İran’da İnsan hakları aktivisti Sutude'ye geçici tahliye

Avukat Nesrin Sutude’nin bir fotoğrafı (Reuters-Arşiv)
Avukat Nesrin Sutude’nin bir fotoğrafı (Reuters-Arşiv)
TT

İran’da İnsan hakları aktivisti Sutude'ye geçici tahliye

Avukat Nesrin Sutude’nin bir fotoğrafı (Reuters-Arşiv)
Avukat Nesrin Sutude’nin bir fotoğrafı (Reuters-Arşiv)

İran Yargı Erkine bağlı Mizan Haber Ajansı'nın internet sitesinde yer alan habere göre, İranlı yetkililer iki yıldan uzun bir süredir tutuklu bulunan insan hakları aktivisti Avukat Nesrin Sutude’yi geçici bir süreyle serbest bıraktı.
Avrupa Parlamentosu tarafından verilen 2012 Saharov Ödülü’ne layık görülen Sutude, İran yargısı tarafından 12 yıl hapse mahkum edilmişti. Son dönemde başta Sutude’nin ailesi olmak üzere bazı kesimler, özellikle cezaevlerindeki yeni tip koronavirüs salgınının meydana getirdiği korku ışığında, mahkumların sağlıklarının kötüye gideceği yönündeki endişelerini dile getirdiler. Mizan Online dün (Cumartesi) yayınladığı haberde, “Hapis cezasını çekmekte olan Nesrin Sutude, kadın mahkumların cezalarını infaz etmekten sorumlu savcını kararıyla geçici bir süreyle serbest bırakılmıştır” açıklaması yaptı ve söz konusu serbest bırakma hakkında daha fazla ayrıntıya yer vermedi.
21 Ekim 2020 tarihinde yaptığı açıklamada, sağlık durumunun hastaneye kaldırılmasını gerektirdiğini hatırlatan kocası Rıza Handan’ın ifadesine göre, 57 yaşındaki Sutude Tahran’daki Evin Cezaevi’nden başkent Tahran’ın güneydoğusundaki Karçak kadınlar hapishanesine transfer edildi.
Öte yandan Rıza, Fransız Haber Ajansı’na verdiği demeçte, “Anjiyografi yapılması için hastaneye sevk edilmesini bekliyorduk. Yaklaşık bir ay önce, Evin Cezaevi’ndeki sağlık kurulu kendisine anjiyografi yaptırmamızı tavsiye etmişti” ifadelerine yer verdi. Karçak kadınlar hapishanesi, başkent Tahran eyaletine bağlı olup, başkentin 30 km güneyindeki Karçak şehrinde bulunuyor.
Tahran’daki Hapishaneler Örgütü, Sutude’nin “kamusal bir suç işlemekten” mahkum edilmesinin ardından kendisine hapis cezası verilmesi nedeniyle, Tahran’daki Kadınlar Hapishanesi’nin (Karçak Hapishanesi) genel bölümüne nakledildiğini doğruladı ve bu kararın yakın zaman önce onaylandığını ve kesinleştiğini” açıkladı.
Sutude’nin eşi Handan, Eylül ayı sonlarında yaptığı açıklamada, eşinin 45 günden uzun süren açlık grevine son verdiğini ve bu grev sırasında sağlık durumundaki kötüleşmenin ardından başkentteki bir hastanenin kardiyoloji bölümünün yoğun bakım ünitesine nakledilerek günlerce tedavi gördüğünü bildirdi.
Sutude özellikle Ortadoğu bölgesinde koronavirüs salgınından en fazla etkilenen ülke olan İran’daki salgınla ilgili endişeler ışığında, siyasi suçlardan hüküm giymiş mahkumların koşullarının iyileştirilmesini talep etmek için Ağustos ayı içinde açlık grevine başlamıştı. İran Sağlık Bakanlığı’nın son verine göre, ülkede 673 bin 250 kişi virüsten etkilendi. Bunların 37 bin 382’si virüsün yol açtığı hastalık sebebiyle hayatını kaybetti.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet geçtiğimiz Ekim ayı başında, yeni tip koronavirüs salgınının sebep olduğu kriz nedeniyle İran’da tutuklu bulunan insan hakları aktivistleri ve siyasi tutukluların cezaevi koşullarına ilişkin endişelerini dile getirdi. Bachelet, “Nesrin Sutude’nin hayatının tehlikede olduğuna dair ciddi endişe duyduğunu” dile getirmişti. Yüksek Komiserlik Ofisi’nden yapılan açıklamada, “Kovid-19” salgını ışığında, tutuklu sayısını aza indirmek için Şubat ayında uygulamaya başlanan geçici tahliye sisteminin, bazılarının yeniden tutuklanmak üzere geri dönmesi istenmiş olmakla birlikte yaklaşık 120 bin kişinin serbest bırakılmasına izin verdiğini” belirtti.
Kadın hakları savunucusu Avukat Sutude, daha önce başörtüsü takma zorunluluğu getiren yasayı protesto ettiği için Haziran 2018’de tutuklanmış, geçen yıl da hapis cezasına çarptırılmıştı. Sutude, daha önceki grevinin amacının, Kovid-19 salgınının ardından on binlerce mahkumun serbest bırakılmasına imkan tanıyan af kararlarından yararlanamayan tutukluların serbest bırakılmasını temin etmek olduğunu ve yargı merciinin kendisi tarafından sunulan yazılı savunmaya yanıt vermemesinin ardından bu greve başladığını açıkladı.
İranlı aktivistler, Sutude’yi desteklemek için Twitter üzerinden bir kampanya başlatarak, sağlığını kötüye gittiğini duyurdular. Uluslararası Ceza Örgütü, Sutude’nin yanı sıra diğer siyasi mahkumların derhal serbest bırakılmasını, kendisi ve ailesinin hukuki ve yasal olarak sıkı gözetim altında tutulmasına son verilmesi çağrısında bulundu.
Sutude’nin avukatı Said Dihkan’ın 3 Ekim 2020’deki ifadesine göre Sutude’nin geçici bir süreyle serbest bırakılması, elektronik bileklikle Tahran’da ailesinin yanında kalacak şekilde 5 yıl hapsine hükmedilen İran asıllı Fransız araştırmacı Fariba Adelkhah’ın da dahil olduğu benzer bir prosedürden yaklaşık bir ay sonra geldi. Paris Siyaset Bilimi Enstitüsü’nde araştırmacı ve Şiilik konusunda uzmanlaşmış bir antropolog olan Adelkhah, kendisini ziyaret etmek için Tahran’a gelen meslektaşı Roland Marshall ile birlikte Haziran 2019’un başlarında tutuklanmıştı.
Tahran yönetimi Mart ayının sonlarında, Fransa’nın ABD yaptırımlarını ihlal eden teknolojik malzemeleri İran’a kaçırmakla suçlaması sebebiyle ABD’ye iade edilmesi olasılığıyla karşı karşıya olan İranlı Celal Ruhullah Ahmedinecad’ı serbest bırakmasının ardından Marshall’ı serbest bıraktı. Ancak Akademisyen Adelkhah’a gelince, İran yargısı 16 Mayıs 2020’de “ulusal güvenliği baltalama eyleminde işbirliği yapmaktan” suçlu bulduğu Adelkhah’ın 5 yıl süreyle hapsine hükmetti.



Ağaçların belirli durumlarda birbirleriyle konuştuğu bulundu

Ağaçlar güneş tutulması sırasında birbirleriyle iletişim kuruyor. Araştırmacılar, İtalya ormanlarındaki tepkiyi takip ettiklerini söylüyor (Monica Gagliano/Southern Cross Üniversitesi)
Ağaçlar güneş tutulması sırasında birbirleriyle iletişim kuruyor. Araştırmacılar, İtalya ormanlarındaki tepkiyi takip ettiklerini söylüyor (Monica Gagliano/Southern Cross Üniversitesi)
TT

Ağaçların belirli durumlarda birbirleriyle konuştuğu bulundu

Ağaçlar güneş tutulması sırasında birbirleriyle iletişim kuruyor. Araştırmacılar, İtalya ormanlarındaki tepkiyi takip ettiklerini söylüyor (Monica Gagliano/Southern Cross Üniversitesi)
Ağaçlar güneş tutulması sırasında birbirleriyle iletişim kuruyor. Araştırmacılar, İtalya ormanlarındaki tepkiyi takip ettiklerini söylüyor (Monica Gagliano/Southern Cross Üniversitesi)

Ağaçlar birbirleriyle konuşuyor. Ancak bu her zaman olmuyor.

Bilim insanlarına göre, güneş tutulması yaşandığında yaşlı ağaçlar anlaşıldığı üzere ekolojik bilgilerini gençlere aktarabiliyor.

Bulgular, yetkililerin iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı karşısında hayatta kalmamız açısından kritik önem taşıdığını söylediği ağaçlar hakkında araştırmacıların anlayışına katkı sağlıyor. Ayrıca bitkilerin kendi ekosistemlerine katılım gösterdiğine dair kanıtlara da yenisini ekliyor.

Avustralya'nın Southern Cross Üniversitesi'nden öğretim üyesi Monica Gagliano yaptığı açıklamada "Esasen meşhur 'wood wide web'i (ağaçların ağı; internette bilgiye erişmeyi sağlayan sistem olan 'world wibe web'e gönderme yapılmış -çn.) iş başında izliyoruz!" diyor.

Gagliano, hakemli dergi Royal Society Open Science'ta geçen ay yayımlanan çalışmanın başyazarlarından biri.

Makelenin yazarları iki saat süren kısmi güneş tutulması sırasında, olayın ladin ağaçları üzerinde nasıl bir etki yaratacağını anlamak umuduyla İtalya'nın göz alıcı Dolomit Dağları'na gitti.

Üç sağlıklı ağaca uzaktan sensörler yerleştirdiler. Bunlardan ikisi yaklaşık 70 yaşında, diğeriyse sadece 20 yaşındaydı. Sensörleri ayrıca yıllar önce bir fırtınanın vurduğu 5 ağaç kütüğüne de bağladılar.

Sensörleri kullanarak ağaçların ürettiği elektrik akımlarını kaydettiler ve şoke edici sonuçlara ulaştılar.

asdfrg
Araştırmacılar ladin ağaçlarına sensörler taktı. Hem sağlıklı ağaçlar hem de kütükler çalışmaya dahil edildi (Monica Gagliano)

Yüklü moleküller tüm canlı organizmaların hücreleri boyunca hareket ederek sinyalleri iletir. Bu faaliyet, organizmaların iletişim kurmasını sağlayan elektrik akımları yaratır.

Bu sinyalleri takip eden araştırmacılar, ladinlerin hem tutulmaya tepki verdiğini hem de bunu öngördüğünü, biyoelektrik sinyallerini saatler öncesinden senkronize ettiğini buldu. Değişiklikler suyun ve moleküllerin içinde görüldü.

Yaşlı ağaçların gençlere göre daha belirgin bir erken tepkiye sahip olması, ağaçların bu tür olayları öngörüp yanıt vermek için mekanizmalar geliştirmiş olabileceğine işaret ediyor. Ancak bilim insanları, düşündüğünüz şekilde olmasa da ağaçlar arasında seyahat eden biyoelektrik dalgaları da saptadı.

Çalışmanın çerçevesi, ağaçlar arasında dolaşıklık fikrini destekleyerek sinyallerin "kökler aracılığıyla sıvılar ve moleküler alışverişler veya hava akımları gibi madde alışverişlerine dayanmayan bir faz senkronizasyonu halinde iletildiğini" öne sürüyor.

hyjuk
Araştırmanın yazarları Alessandro Chiolerio ve Monica Gagliano ağaçların arasında oturuyor. Chiolerio, ormanı artık tek tek bitkilerden oluşan bir grup yerine bir "orkestra" olarak gördüklerini söylüyor (Simone Cargnoni)

Öte yandan araştırmacılar bu dinamiğin, bitkiler arasındaki uzun mesafeli sinyalleşmenin, çevresel değişiklikler karşısında çeşitli fizyolojik işlevleri koordine etmelerini sağlayabileceğini gösteren çalışmalarla tutarlı olduğunu söylüyor.

Sağlıklı ağaçlara göre daha az belirgin olmasına karşın kütüklerde de değişiklikler tespit edildi.

Araştırmacılar bilgisayar modellemesi ve analizi kullanarak bu bulguları test etti. Buldukları şey sonuçları destekleyerek "orman çapında uyumlu, organizma benzeri bir tepki" olduğuna işaret ediyor.

Bu sonuçların aynı zamanda dünyanın yaşlı ormanlarının korunmasının önemini de vurguladığını belirtiyorlar.

İtalyan Teknoloji Enstitüsü ve Batı İngiltere Üniversitesi'nden öğretim üyesi ve çalışmanın ortak yazarı Alessandro Chiolerio şöyle diyor:

Artık ormanı sadece bireylerden oluşan bir topluluk gibi değil, faz korelasyonlu bitkilerden oluşan bir orkestra gibi görüyoruz.

Independent Türkçe