Charlize Theron, "hayatının müziğini" yapan grubu açıkladı

Theron'ın yer aldığı The Old Guard Netflix'te izlenme rekorları kırmıştı (AFP)
Theron'ın yer aldığı The Old Guard Netflix'te izlenme rekorları kırmıştı (AFP)
TT

Charlize Theron, "hayatının müziğini" yapan grubu açıkladı

Theron'ın yer aldığı The Old Guard Netflix'te izlenme rekorları kırmıştı (AFP)
Theron'ın yer aldığı The Old Guard Netflix'te izlenme rekorları kırmıştı (AFP)

Hollywood yıldızı Charlize Theron, Rock and Roll Hall of Fame’ine (Rock and Roll Onur Listesi) Depeche Mode’u takdim ederken ünlü müzik grubunu "hayatımın müziği” diye niteledi. 
Gecede ayrıca ABD’li ünlü müzisyen Iggy Pop da Nine Inch Nails’in listeye dahil edildiğini duyurdu. 
NME'nin haberine göre yakın zamanda Netflix’te yayımlanan The Old Guard filmiyle gündeme gelen Charlize Theron takdim konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Depeche Mode, ergenlik dönemimin grubuydu. Şaka yapmıyorum. Hayatımın her döneminin tam olarak bir şarkısı vardı: ilk flörtüm, Güney Afrika’yı ilk terk edişim ve tabii ki kalbimin kırıldığı ilk an.

Ve birkaç yıl önce nihayet onları canlı olarak gördüğümde, bu tıpkı nostaljinin karşısında destansı bir tokat gibiydi. Ama bundan da öte konserdeyken müziklerinde başka neleri sevdiğimi fark ettim: Yabancıyı göklere çıkarıyorlardı. Müzikleri farklı yaşam tarzlarından insanları bir araya getirip bunun sorun olmadığını hissettiriyor.

Bu beni konser videolarını izlerken gerçekten etkilemişti. Gözyaşlarına boğulmuştum. Eve döndüm, kızlarıma durumdan bahsettim ve gerçekten dağılmıştım çünkü iki gözüm iki çeşme ağlamak için genelde rock konserlerine gitmem.
Theron ayrıca şu ifadeleri ekledi:
Ayrıca Sarışın Bomba (Atomic Bomb) için film müziği seçmeye dair birkaç şarkı seçme şansım olduğunda listemdeki ilk şarkılar onlarındı. Onların Rock and Roll Onur Listesine girmesi sürpriz değil, bana kalsa 20 yıldır orada olmaları gerekirdi.
 
Independent Türkçe, NME



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe