Dünya basını: Uykulu Joe ABD’yi uyandırdı

Hindistan’da ABD Başkanı seçilen Joe Biden’ın fotoğrafını gösteren bir gazeteyi okuyan adam (AFP)
Hindistan’da ABD Başkanı seçilen Joe Biden’ın fotoğrafını gösteren bir gazeteyi okuyan adam (AFP)
TT

Dünya basını: Uykulu Joe ABD’yi uyandırdı

Hindistan’da ABD Başkanı seçilen Joe Biden’ın fotoğrafını gösteren bir gazeteyi okuyan adam (AFP)
Hindistan’da ABD Başkanı seçilen Joe Biden’ın fotoğrafını gösteren bir gazeteyi okuyan adam (AFP)

Bugün dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde çıkan gazeteler, Joe Biden’ın ABD başkanlık seçimlerinde elde ettiği zaferden duyulan büyük memnuniyete dikkat çekerek, Trump’ın hezimetine vurgu yaptı.
İngiltere merkezli The Independent, ABD’nin ilk kadın başkan yardımcısı olan Kamala Harris’in başarısına atıfta bulunarak, ‘ABD için yeni bir şafak’ manşetini attı.
Sunday Times gazetesi, ‘Uykulu Joe ABD’yi uyandırdı’ manşeti ile Başkan Donald Trump’ın Biden için alaycı bir üslupla kullandığı ‘uykulu Joe’ benzetmesine işaret etti.
Sunday Telegraph ise Biden’in “ABD’nin iyileşme zamanı geldi” ifadelerini yineledi.
Almanya’nın sol eğilimli gazetesi Sueddeutsche Zeitung, “Ne özgürleşme, ne rahatlama. Joe Biden, seleflerinin hiçbirine benzemeyen ağır bir yükü miras alıyor: ABD’yi birleştirmek zorunda” yazdı.
Avustralya yayın kurumu ABC, “Biden’in kamusal yaşamının neredeyse 50 yılında, çok az insan onun başarılı olabileceğine inanıyordu. Beyaz Saray’a ulaşmak için önceki iki girişiminin inandırıcı olmadığı kabul edildi. Ama her zaman Biden kendine inandı ve şimdi ABD’nin yeni başkanı” şeklinde bir yorum yaptı.
Almanya merkezli Die Zeit, Demokrat başkan ve yardımcısını bekleyen görevin çok büyük olduğunun altını çizerek, “Joe Biden, ekonomiye yönelik tehditlere ve büyük bir pandemi riskine hızla yanıt bulmak zorunda kalacak. Kendi başına ülkeyi uzlaştırması pek olası değil ve Donald Trump’ın yenilgiyi kabul etmesi söz konusu değil” diye yazdı.
İsveç’in en büyük gazetesi olan liberal Dagens Nyheter ise, “Biden ABD iyileştirmek için çabalayacak” ifadesine yer vererek, ülkeyi normale döndürme vaadinin imkansız bir görev gibi göründüğüne işaret etti.
Yine İsveç merkezli muhafazakar Svenska Dagbladet gazetesi, seçimlerin bitmesine rağmen çatışmanın sürdüğüne vurgu yaptı.
The Japan Times, Biden’ın dünya sahnesinde güveni yeniden inşa etmek gibi büyük bir görevle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Öte yandan çok sayıda gazete, Başkan Yardımcısı olan Kamala Harris’in olağanüstü başarısına değindi.
The Sydney Morning Herald, “Onun siyahi kimliği, polis vahşeti ve sistematik ırkçılığın sorgulandığı yıl şahsen konuşmasına izin verdi. Harris, ABD hükümetinin en yüksek makamına seçilen ilk kadın olarak, Hillary Clinton’ın dört yıl önceki yenilgisine üzülen kadınlara umut veriyor” ifadesine yer verdi.
İspanya’nın merkez sağ El Mundo gazetesi, Biden’in zaferi ile Trump’ın popülizmine veda ettiğini belirterek, Harris’i ‘güçlü ve yenilenmenin sembolü’ olarak nitelendirdi.
İran gazeteleri ise iki farklı görüşe yer verdi.
Muhafazakar medya, Beyaz Saray’daki değişikliği cephede bir değişik olarak nitelendirdi.
Resalat gazetesi, “Maskesiz düşman gitti, maskeli düşman geldi” şeklinde yorum yaparak, Trump’ın aksine Biden’ın yeni tip koronavirüse karşı maske takmasına atıfta bulundu.
Vatan Emrooz gazetesi, ABD seçimlerini ‘demokrasi mezarlığı’ olarak nitelendirirken, Aftab Yazd gibi reformistlere yakın gazeteler Biden’in zaferini ‘ABD için yeni bir sayfa’ olarak gördü.
Yine reformist eğilimli Arman Melli gazetesi Trump’a ‘şikayetçi başkan’ benzetmesinde bulundu.
Alman gazetesi Bild, Biden’in zaferini memnuniyetle karşıladı, ancak yenilgisini kabul etmeyi reddeden ve mücadeleye devam etme sözü veren Trump için ‘onursuz çıkış’ başlığı attı.
Medya kralı Rupert Murdoch’un sahibi olduğu Avustralya merkezli Daily Telegraph, “Trump, görünüşte zayıf olduğu ve mücadele etmeye değmeyeceğini düşündüğü bir rakibi tarafından yenilmenin oluşturduğu aşağılanmayı kabul etmeyecek” dedi.
Brezilya’nın önde gelen günlük gazetelerinden Folha de Sao Paulo, “Trump’ın yenilgisi medeniyete yönelik saldırıları cezalandırıyor, bu Bolsonaro (Brezilya Devlet Başkanı) için bir ders” diye yazdı.
Fransa merkezli L’est Republican gazetesi, “ABD çatlakları, Sarı Yelekliler krizi sırasında Fransa’da gördüklerimize benziyor. ABD örneğinden yararlanmamız mümkünse, istisnai olarak onu taklit etmemeye çalışalım” ifadelerini kullandı.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.