHKO) "dünya standartlarında" bir savaş gücü haline getirme hedefiyle büyük yatırımlar yaptığına dikkat çekiliyor. 

ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait tesislerin de genişletildiğine işaret ediliyor. Çin'in nükleer başlıkları, stratejik ve taktik füzeleri Roket Kuvvetleri'ne bağlı geliştiriliyor. Bu birim, sesten 5 kat daha hızlı gidebilen ve seyir halindeyken şekil değiştirdiği öne sürülen bir füze de tasarlamıştı.

CNN'in konuştuğu uzmanlar, yeni tesis ve füzelerin Çin'in olası Tayvan işgalinde önemli rol oynayabileceğini söylüyor.

Böyle bir senaryoda füzelerin, ABD Donanması'nı bölgeden uzak tutma stratejisinin merkezinde yer alacağı ifade ediliyor. Bu sayede ABD'nin Tayvan'a yardımının engellenmesi amaçlanıyor. 

ABD merkezli araştırma ve analiz kuruluşu CNA'dan Decker Eveleth, Pekin yönetiminin "Tayvan'ın işgali için gerekli koşulları oluşturmak istediğini" öne sürüyor. 

Pekin yönetimi bu yıl savunma bütçesini yüzde 7,2 artırmıştı. Böylelikle askeri harcamalarda üst üste 4 yıl boyunca yüzde 7'nin üzerine artışa gidilmişti. Ancak bazı uzmanlar, gerçek oranların resmi rakamlardan çok daha yüksek olabileceğini savunuyor.

Diğer yandan Çin'in füze üretiminin, Rusya'nın 2022'de başlattığı Ukrayna işgalini takip eden iki yılda neredeyse iki katına çıktığına dikkat çekiliyor. Alberque, "Çin, Ukrayna'da olup biten çok yakından takip ediyor" diyor. 

Pentagon ve Çin Savunma Bakanlığı, CNN'in yorum taleplerine yanıt vermedi. 

Independent Türkçe, CNN, SCMP