İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin, Biden'ı Kudüs'e davet etti

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin. (Reuters)
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin. (Reuters)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin, Biden'ı Kudüs'e davet etti

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin. (Reuters)
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin. (Reuters)

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden’a İsrail’i ziyaret davetini ve “Kudüs’te misafirimiz olmanızı isteriz” mesajını içeren sıcak bir tebrik mesajı gönderdi.
Cumhurbaşkanı Rivlin mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Amerika Birleşik Devletleri’nin 46’ıncı başkanı seçilmesi münasebetiyle dostumuz Joe Biden’e İsrail halkının ve İsrail Devleti’nin iyi temennilerini gönderiyorum. Ayrıca seçilmiş Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i de en içten duygularla tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. İsrail’in kadim bir dostu olarak siz artık özgür dünyanın liderisiniz ve İsrail Devleti’nin en yakın ve en önemli müttefikisiniz. Ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki stratejik ortaklık, herhangi bir siyasi liderlikten çok daha güçlüdür. Bu ortaklık sadece dostluğa değil, aynı zamanda toplumlarımızın temelleri olarak özgürlük ve demokrasiye olan uzun süreli bağlılığımızdaki ortak değerlerimizin derinliklerine de dayanıyor. Özel ilişkilerimizin ve çok yönlü iş birliğimizin gelecekte de gelişmeye devam edeceğine dair en ufak şüphem bulunmuyor. İsrail halkı adına size gelecekteki yönetiminizde başarılar diliyorum. Ayrıca misafirimiz olarak Kudüs’ü ziyaret etmeniz isterim. Bu anlamda sizi Kudüs’e davet ediyorum.”
Rivlin ayrıca Başkan Trump’a da “İsrail’in güvenliğini artırmada 4 yıl boyunca sürdürdüğü ortaklık” için teşekkür etti.
İsrail siyasi çevreleri, Başbakan Netanyahu’yu, ABDnin eski Başkanı Barack Obama döneminde hüküm süren kötü ilişkilerin tekrarlanmamasına karşı uyardı. Netanyahu pazar sabahı erken saatlerde sosyal medya hesaplarından hem yeni Başkan Biden’ı hem de yardımcısını tebrik ettiği mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Tebrikler Joe Biden ve Kamala Harris. Joe ile yaklaşık 40 yıldan uzun bir süredir devam eden sıcak, kişisel ilişkilerimiz var. Ben sizi harika bir İsrail dostu olarak tanıyorum. ABD ile İsrail arasındaki özel ittifakı güçlendirmek için ikinizle de çalışmayı dört gözle bekliyorum.”
Netanyahu söz konusu mesajdan birkaç dakika sonra da Donald Trump’a hitaben bir başka mesaj yayınladı. “Başkan Trump’a, İsrail’e ve şahsıma gösterdiği dostluk, Kudüs ve Golan’ı tanıması, İran’a tarihi barış anlaşmalarında direnmesi ve ABD-İsrail iş birliğini benzeri görülmemiş zirvelere taşıması vesilesiyle teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
İsrail muhalefetinin ve Gelecek Partisi’nin (Yesh Atid-Telem) meclis bloğu başkanı Yair Lapid, Biden’i tebrik eden İsrailli ilk politikacı oldu. Lapid, Netanyahu’nun Biden’ı tebrik etmekte gecikmesini sert bir dille eleştirdi. Cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, “Fransa Cumhurbaşkanı, Almanya Şansölyesi ve İngiltere Başbakanı bunu yapabildiyse siz neden onu tebrik etmekten kaçınıyorsunuz?” diye sordu. Bir dönem Netanyahu’nun yakın adamlarından biri olan İsrail’in ABD eski Büyükelçisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael Oren de Netanyahu’yu eleştirerdiği açıklamasında şunları söyledi:
“ABD’liler ülkelerindeki gelişmeler hakkında söylenenlere büyük önem veriyorlar. Netanyahu’nun  Biden’ın zaferini kabul etmemesi, bir sonraki yönetimin İsrail hükümeti ile ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Çünkü onlar bu tür davranışları çabucak unutmazlar.”
Tel Aviv’de Biden’ı tebrik eden ilk hükümet yetkilisi, alternatif başbakan ve İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz oldu. Gantz yayınladığı tebrik mesajında şunları söyledi:
“İsrail’in uzun süredir destekçisi ve dostu olan Joe Biden ile ABD tarihinde seçilen ilk kadın Başkan Yardımcısı olan Kamala Harris’i tebrik ediyorum. Dünya çapında demokrasiyi, istikrarı ve barışı teşvik etme çabalarında müttefikimiz olarak, halklarımız arasındaki sağlam bağları ve güçlü savunma ortaklığını derinleştirmeye devam etmeyi dört gözle bekliyorum.”
Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi de Gantz’ın paylaşımına yaptığı yorumda, “Onun başkalığı döneminde, ülkelerimiz arasındaki vazgeçilmez stratejik ortaklığın gelişmeye devam edeceğine yürekten inanıyorum” dedi.
İsrail dün gün boyunca Netanyahu hükümetiyle Biden yönetimi arasındaki muhtemel ilişkilerim nasıl olacağı hakkında tartışmalara sahne oldu. Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Araştırmacı ve ihtiyat askeri Albay Dr. Eldad Shavit konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Trump’ın görev süresinin sona ermesi ve Biden’in yeni başkan olarak seçilmesi, İsrail dış politikasında yeni düzenlemeler yapılmasını gerektiriyor. Öncelikle İsrail’in ABD’de iki parti arasında bölünmüş siyasi kanatlar arasındaki konumu konusunda yeniden uzlaşı sağlayacak şekilde, yeni yönetimle bir iletişim stratejisi geliştirmeye ihtiyacı var. Bu bağlamda İsrail’in Demokratların seçilmiş üyeleri ve ABD’deki Yahudi cemaatiyle iletişim hatlarını açık tutmak da dahil olmak üzere derhal güçlü bir lobi faaliyetine başlaması gerekiyor. Stratejik konulara gelince… Arap ülkeleriyle devam eden normalleşme eğilimi yoluyla İran'ın İsrail'e yönelik oluşturduğu tehditten İsrail-Filistin çatışmasına kadar Amerika Birleşik Devletleri'nin Ortadoğu'daki bölgesel politikasına ilişkin İsrail ve ABD’li taraflar arasında yakın bir irtibat kurmaya çalışmak ve beklentileri koordine etmek büyük önem arz ediyor. Üçüncü olarak; uluslararası arenada İsrail ile Çin arasındaki ticaret ve iş birliği konularını açıklığa kavuşturmak uygun olacaktır. Bunun, ABD'nin Birleşmiş Milletler organlarına geri dönüşüne göre koordine etmeye çalışılması tavsiye edilir. Bu yüzden İsrail aleyhine otomatik olarak önyargıya neden olan hususlarda işlevsel değişikliklerin yapılması ve eksikliklerin düzeltilmesi şarttır. ABD’nin politikasının İsrail hükümetininkiyle tutarsızlık göstermesi durumunda İsrail’in tepkisinin iki ana değişkeni hesaba katması önemlidir. Bunlardan ilki, bölgede ve uluslararası sahnede İsrail için en önemli şey İsrail’in ABD ile ikili ilişkilerdir. ABD, Biden yönetimi altında dahi İsrail'i Ortadoğu'daki en önemli bir müttefik olarak görecektir. Dolayısıyla İsrail’in çıkarları, ülkeler arasında anlaşmazlıklar bulunsa dahi ABD’deki yönetimle ilişkilerini geliştirmek ve güçlendirmeyi gerektirmektedir. İkincisi; herhangi bir kamuoyu eleştirisi ve İsrail’in demokratik yönetime meydan okuması, ülkeler arasındaki uçurumu genişletecektir. Bu durum, iki ülke arasındaki tarihi ve ahlaki ilişkilerde önemli bir destek oluşturan ABD’deki Yahudi cemaatinin bazı kesimleri için de geçerlidir.”



Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.


Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
TT

Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)

ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.

ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.

Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."