Ruhani, Biden’i Trump’ın hatalarını telafi etmeye çağırdı

Bir İranlı kadın gazeteden Biden’in zaferi haberini okuyor  (AFP)
Bir İranlı kadın gazeteden Biden’in zaferi haberini okuyor  (AFP)
TT

Ruhani, Biden’i Trump’ın hatalarını telafi etmeye çağırdı

Bir İranlı kadın gazeteden Biden’in zaferi haberini okuyor  (AFP)
Bir İranlı kadın gazeteden Biden’in zaferi haberini okuyor  (AFP)

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Demokrat Joe Biden'ın ABD başkanlık seçimlerindeki zaferini değerlendirdi. Ruhani Biden’ın zaferinin, “Tahran'a yaptırımlar yoluyla "azami baskı politikası" uygulayan Donald Trump döneminin "hatalarını" telafi etmek için Washington açısından bir fırsat oluşturduğunu” söyledi.
Ruhani, İran cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yayınlanan bir açıklamada, "ABD yönetiminin son üç yıldaki zararlı ve yanlış politikası yalnızca dünyanın dört bir yanındaki insanlar tarafından kınanmakla kalmadı, aynı zamanda bu ülkede son seçimlerde muhalefetle karşılaştı dedi ve ekledi: “Şimdi yeni yönetimin geçmişteki hataları telafi etme ve uluslararası yükümlülüklere saygı duyma fırsatı var" dedi.
2017'nin başlarında göreve gelen Trump, özellikle 2018'de tek taraflı olarak nükleer programa ilişkin anlaşmadan çekildi ve İran’a yönelik yaptırımlarını sıkılaştırdı. Ve Tahran, ABD'nin çekilmesinden yaklaşık bir yıl sonra, anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirme konusunda geri adım attı.
Seçim kampanyası sırasında, nükleer anlaşma sırasında eski Başkan Barack Obama’nın yardımcısı olan Biden, kazanırsa İran'la "diplomasi için güvenilir bir yol" bulma ve resmi olarak "Ortak Kapsamlı Eylem Planı" olarak bilinen anlaşmaya geri dönme niyetini dile getirdi. Ancak "İran'ın insan hakları ihlallerine, terörizme ve balistik füze programına verdiği desteğine yönelik yaptırımlar kullanmaya devam edeceğini" belirtti.
Ruhani, Ekonomik Koordinasyon Komitesi toplantısında dün yaptığı açıklamada, İran halkının "dayatılan ekonomik savaşa kahramanca direnişi sayesinde, ABD'nin azami baskı politikasının başarısızlığa mahkum olduğunu gösterdiğini" belirtti.
Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Yeni liderlerin rejimin yıkıcı, yasadışı ve haydut yöntemini terk edip çoğulculuğu, işbirliğini ve hukuka saygıyı seçip seçmeyeceklerini artık dünya izliyor. Her şeyden önemli olan uygulamadır” dedi.
ABD seçim sonuçları dün birçok İran gazetesinde manşet oldu ve Beyaz Saray'daki değişimi isim değişikliğinden başka bir şey olarak görmeyen muhafazakar medya organları ile Biden’in zaferini "Amerika için yeni bir sayfa" olarak gören Ruhani'ye yakın diğerleri arasında iki farklı pozisyonu yansıttı.
Muhafazakar gazete Resalat, "maskelenmemiş düşman gitti, maskeli düşman geldi" diye yazdı.
Öte yandan, Aftab Yazd gazetesi Biden'in zaferini Washington için "yeni bir bölüm" olarak görürken, "Arman Melli" Trump'ı "şikayetçi başkan" olarak nitelendirdi. Hamshahri, "Trump dönemi dört günlük belirsizliğin ardından sona erdi ve Biden kazandı" başlıklarını attı.
Tahran sokaklarında İranlılar, Trump'ın kaybını memnuniyetle karşıladılar ve bunun yaşam koşullarında bir iyileşmeyi yansıtacağını umdular. Ancak diplomatlar ve analistler, hasımların birbirlerinden ek taahhütler isteyeceği için bunun bir gecede gerçekleşmesinin olası olmadığını belirtiyor.
American Brookings Ensititüsü’nde  silah kontrol uzmanı olan Robert Einhorn, "Anlaşmaya dönmek her iki taraf için de hızlı ve kolay olmayacak," dedi ve ekledi: "Muhtemelen altı ay kadar sürecek ve muhtemelen bir anlaşmaya varamayacaklar."
Üst düzey bir Avrupalı ​​diplomat, "Tüm taraflar beklentilerini yükseltecek. Herkesin önceliği İran'ı nükleer taahhütlerine geri dönmeye ikna etmek ve zorlamak olmalıdır" dedi.
"Risk Danışmanlığı için Avrasya Grubu" İran ekonomisi uzmanı Henry Roma ise, "İran liderliğinin yapmaya çalışacağı şey, ekonomisinin acil ihtiyaçları ile Büyük Şeytan'la müzakere etme stratejisi arasında bir denge sağlamaktır” açıklamasında bulundu.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.