Suudi Arabistan güvenlik güçleri mezarlık saldırısını soruşturmaya devam ediyor

Bir Suudi güvenlik görevlisi ve Yunanistan Konsolosluğu çalışanının yaralandığı saldırıyla ilgili uluslararası alandan Riyada dayanışma mesajları gelmeye devam ediyor.

Meşal bin Macid saldırıda yaralananlardan mağduru ziyaret etti. (SPA)
Meşal bin Macid saldırıda yaralananlardan mağduru ziyaret etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan güvenlik güçleri mezarlık saldırısını soruşturmaya devam ediyor

Meşal bin Macid saldırıda yaralananlardan mağduru ziyaret etti. (SPA)
Meşal bin Macid saldırıda yaralananlardan mağduru ziyaret etti. (SPA)

Suudi güvenlik yetkilileri, bir gayrimüslim mezarlığına, Fransa Konsolosu’nun da bulunduğu sırada düzenlenen saldırı ile ilgili dün Cidde’de soruşturma başlattı. Saldırıda bir Suudi güvenlik görevlisi ve Yunan Konsolosluğu çalışanı yaralandı.
Mekke Emirliği Sözcüsü Sultan Al-Dusari’nin yaptığı açıklamalara göre güvenlik yetkilileri, Suudi Arabistan’daki Fransız Konsolosu’nun Birinci Dünya Savaşı’nın bitişinin 102’inci yıl dönümü için Cidde’deki bir mezarlıkta düzenlenen törene katıldığı sırada gerçekleştirilen ‘korkak’ saldırıyla ilgili dün sabah soruşturma başlattı. Diğer bazı diplomatların da törende bulunduğu belirtilen açıklamada güvenlik takibinin sürdüğü kaydedildi.
Cidde Valisi Prens Meşal bin Macid dün sabah erken saatlerde meydana gelen saldırıda yaralananları Cidde’de kapsamlı tıbbi bakım gördükleri hastanede ziyaret ederek sağlık durumları hakkında bilgi aldı.
Cidde'deki güvenlik yetkilileri gayrimüslim mezarlığından patlama sesi gelmesinin ardından dün sabah el-Hindaviyye mahallesini güvenlik kordonu altına aldı.
Saldırı sırasında olay mahallinde bulunan Batılı bir kaynak Şarku’l Avsat’a Fransa Konsolosu’nun başkanlığındaki bir diplomatik heyetin dün sabah mezarlığı ziyaret ettiğini aktardığı açıklamasında “Mezarlığa girdikten bir süre sonra, mezarlığın bir köşesinde patlama sesi duyduk” ifadelerini kullandı.
Söz konusu kaynağın verdiği bilgilere göre güvenlik devriyeleri saldırının ardından derhal olay yerine intikal etti. Yetkili makamların saldırının neden olduğu zararı giderdiğini, kazada kullanılan malzemeler hakkında soruşturma başlatıldığını kaydetti.
Fransa, Yunanistan, İtalya, İngiltere ve ABD büyükelçilikleri yaptıkları açıklamalarda hiçbir gerekçesi olamayacak bu korkakça saldırıyı kınadılar. Aynı zamanda saldırı düzenlendiği sırada olay yerinde olan herkese vakit kaybetmeden yardımda bulunan Suudilere de teşekkürlerini sundular.
Hindaviyye mahallesini ziyaret eden Şarku’l Avsat, mezarlığa giden yollarda çok sayıda güvenlik devriyesi olduğunu gözlemledi. Görgü tanıkları, patlama sesinin oldukça yüksek olduğunu, olay sırasında çok sayıda kişinin mezarlığın ana kapısından çıktığını aktardı.

Mezarlığın tarihi
Önceden şehir surlarının dışında kalan söz konusu mezarlık, kentsel genişleme ile beraber Cidde’deki Hindaviyye mahallesinin simgelerinden biri haline geldi.
Tarihi açıdan gayrimüslimlerle ilişkilendirilen mezarlığın kuruluşu Memlük Devleti dönemine, milattan sonra 1500’lü yıllara dayanıyor. Cidde’de eskiden Hristiyan Yunan topluluğunun sarraflık ve ticaretle uğraştıkları biliniyor. Söz konusu topluluğun ölülerini mezarlığın bulunduğu bölgeye gömdüğü bilgisi mevcut.
Osmanlı döneminde, 16’ıncı yüzyılda Cidde’yi kuşatan Portekiz askerlerinin ve İkinci Dünya Savaşı’nda ölen bazı İngiliz askerlerinin ölülerinin bu mezarlığa gömüldüğü biliniyor. Bir İngiliz veya Batılı konsolos mezarlığı ziyaret ettiğinde, çelenkler ve çiçekler konuyor. Kimliği belirsiz bir İngiliz askerin, 1885’te gömülen bir Avustralyalının ve 1912’de defnedilen bir Almanın da yattığı mezarlık, Suudi Arabistan'da yaşamını yitiren gayrimüslim işçiler için de kullanılıyor.

Kınama ve dayanışma mesajları
Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Kuveyt, Ürdün ve Pakistan, dini ve insani değer ve ilkelere aykırı olan bu saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirten resmi açıklamalarda bulundular. ‘Korkakça’ olarak nitelendirdiği saldırıyı şiddetle kınayan İslam İşbirliği Teşkilatı, topraklarındaki vatandaşların ve sakinlerin güvenliğini korumak ve istikrarı sağlamak için aldığı tüm önlemlerde Suudi Arabistan’ın yanındaki duruşuna ve gösterdiği dayanışmaya dikkat çekti.
Arap Parlamentosu Başkanı Adil el-Usumi saldırıyı kınadığı basın açıklamasında, Arap Parlamentosu’nun Suudi Arabistan Krallığı ile tam dayanışma içerisinde olduğunu vurguladı. Aynı zamanda ülkedeki hayati tesislerin, vatandaş ve sakinlerinin güvenliğini koruma yeteneğine olan güvenini ifade etti. Dünya İslam Birliği Genel Sekreterliği de saldırıyı kınadı. Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Muhammed el-İsa bunun kindar bir suçlu tarafından gerçekleştirilen korkakça bir saldırı olduğunu bildirdi.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.