Mısır ve İngiltere arasında istihbarat ve güvenlik alanında işbirliği

Mısır Cumhurbaşkanı İngiltere İstihbarat Başkanı’nı karşıladı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı İngiltere İstihbarat Başkanı’nı karşıladı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ve İngiltere arasında istihbarat ve güvenlik alanında işbirliği

Mısır Cumhurbaşkanı İngiltere İstihbarat Başkanı’nı karşıladı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı İngiltere İstihbarat Başkanı’nı karşıladı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, İngiltere ile istihbarat ve güvenlik başta olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliğini güçlendirmenin ve desteklemenin önemine vurgu yaptı. Bu vurgu, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin dün başkent Kahire’de İngiliz dış istihbarat servisi MI6 Başkanı Richard Moore’u karşılaması sırasında geldi. Sisi-Moor görüşmesinde Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil ve İngiltere’nin Kahire Büyükelçisi hazır bulundu.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi, dün yaptığı açıklamada, “Toplantıda, ortak ilgili alanına giren çeşitli meselelere karşı iki ülke arasında güvenlik ve istihbarat işbirliğini güçlendirmenin yolları görüşüldü. Cumhurbaşkanı Sisi, İngiliz ağırladı ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson’a selamını iletmesini talep etti” dedi. Radi, Kahire’nin iki ülke arasında çeşitli alanlarda işbirliğini güçlendirme ve desteklemeye verdiği önemi vurguladı.
Radi, Cumhurbaşkanı Sisi’nin Moor ile görüşmesi sırasında, terör ve radikalizm tehlikesinin bölgesel ve uluslararası düzeyde yayıldığına işaret ederek, bu durumun radikal ideolojik düşünceyi izole etmeyi, kalkınma çabalarını güçlendirme ve desteklemenin yanı sıra, güvenlik ve istikrarı sağlamak için bölgedeki mevcut krizlerden muzdarip ülkelerin kurumlarının yeniden yapılandırılması ve güçlendirmesini içeren kapsamlı bir yaklaşım üzerinden herkesin bu afetin yayılmasını önlemek için birbiriyle dayanışmasını gerektirdiğini vurguladığını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Radi, “Toplantıda özellikle Ortadoğu bölgesindeki gerilimler ve aynı şekilde Libya krizi düzeyinde iki ülkenin ortak ilgi alanına giren birtakım bölgesel meselelerle ilgili gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. İngiliz yetkili, Cumhurbaşkanı’nın bu hususta siyasi çözüme, egemenlik ve toprak bütünlüğüne ve ateşkese bağlılığa dayanan vizyonu hakkında bilgi sahibi oldu. İngiliz yetkili, bu konuda Mısır’ın, Libya’da güvenlik ve istikrarı yeniden tesis etme çabasıyla nihai bir şekilde durumun eksiksiz olmasına katkı sağlayan ilan edilmiş adımlar uyarınca Libya sahasında mevcut pozisyonu koruma noktasındaki çabalarına övgüde bulundu” dedi. Radi’nin aktardığına göre, İngiliz İstihbarat Şefi Moore, Cumhurbaşkanı Sisi’ye İngiltere Başbakanı Johnson’un selamını ileterek, ülkesinin Mısır ile olan yapıcı işbirliği ve yakın ilişkilerle iftihar ettiğini dile getirdi. Moore, İngiltere’nin özellikle Afrika Kıtası, Akdeniz ve Ortadoğu bölgelerindeki gelişmeler başta olmak üzere çeşitli sorunlara karşı Mısır ile sürekli koordinasyon halinde olmak istediğini belirtti. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Radi, “İngiltere İstihbarat Başkanı, bu çerçevede Cumhurbaşkanı Sisi’nin bölgesel istikrar ve güvenliği destekleme çabalarındaki liderliğine övgüde bulundu. Bu durum, özellikle terör ve yasadışı göç olgularıyla mücadelesindeki başarısı sayesinde tüm bölge güvenliği için denge merkezi olan Mısır’ın rolünü güçlendirdi” dedi.



"Gazze'nin işgali" dünyayı ve İsrail'i sarsıyor

Filistinli bir kadın, dün Gazze şehrinde İsrail saldırısının hasarını incelerken evinin kapısında duruyor (AFP).
Filistinli bir kadın, dün Gazze şehrinde İsrail saldırısının hasarını incelerken evinin kapısında duruyor (AFP).
TT

"Gazze'nin işgali" dünyayı ve İsrail'i sarsıyor

Filistinli bir kadın, dün Gazze şehrinde İsrail saldırısının hasarını incelerken evinin kapısında duruyor (AFP).
Filistinli bir kadın, dün Gazze şehrinde İsrail saldırısının hasarını incelerken evinin kapısında duruyor (AFP).

İsrail hükümetinin siyasi ve güvenlik işlerinden sorumlu bakanlar kurulu olan “Kabinet”, dün on saat süren gergin bir toplantının ardından tutuklular, askerler, müzakereler ve İsrail'in uluslararası ilişkileri için riskleri dikkate almadan, tüm Gazze Şeridi'ni işgal etme kararı aldı. Bu karar, aşırı sağın desteğiyle askeri liderlerle açık bir çatışmaya giren Başbakan Binyamin Netanyahu'nun tercihi oldu. Gözlemciler kararı, kendisine karşı yürütülen iç savaştan kaçmak ve hükümetini ayakta tutmak için “savaş ateşi” yakmak olarak değerlendiriyor.

Karar, İsrail'i içten sarsarken, düzenlenen yaklaşık 100 gösteride ABD Başkanı Donald Trump'ın "Netanyahu ve Hamas'ın rehinelerini kurtarmak" için müdahale etmesi çağrısı yapıldı. Karar, dünyayı da sarstı ve İsrail'in yakın müttefiki olan ve ülkeye silah ihracatını durdurduğunu açıklayan Almanya da dahil olmak üzere kınamalarla karşılandı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Filistin Devlet Başkanlığı, ABD'yi İsrail'in "Gazze'yi işgal etmesini" engellemeye çağırdı ve Suudi Arabistan kararı "en sert ve güçlü ifadelerle" kınadı.

Kabine toplantısında bakanlar, ordunun “gevşeklik” gösterdiği gerekçesiyle saldırıya geçti; çünkü ordu, tüm bölgeyi işgal etmemeyi tercih ettiğini açıklamıştı. Netanyahu işgali sürdürmekte ısrarcı olsa da ordunun itirazını dikkate aldı ve ordunun hazırlığı için iki ay süre verilmesi kararlaştırıldı. Ordunun ikinci planını uygulamaya başlaması, yani üç bölgeyi kuşatarak Gazze sakinlerini güneye sürmek ve en geç 7 Ekim'e kadar Gazze şehrinden başlayarak işgal için kademeli askeri operasyon başlatmak konusunda anlaşmaya vardı.

Başbakanlık açıklamasında, "Güvenlik Kabinesi, savaşı sona erdirmek için beş ilkeyi oy çokluğuyla onayladı: Hamas'ın silahsızlandırılması, tüm tutukluların -canlı ve ölü- iade edilmesi, Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılması, İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde güvenlik kontrolü sağlaması ve Hamas'a veya Filistin Yönetimi'ne bağlı olmayan alternatif bir sivil yönetimin kurulması" ifadelerini kullandı.