İsrail ile Hamas arasında esir takası müzakereleri yeniden başladı

Abdurrauf Kadan 16 yıl üren tutukluluğunun ardından dün Gazze’de serbest bırakıldı. (Reuters)
Abdurrauf Kadan 16 yıl üren tutukluluğunun ardından dün Gazze’de serbest bırakıldı. (Reuters)
TT

İsrail ile Hamas arasında esir takası müzakereleri yeniden başladı

Abdurrauf Kadan 16 yıl üren tutukluluğunun ardından dün Gazze’de serbest bırakıldı. (Reuters)
Abdurrauf Kadan 16 yıl üren tutukluluğunun ardından dün Gazze’de serbest bırakıldı. (Reuters)

İslami Cihad örgütünün komutanlarında Baha ebu’l Ata’ya düzenlenen suikastın birinci yıl dönümünde, çarşamba günü İsrail ile Hamas arasında esir takası müzakerelerinin yeniden başladığı duyuruldu. Müzakereler iki ay önce durdurulmuştu. Güvenlik kaynaklarının aktardığı bilgilere göre görüşmeler, ateşkes anlaşması müzakerelerinden ayrı olarak görülüyor.
Kaynaklar, İsrail İstihbarat Servisi’nin İsrail hükümetiyle esir takası müzakerelerini düzgün bir raya oturtmak için özellikle Hamalsı mahkumların liderleriyle bir dizi görüşme yaptığını doğruladı. İsrailli yetkili “düzgün bir raya oturtmak” ile kastedilenin, Hamas’ın iki İsrailli askerin cesetleri ve kendi iradeleriyle Filistin’e giden iki vatandaşın takasına karşılık yüzlerce esirin serbest bırakılmasını istediğini belirtti. Bırakılması istenilen esirlerin Hamas içinde ağırlığı olan ve tehlikeli operasyonlara imza atmış isimler olduğu belirtiliyor. Bunlardan biri olan Hasan Selame 48 İsrailliyi öldürdüğü için 48 kez müebbet hapis cezasını çarptırıldı. Cemal ebu’l Hica da 9 kez müebbet hapis cezası aldı. İsrail, söz konusu isimlerin bırakılması talebini reddediyor. Hamas’ın elindeki iki askerin öldüğüne dikkat çekiliyor.
,İsrailli yetkili, bu konuların Hamas’ın esir takasıyla ilgili liderlerine iletilmesini istediklerini zira gelecekteki esir takası anlaşmalarında hazırlanacak muhtemel listelerde söz konusu isimlerin önemli rol oynayacağını vurguladı.
Kaynaklara göre esir takası dışında, ateşkese ilişkin müzakereler iki kanaldan sürüyor. Bunlardan biri Mısır, diğeri Katar arabuluculuğunda yürütülüyor. Müzakerelerde Gazze’ye bir dizi yardım yapılması karşılığında uzun süreli ateşkesin hayata geçirilmesi hedefleniyor. “Kan 11” televizyonun haberine göre İsrailliler ilk aşamada ambargoyu biraz hafifletmeyi düşünüyor. Bunun için de iş adamlarının Gazze’ye giriş çıkışına izin verilmesi, ayda 30 milyon dolar Katar yardımının iletilmesi ve bazı yasak malların bölgeye girişinin onayı bulunuyor.
Ateşkesle ilgili müzakerelerin esir takasıyla bağlantılı olmadığını belirten yetkili amaçlarının Gazze’de sakinliği sürdürmek olduğunu aktardı. Ateşkes görüşmelerinde ilk aşamada başarılı olunursa büyük alt yapı tesisleri, sanayi bölgesi ve benzin istasyonu kurulması gibi büyük yatırımları içeren ikinci aşamaya geçilecek.
Filistinli Esirler Cemiyeti tarafından dün yapılan açıklamada, tutuklu 49 yaşındaki Mahir el-Ahres’in İsrail tarafından idari gözetim altına alınmasını protesto etmek için 103 gün süren açlık grevini durdurma kararı aldığı duyuruldu. Ahres söz konusu kararı ayın 26’sında idari tutuklama süresi bittiğinde serbest bırakılacağının açıklanması sonrasında verdi. Ahres’ın kalan zamanını hastanede geçireceği bilgisi paylaşıldı.
Yapılan açıklamada Ahres’ın gözaltına alınmasından bu yana sağlığının kötüleştiği, insan hakları örgütlerinin devreye girmeye çalıştığı ancak serbest bırakılma taleplerinin İsrail makamlarınca reddedildiği kaydedildi.. Ayrıca idari gözaltı siyasetinin bırakılması çağrısında bulunuldu. “Ahres’ın idari gözaltı süresi biter bitmez bırakılması ve gözaltı süresinin yenilenmemesi gerekir” ifadeleri kullanıldı.
İsrail yetkililerden ise açlık grevini durdurması için Ahres ile varılan anlaşmanın içeriği konusunda herhangi bir açıklama gelmedi.



Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

TT

Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

Üst düzey bir Filistinli yetkili bugün Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere insani yardım erişimini engellemeyi bir ‘savaş silahı’ olarak kullandığını söyledi.

Filistinli yetkili Ammar Hicazi, İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürecek duruşmalar başlarken yargıçlara “Bir açlık operasyonuyla karşı karşıyayız. İnsani yardım bir savaş silahı olarak kullanılıyor” dedi.

dfgthy
Filistinli yetkili Ammar Hicazi (sağda) Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) bir duruşmaya katıldı. (EPA)

Hicazi, “Gazze Şeridi'nde Birleşmiş Milletler (BM) destekli tüm fırınlar kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Her on Filistinliden dokuzu güvenli içme suyuna erişemiyor. BM ve diğer uluslararası kuruluşların depoları boş” ifadelerini kullandı.

‘Sistematik zulüm’

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistinlilere yönelik insani yükümlülüklerine ilişkin duruşmaların ülkesine yönelik ‘sistematik zulmün’ parçası olduğunu söyledi.

Saar yaptığı basın açıklamasında, “Bu dava, İsrail'i gayri meşrulaştırmak ve zayıflatmak için yapılan sistematik bir zulmün parçasıdır. Mahkemede olması gereken İsrail değil, BM ve UNRWA'dır” diyerek Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na atıfta bulundu.

İsrail duruşmalara katılmıyor, ancak müttefiki ABD çarşamba günü katılacak.

UAD bugün, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'ne yönelik yardıma tam bir abluka uyguladıktan 50 günden fazla bir süre sonra İsrail'in Filistinlilere karşı insani yükümlülükleri üzerine bir haftalık duruşmalar başlattı.

dfvgrthy
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) heyeti, mahkemenin İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürmesi planlanan duruşmalarının ilkinde (EPA)

Lahey’deki BM temsilcileri, BM'nin en yüksek mahkemesi olan UAD’da beş gün sürecek maratona saat 10:00'da 15 yargıçtan oluşan bir heyet önünde başladı. Filistin devleti günün büyük bir bölümünde argümanlarını sunacak olan ilk ülke olacak.

Bu hafta, aralarında ABD, Çin, Fransa, Rusya ve Suudi Arabistan'ın yanı sıra Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Afrika Birliği'nin (AfB) de bulunduğu 38 ülke daha görüşlerini sunacak.

Geçtiğimiz aralık ayında BM Genel Kurulu, Norveç tarafından desteklenen ve UAD'dan tavsiye niteliğinde bir görüş bildirmesini isteyen kararı ezici bir çoğunlukla kabul etti.

Kararda UAD'dan İsrail'in BM'nin, kurumlarının, uluslararası örgütlerin ya da üçüncü devletlerin varlığı karşısında ‘Filistinli sivil nüfusun hayatta kalması için gerekli olan acil yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılmasını ve kolaylaştırılmasını sağlamak için’ ne yapması gerektiğine açıklık getirmesi isteniyor.

İsrail, eşi benzeri görülmemiş bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ndeki 2,4 milyon Filistinli için hayati önem taşıyan tüm uluslararası yardım akışını kontrol ediyor. İsrail bu yardımı 2 Mart'ta, 15 ay süren kesintisiz çatışmaların ardından kırılgan bir ateşkesin çökmesinden sadece günler önce kesti.

dsfgth
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yiyecek almak için sıraya giren yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini cuma günü yaptığı açıklamada, ‘siyasi amaçlı kıtlığı’ kınadı.

BM'ye göre iki aylık ateşkesin sona ermesinden bu yana yaklaşık 500 bin Filistinli yerinden edildi.

İsrail'in 18 Mart'ta hava ve kara saldırılarına yeniden başlaması, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasıyla tetiklenen savaşın başlangıcından bu yana BM'nin Gazze Şeridi'nde ‘belki de en kötü’ insani kriz olarak nitelendirdiği duruma yol açtı.

Hayal kırıklığı

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, 7 Ekim saldırısında İsrail tarafında çoğu sivil bin 218 kişi öldü.

BM'nin güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre o tarihten bu yana İsrail askeri misillemeleri Gazze Şeridi'nde çoğu sivil en az 52 bin 243 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. 18 Mart'tan bu yana ise en az 2 bin 111 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrailli yetkililer, Hamas'ı Gazze Şeridi'nde halen tutulan 58 esiri serbest bırakmaya zorlamanın tek yolunun askeri baskı olduğunu söylüyor.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkımdan (AFP)

UAD'ın tavsiye niteliğindeki görüşlerinin yasal bağlayıcılığı yok, ancak bu tavsiye niteliğindeki görüş İsrail üzerindeki diplomatik baskıyı arttırabilir.

Ocak 2024'te UAD, İsrail'i olası bir soykırım eylemini önlemeye ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeye çağırdı. Mart 2024'te, İbrani devletini soykırımla suçlayan Güney Afrika'nın talebi üzerine mahkeme, Filistin bölgesindeki yaygın ‘kıtlıkla’ başa çıkmak için İsrail'in yeni önlemler alması çağrısında bulundu.

Cenevre'deki Graduate Institute'de doktora öğrencisi olan Haris Horimajic, “Çatışmaya dahil olan taraflar uluslararası hukuka saygı gösterme konusunda çok az kararlılık gösterdiler. Danışma görüşü talebi, Gazze Şeridi'ndeki feci durumun ele alınması için anlamlı bir diyalog kurulamamasından duyulan yaygın hayal kırıklığını yansıtıyor” dedi.

Geçtiğimiz temmuz ayında UAD İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini ‘yasadışı’ ilan eden ve mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi çağrısında bulunan bir tavsiye kararı yayınladı.