Libya krizinin taraflarından Tunus diyalog görüşmelerini destek sözü

Libya diyalog grupları, Nasır Burita başkanlığında Fas’ın Buzinka kentinde düzenlenen toplantıda bir araya geldiler. (Fas Dışişleri Bakanlığı)
Libya diyalog grupları, Nasır Burita başkanlığında Fas’ın Buzinka kentinde düzenlenen toplantıda bir araya geldiler. (Fas Dışişleri Bakanlığı)
TT

Libya krizinin taraflarından Tunus diyalog görüşmelerini destek sözü

Libya diyalog grupları, Nasır Burita başkanlığında Fas’ın Buzinka kentinde düzenlenen toplantıda bir araya geldiler. (Fas Dışişleri Bakanlığı)
Libya diyalog grupları, Nasır Burita başkanlığında Fas’ın Buzinka kentinde düzenlenen toplantıda bir araya geldiler. (Fas Dışişleri Bakanlığı)

Libya Temsilciler Meclisi ile Libya Devlet Yüksek Konseyi temsilcileri bu ay Tunus’ta yapılması beklenen Libya Siyasi Diyalog görüşmelerinin başarıya ulaşması için 4-5 Kasım’da Fas’ın Buzinka kentinde istişare oturumu düzenledi.
Fas’taki görüşmeye katılanlar arasında yer alan milletvekili İsam el-Cihani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Fas toplantısının sonuçlarına dikkat çekti. En önemli sonuç olarak, katılan iki tarafın “Tunus Forumu’nda karar alma mekanizmaları başta olmak üzere yasal yapılarla ilgili Birleşmiş Milletler (BM) Misyonu’nu atlamama” noktasında anlaşmasını gösterdi. Cihani tarafların ayrıca iki meclis arasında alınacak herhangi bir kararla ilgili oylama sürecinde 50+1 formülünün esas alınması hususunda uzlaştığını bildirdi.
Libyalı gruplar, daha önce Fas’ta düzenlediği iki oturumda otorite makamlarına yapılacak atamalarda Aralık 2015’te imzalanan Suheyrat Anlaşması’nın 15’inci maddesinin uygulanması konusunda anlaşmaya varmışlardı. Söz konusu makamlar Libya Merkez Bankası Müdürü, Sayıştay Başkanı, İdari Kontrol Birimi Başkanı, Yolsuzlukla Mücadele Heyeti Başkanı, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Üyeleri, Yüksek Mahkeme Başkanı ve Başsavcı’nın yanı sıra Libya Yatırım Kurumu ve Ulusal Petrol Kurumu olarak biliniyor.
Tunus, pazartesi günü BM Misyonu’nun himayesinde yapılacak Diyalog Forumu’na tüm siyasi kesimlerden katılacak yaklaşık 74 Libyalı ismi ağırlamaya hazırlanıyor. BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams, Diyalog Forumu’nun Libya başkanlık ve meclis seçimlerini düzenleme tarihi konusunda bir yol haritası belirlemeyi amaçladığını söyledi. Williams, Ortak Askeri Komite üyelerinin gösterdiği ulusal sorumluluğu siyasi elitlerden de beklediğini dile getirdi. Nitekim Komite ülke genelinde daimi ateşkes konusunda anlaşmaya varmıştı.
Bu bağlamda, anayasa taslağını hazırlamakla görevlendirilen kurucu heyet üyeleri Tunus Forumu öncesinde yaptıkları açıklamada, daha önce kabul ettikleri taslağa dokunulmasına karşı olduklarını duyurdular. Heyet üyeleri önceki gün başkentteki bir otelde düzenledikleri basın toplantısında “BM Misyonu veya Tunus’ta düzenlenecek Siyasi Diyalogun, halkın seçtiği bir heyet tarafından tamamlanan ve yayınlanan anayasa taslağına alternatif seçenekleri değerlendirecek uzmanlığa sahip olmadığını” vurguladılar.
Üyeler, BM Libya Misyonu’nun BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları uyarınca desteklediği anayasal sürecin sadece mevcut anayasa taslağıyla ilgili olduğunu ayrıca geçici anayasa deklarasyonu ve Yüksek Mahkeme kararları ilkelerinin, referandum yoluyla yetkileri bulunan halktan başka kimsenin mevcut taslağa dokunmasına izin vermediğini kaydettiler.
Fas’ın Buzinka kentinde Fas Dışişleri ve Afrika İşbirliği Bakanı ve yurt dışında yaşayan Faslılardan sorumlu Nasır Burita’nın da katıldığı Libyalı taraflar arasındaki istişare toplantısının kapanış oturumunda ortak açıklama okundu. Açıklamada siyasi diyalogun önemine vurgu yapılarak tarafların diyalog sonuçlarını desteklemeye ve başarı fırsatını artırmaya hazır olduğu belirtildi. Toplantıya katılan iki grubun üyeleri “devlet kurumlarının birleştirilmesi ve yürütme otoritesinin anayasa temelinde başkanlık ve meclis seçimlerini düzenlemeye hazırlanması başta olmak üzere arzu edilen hedeflerin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla siyasi sürecin tamamen Libyalılar tarafından yönetilmesinin ve Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi’nin demokrasi sürecini koruma sorumluluğunu üstlenmesinin önemine” vurgu yaptılar.
Ortak açıklamada, Buzinka’daki istişare toplantısında ayrıca Libya siyasi diyalogun bütünüyle Libyalılar tarafından yönetilmesi, siyasi diyalog kararları alma mekanizması üzerinde anlaşmaya varılması, yürütme otoritesinin üst düzey makamlarına getirilecek kişilerin yasal ve mesleki prosedürlere uygun olarak seçilmesi ve hazırlık aşamasında yürütme otoritesinin önceliklerinin belirlenmesi başta olmak üzere tüm meselelerin görüşüldüğü ifade edildi.
Ortak açıklamadan anlaşılan Libya krizinin taraflarının BM’ye ve BM Destek Misyonu Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams’a “Libya diyalog sürecini belirleyecek olan biziz” mesajı verdiği. Bu mesaj, iki tarafın da Williams’ın Tunus Forumu’nda kendilerine belirli gündemler dayatmasından endişe ettiklerini gösteriyor. Bu nedenle de diyalogun sadece iki meclisle sınırlı kalmasını ve dış aktörlerden herhangi bir dayatmanın yapılmamasını istiyorlar.
Bu çerçevede Fas Dışişleri Bakanı Burita, Buzinka’daki Libya diyalog oturumlarının olumlu bir dinamik başlattığını ve Libya krizinde çözüme ulaşma hususunda Libyalılar ve uluslararası toplumda büyük bir iyimserlik oluşturduğunu dile getirdi. Burita, istişare toplantısının kapanış oturumunda yaptığı konuşmada Buzinka’daki Libya diyalog oturumlarının olumlu bir dinamik açtığını ve ondan sonraki diğer toplantılarda etkisini gösteren güzel bir işaret oluşturduğunu belirterek tüm bu gelişmelerin Libya dosyasının kara bir iklimden umut iklimine dönüştüren olumlu sonuçlar olduğunu söyledi.
Libya’daki krize çözüm bulma konusunda “bugün uluslararası toplumda ve Libyalılarda büyük bir iyimserlik hakim olduğunu” kaydeden Burita, diyalog görüşmelerini sürdüren katılımcı iki meclisin gösterdiği “olumlu ruh ve kararlı isteğe” işaret ederek benzersiz bir yaklaşıma dayanan görüşmelerin Libyalılara “Libyalılar tarafından, Libyalılar aracılığıyla ve Libyalılar için” diyalog kurmasına olanak sağladığını belirtti.
Burita, Fas Kralı 6’ıncı Muhammed’in talimatı doğrultusunda Fas’ın esas aldığı yaklaşımın bu olduğunu ve bu yaklaşımın başkalarına ‘Libyalıların ülkesinin çıkarını gözeterek sorumlu davranma ve kendi başlarına sorunlarını çözme gücüne sahip oldukları’ konusunda ders verdiğini ifade etti.
Bakan Burita, Fas’ın Libya dosyasıyla ilgili herhangi bir müdahalesi olmadığını ve olmayacağını bir kez daha vurgulayarak ülkesinin tek isteğinin “Libyalı tüm grupların ve siyasi kesimlerin yanında durarak her türlü müdahale ve etkiden uzak bir şekilde aralarında diyalog kurmalarını kolaylaştırmak” olduğunu dile getirdi.
Burita, Fas’ın Libya krizinin çözümünde ülke topraklarında söz sahibi iki meşru kurum olan Libya Temsilciler Meclisi ve Libya Devlet Yüksek Konseyi’ni görmezden gelmenin veya bunları atlamanın mümkün olmadığına dair ‘güçlü bir kanaati’ bulunduğuna dikkat çekti. Etrafında çözümün şekilleneceği ve sayesinde uzlaşmaların sahada uygulanacağı bu iki kurumun ‘sert çekirdeği’ oluşturduğunu söyledi.
Burita, Fas’ın, Suheyrat’taki siyasi anlaşma, BMGK kararları ve Libyalıların üzerinde uzlaştığı girişimler başta olmak üzere açık referansların yer aldığı BM şemsiyesinin Libya krizinin çözümü için gerekliliğini halen koruduğuna inandığını bir kez daha vurguladı.
“Libya diyalogunun, önümüzdeki süreçte de çalışmaları sürdürecek ve tüm Libyalıların arzu ettiği çözüme giden mesafeleri kısaltacak anlaşmalarla sonuçlanmasından mutluyuz” diyen Burita, Fas’ın Libyalı iki meclise temel rol üstlendikleri tüm meselelerde bu diyalogu sürdürmeleri için bütün koşulları sağlamaya daima hazır olduğunun altını çizdi. Ülkesinin uluslararası mercilerde ve BM şemsiyesi altında her türlü çözüme ulaşmanın esas unsuru olan bu diyalogun tanınması için tüm çabalarını seferber edeceğini kaydetti.
Libya Devlet Yüksek Konseyi heyeti adına konuşan İbrahim Sahd, Buzinka’daki diyalog oturumlarının, “daha düne kadar ulaşılmaz olan birçok anlaşmayı gerçekleştirme imkanı verdiğini” söyledi. Sahd açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Biz Fas için gelmedik, dostlarımızdan ve kardeşlerimiz tarafından hayal kırıklığına uğramış şekilde geldik. Ancak Fas’ta bizi saran sıcak bir kucaklaşma gördük. Bu, Libya davasının seyrinde Fas için yabancı bir durum değil. Fas yanımızda durdu, çabalarımızı destekledi ve Libyalılara karşı beklenti içindeydi. Bu beklentinin hakkını vermeyi umuyoruz. (Tunus’taki) siyasi diyaloga gittiğimizde burada anlaştıklarımızı somutlaştırmayı umuyoruz. İlk somutlaştıracağımız şey de siyasi diyalogu Libyalılara has kılmaktır. Siyasi diyalogun BM himayesinde ancak Libyalıların kontrolünde olması hususunda kardeş Fas Krallığı’nın yardımına ihtiyacımız var.”.
Libya Temsilciler Meclisi heyeti adına konuşan Ayşe el-Mehdi Şelebi de yaptığı açıklamada “Fas Kralı, hükümeti ve halkı adına Fas’a çok teşekkür ediyorum. Krallığın halkımıza yardım için gösterdiği çabaları ve barış mesajı krizimizde yanımızda durmasını gönülden takdir ediyorum. Tarih bunu yazacak ve evlatlarımız okuyacaktır” dedi.
Söz konusu istişare oturumu, Libya diyalog görüşmeleri kapsamında Buzinka’da 6-10 Eylül ile 2-6 Ekim tarihlerinde düzenlenen iki ayrı oturumun ardından geldi. Geçtiğimiz toplantılarda, Libyalı tarafların Aralık 2015’te imzaladığı Suheyrat Anlaşması’nda yer alan madde uyarınca Libya’daki otorite makamlarına yapılacak atamaların prosedürleri görüşüldü ve bu konuda nihai anlaşmalar yapıldı.
Söz konusu istişare oturumu ayrıca Fas Dışişleri Bakanı’nın Libya’da Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile 21 Ekim’de ve Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ile 24 Ekim’de yaptığı toplantılardan iki hafta sonra geldi.
Muammer el-Kaddafi rejiminin son sözcüsü Musa İbrahim, Libya sahasında yaşanan gelişmelerin yansımaları hakkında yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Birbiriyle savaşan Libyalıları bir araya getiren şey, onları şu veya bu yabancıya bağlı gruplar olarak ayıran şeyden daha asil ve kendilerine daha yakındır. Onları bir araya getiren yalnızca ulusal ilke ve değerler değil bilakis Libyalı vatandaşın doğrudan çıkarı, Libyaların birbirleriyle ve diğerleri ile tarihi, siyasi ve toplumsal uzlaşı kurmasında yatıyor. Libya'nın iç barışçıl seçeneği, haklardan vazgeçmek değildir. Bilakis Libya'daki uluslararası çatışmanın bağlamlarının yeniden anlaşılması ve dış dünyanın gündemlerinden, vekalet savaşlarından ve yıllarca Libyalıların kanını dökmekten bağımsız bir Libya inşa etme konusunda ciddi bir istek olmasıdır. Dolayısıyla mesele, gerçek çıkar meselesidir. Sadece slogandan ibaret değildir.”



Suriye Savunma Bakanlığı, kıyı kentlerinde güvenliğin yeniden sağlandığını ve Lazkiye kırsalında şiddetli çatışmaların yaşandığını duyurdu

Kıyı bölgesine gönderilen takviye güvenlik güçleri (SANA)
Kıyı bölgesine gönderilen takviye güvenlik güçleri (SANA)
TT

Suriye Savunma Bakanlığı, kıyı kentlerinde güvenliğin yeniden sağlandığını ve Lazkiye kırsalında şiddetli çatışmaların yaşandığını duyurdu

Kıyı bölgesine gönderilen takviye güvenlik güçleri (SANA)
Kıyı bölgesine gönderilen takviye güvenlik güçleri (SANA)

Suriye televizyonu bugün Lazkiye kırsalında güvenlik güçleri ile eski rejimin kalıntıları arasında çatışmaların yeniden başladığını bildirirken, Suriye İçişleri Bakanlığı Kamu Güvenliği Dairesi’nin güvenliği kontrol etmek, istikrarı sağlamak ve bölgede sükûneti yeniden tesis etmek amacıyla Tartus kırsalındaki Kadmus bölgesine ek takviye güçler gönderdiğini duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Güvenliği arttırma ve istikrarı sağlama çabalarının devamı olarak Kamu Güvenliği Dairesi, Tartus kırsalındaki Kadmus bölgesinde ve civar köylerde devrik rejimin kalıntılarını avlamak için tarama operasyonları yürütüyor” denildi. Öte yandan Suriye resmi haber ajansı SANA, Savunma Bakanlığı'ndan bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Lazkiye kırsalındaki Batanita köyü civarında şiddetli çatışmaların yaşandığını ve devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimine mensup bir dizi silahlı unsur ve ‘savaş suçlusunun’ buraya kaçtığını belirtti.

SANA daha sonra eski rejime bağlı silahlı unsurların Baniyas Rafinerisi’ne sabotaj amacıyla bir saldırı düzenlediğini, ancak güvenlik güçleri tarafından püskürtüldüğünü bildirdi.

Suriye Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdulgani, Suriye kıyılarındaki kentlerde güvenlik ve istikrarın yeniden sağlandığını duyurdu. Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre Abdulgani, “Güçlerimiz, kırsal kesimde ve dağlarda eski rejimin kalıntılarını takip etmek üzere askeri operasyonun ikinci aşamasını başlattı” dedi.

SANA, Dera ile Şam arasındaki kabloların kopmasının ardından Dera ve Suveyda vilayetlerinde telekomünikasyon ve internet hizmetlerinin kesildiğini bildirdi.

Dera Telekomünikasyon Şubesi Müdürü Ahmed el-Hariri, “Bu olay, telekomünikasyon altyapısına yönelik tekrarlanan ihlallerin bir sonucu olarak meydana geldi ve iki vilayeti ana telekomünikasyon merkezlerine bağlayan hayati önemdeki kabloların kopmasına yol açtı” dedi.

“Bu olaylar vatandaşlara zarar vermekte ve temel hizmetlerin devamlılığını etkilemektedir” diyen el-Hariri, telekomünikasyon ve internet hizmetlerinin devamlılığını sağlamak için telekomünikasyon altyapısının korunması gerektiği çağrısında bulundu.

Suriye'deki yetkililer dün, güvenlik güçlerinin ülkenin batısındaki kıyı bölgesine konuşlandırıldığını ve çatışmalara sahne olan bölgelerin ‘kontrol altına alındığını’ açıklarken, Suriye güvenlik güçleri ile silahlı gruplar arasında çıkan çatışmalarda 700'den fazla kişinin öldüğü bildirildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera bugün yaptığı açıklamada, ülkedeki mevcut gelişmelerin ‘beklenen zorluklar’ arasında yer aldığını belirtirken, hükümet güçleri ile eski rejimin kalıntıları arasındaki çatışmalar ülkenin kıyı bölgesinde devam ediyor.

Eş-Şera, Şam'ın el-Mezze bölgesindeki el-Ekrem Camii'nde yaptığı hitapta, ulusal birlik ve iç barışın korunması çağrısında bulundu.

Eş-Şera, Suriyelilere, ‘rahat olmaları, zira ülkenin hayatta kalması için gerekli unsurlara sahip olduklarını’ belirtti. Eş-Şera, “Bu ülkede birlikte yaşayabiliriz” dedi.