Mısır ve Yunanistan, ABD’nin Doğu Akdeniz’e ‘daha kararlı’ müdahale etmesini bekliyor

Mısır Cumhurbaşkanı ve Yunanistan Başbakanı dün Atina’da bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı ve Yunanistan Başbakanı dün Atina’da bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ve Yunanistan, ABD’nin Doğu Akdeniz’e ‘daha kararlı’ müdahale etmesini bekliyor

Mısır Cumhurbaşkanı ve Yunanistan Başbakanı dün Atina’da bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı ve Yunanistan Başbakanı dün Atina’da bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile yaptığı ikili görüşmede, ABD Başkanı seçilen Joe Biden döneminde ABD’nin Doğu Akdeniz’e daha fazla müdahale etmesini beklediğini kaydetti.
Sisi birkaç gün sürecek  Atina ziyaretine başladı. sürecek. Bu ziyaret, 21 Ekim’de Kıbrıs Rum Kesimi’nin başkenti Nicosia’nın ev sahipliğinde Yunanistan, Mısır ve Kıbrıs arasında düzenlenen üçlü zirvenin ardından geldi. Zirveye katılan tarafların liderleri Türkiye’nin Doğu Akdeniz bölgesindeki müdahalelerini engelleme taahhüdünde bulunmuştu.
Sisi, dün Miçotakis ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “İki ülkenin Doğu Akdeniz bölgesindeki ortak çıkarları ve pozisyonları ışığında, Yunanistan ile çeşitli düzeylerde işbirliği mekanizmalarını en üst düzeye çıkarmak için çalışmanın önemli olduğunu” söyledi. Sisi, “Doğu Akdeniz Gaz Forumu, bu bağlamda bölge ülkeleri arasında enerji ve doğalgaz alanında işbirliği ve yatırım ufukları açacak en önemli araçlardan biridir” dedi.
Mısır ve Yunanistan Ağustos’ta deniz yetki alanları anlaşması imzalamıştı. İki ülke bu anlaşmadan bir ay sonra, 4 ülkeyi daha yanına alarak, bölgesel örgüt özelliği taşıyan ve merkezi Kahire’de bulunan Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nu başlattılar.
Sisi dünkü açıklamasında, Yunanistan ile ilişkileri, son birkaç yıldır çeşitli bölgesel ve uluslararası meseleler üzerinde sürekli ve düzenli siyasi istişarelere ek olarak, gerek ikili çerçevede gerekse iki ülkeyi Kıbrıs ile bir araya getiren üçlü işbirliği mekanizması aracılığıyla eşi görülmemiş bir şekilde geliştirme konusundaki ortak kararlılığa vurgu yaptı.
Doğu Akdeniz’deki duruma değinen Sisi, “Provokasyonlar, uluslararası hukuk kurallarını ihlal eden tek taraflı uygulamalar, terörist ve radikal grupları destekleyen ideolojik politikaların ihlalinin arka planında son zamanlardaki tırmanış göz önüne alındığında; Bir yandan ulusal güvenlik gereksinimlerimizi koruyacak, diğer yandan mevcut doğal kaynakların kullanımına imkan verecek ve düşmanın pozisyonunu dayatmasını önleyecek şekilde, bölgesel istikrarı ve güvenliği tehdit edebilecek her şeyi engellemek için tüm dost ülkelerle birlikte aramızdaki dayanışmayı sürdürmeyi kabul ediyoruz” ifadesini kullandı.
Miçotakis, “Mısır, sadece Arap dünyası için ve hatta Afrika düzeyinde değil, aynı zamanda Avrupa'nın da büyük bir müttefikidir” diyerek, ülkesinin Mısır ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri derinleştirmek için destekleyici olmaya devam edeceğini belirtti.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “Bölgemizde gerçekleşen enerji işbirliğinden çok bahsettik ... Mısır bu alanda önemli bir rol oynuyor. Her ülke bölgede kabul edilebilir ve bu ittifaka çok önemli bir şartla katkı sağlayabilir o da sorunlardan uzaklaşması ve uluslararası meşruiyete saygı duymasıdır. Elbette burada, liderlerinin iyi komşuluk ilişkilerine dönmesi ve saldırganlığı bırakması gereken Türkiye'ye işaret ediyorum” dedi.
Miçotakis, Yunanistan ve Mısır’ın bölgede işbirliği ve barış için bir örnek teşkil ettiğini belirterek, bu örnekliğin iki ülke arasındaki deniz sınırını (kısmen de olsa) belirleme amacıyla imzalanan son anlaşma ve iki tarafın bu anlaşmayı genişletmek için istişareleri sürdürme ve genişletme konusundaki ortak kararlılığıyla taçlandırıldığını söyledi.
Joe Biden’ın son ABD seçimlerini kazanmasının ardından ABD-Yunanistan ilişkilerinin her alanda daha da güçlenmesini ümit ettiğini belirten Miçotakis, başkan seçilen Biden’ın bu hassas bölgede barışın yayılmasına katkıda bulunacağını çünkü Biden’ın on yıllardır bu bölgeyi takip ettiğini kaydetti.
Miçotakis ayrıca ülkesinin bölgedeki tüm ortaklarıyla birlikte ABD’nin temel bir aktör ve NATO’daki bir lider olarak ana rolüne dönmesini memnuniyetle karşılayacağını ifade etti. Miçotakis, “Yunanistan ve Mısır, ABD’nin Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’da yaşananlara katkıda bulunmasını olumlu bir şekilde karşılayacaklardır.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu, Mısırlı mevkidaşı Sisi ile görüşmesinde Türkiye’nin bölgede ve Doğu Akdeniz’deki tehlikeli tırmanışını ele adlığını dile getirdi.
Sisi, Mısır’ın Doğu Akdeniz’de veya Yunanistan’ın uluslararası normlara ve yasalara göre deniz sınırında yaşanan her türlü provokasyona karşı Atina’nın yanında olduğunu vurgulayarak, Mısır ve Yunanistan arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasının iki ülke arasındaki iyimserliğin ve ilişkilerin gücünü yansıttığını söyledi.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakellaropulu, Sisi ile dün yaptığı görüşmede, “Sizinle, Türkiye'nin bölgede tehlikeli tırmanışı ve devam eden ihlalleri hakkında konuşacağım” diyerek, Ağustos ayında Mısır ve Yunanistan arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasının “sadece iki ülke arasındaki sınırların korunması için değil, genel olarak bölgenin korunması için oldukça önemli bir mesele olduğunu” belirtti.



İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
TT

İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)

İranlı aktivist Nergis Muhammedi, İsrail’le İran arasında 12 gün süren çatışmalar hakkında "Savaş demokrasi mücadelesine büyük darbe vurdu" dedi.

Çatışmalar sırasında Tahran’a yapılan bombardımandan saklanmak için başkente bağlı bir köye sığındığını söyleyen Muhammedi, Wall Street Jorurnal’a (WSJ) konuştu.

2023’te Nobel Barış Ödülü’nü alan aktivist, Tahran’ın muhaliflere baskıyı artıracağını savunarak şunları söyledi:

Sivil toplum aktivistleri, siyasi aktivistler ve özellikle de sosyal faaliyetlere katılan gençlerin durumundan derin endişe duyuyorum. Maalesef önümüzdeki günlerde baskının daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum.

"İran halkı için durum şu anda savaş öncesinden daha tehlikeli” diyen Muhammedi, İsrail’in saldırılarının ülkedeki demokrasi mücadelesini gerilettiğini belirtti.

Tahran rejimine karşı yıllardır mücadele vermesine rağmen İran’daki yönetimin yabancı ülkelerin müdahalesiyle belirlenemeyeceğini vurgulayan aktivist, bu konuda söz hakkının sadece halka ait olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çatışmalar sırasında İran halkına rejime karşı ayaklanma çağrısı yapmıştı. 53 yaşındaki muhalif, hem Netanyahu hem de Hamaney rejimine direnilmesi gerektiğini ifade etti:

İran'da cennet vaat ederken bizi cehenneme götüren Ali Hamaney liderliğindeki kadın düşmanı ve dinci bir hükümet var. Netanyahu da özgürlük ve demokrasi vaat ederken bizi cehenneme götürüyor.

Aktivist, İsrail’in başlattığı çatışmaların kendisine 1980-1988’deki İran-Irak savaşında geçen çocukluğunu hatırlattığını da sözlerine ekledi. Savaşın istenen dönüşümü kazanmak için bir yol olmadığının altını çizdi:

İran halkının aradığı köklü dönüşüm savaşla elde edilemez.

Guardian’ın 1 Temmuz’daki haberinde, İsrail’in saldırılarının İran’da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği yazılmıştı. İsrail ordusunun 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 mahkum öldürülmüştü. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği belirtilmişti.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edilmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian