Fransa'da Türklere ait kasap dükkanına bir haftada 2 kez ırkçı saldırıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/2609726/fransada-t%C3%BCrklere-ait-kasap-d%C3%BCkkan%C4%B1na-bir-haftada-2-kez-%C4%B1rk%C3%A7%C4%B1-sald%C4%B1r%C4%B1
Fransa'da Türklere ait kasap dükkanına bir haftada 2 kez ırkçı saldırı
Paris/İHA
TT
TT
Fransa'da Türklere ait kasap dükkanına bir haftada 2 kez ırkçı saldırı
Fransa’nın Nantes şehrinde 4 gün önce saldırıya uğrayan ve Türklere ait olan kasap dükkanına yeniden ırkçı saldırı yapıldı.
Fransa'da Türk düşmanlığı giderek artıyor. Fransa'nın Nantes şehrindeki Türklere ait kasap dükkanı bir hafta içerisinde iki kez saldırıya uğradı. Saldırganlar, son saldırılarında dükkana maddi hasar verirken, duvarlara ırkçı ve İslamofobik ifadeler yazdı. Saldırganların kimliği ise henüz belirlenemedi.
Pazartesi gecesi yapılan saldırıda saldırganlar, dükkanın kepengine ““Fransa Fransızlara ait” ve bazı ırkı ifadeler yazmıştı. Saldırının ardından yoldan geçen vatandaşlar ise dükkan sahibine destek olmak amacı ile dükkanın kepengine “Bunu yazana yazıklar olsun. Yanınızdayız” ifadesini yazmışlardı.
Öte yandan Fransa İçişleri Bakanı Gerarld Darmanin Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Fransa'daki Ülkü Ocakları'nın faaliyetlerinin yasakladığını aktarmıştı.
İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınamahttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5171388-i%CC%87srailin-mescid-i-aksaya-y%C3%B6nelik-provokasyonlar%C4%B1na-arap-ve-i%CC%87slam-d%C3%BCnyas%C4%B1ndan-k%C4%B1nama
İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama
Kudüs (DPA)
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.
Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.
Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.
Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.
Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.