BAE, 'Altın İkamet' uygulamasına eklemelerde bulundu

Yeni gruplar arasında doktorlar, mühendisler ve üniversiteyi üstün başarıyla tamamlayanlar yer alıyor.

Şeyh Muhammed bin Raşid Al Mektum, Bakanlar Kurulu toplantısına katıldı. (WAM)
Şeyh Muhammed bin Raşid Al Mektum, Bakanlar Kurulu toplantısına katıldı. (WAM)
TT

BAE, 'Altın İkamet' uygulamasına eklemelerde bulundu

Şeyh Muhammed bin Raşid Al Mektum, Bakanlar Kurulu toplantısına katıldı. (WAM)
Şeyh Muhammed bin Raşid Al Mektum, Bakanlar Kurulu toplantısına katıldı. (WAM)

BAE Bakanlar Kurulu, “Altın İkamet” uygulamasında önemli değişiklikler yapıldığını duyurdu. Buna göre aralık ayının başından itibaren on yıl süreyle uzun süreli ikamet vizesi “Altın İkamet” almaya hak kazananlara yeni kategorilerin dahil edildiği bildirildi.
BAE Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Hükümdarı Şeyh Muhammed bin Raşid Âl Mektum konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:
“Bugün aşağıdaki kategoride yer alan ülke sakinlerine 10 yıllık süreyle Altın İkamet hakkı verilmesini onayladık. Bunlar, doktora derecesine sahip olanların tamamı, tüm tıp doktorları, bilgisayar mühendisliği, elektronik mühendisliği, programlama, elektronik ve biyoteknoloji alanındaki mühendisler ile ülkedeki saygın üniversitelerden 3,8 not ortalamasının üzerinde başarıyla mezun olanlardır.”
Şeyh Muhammed bin Raşid Al Mektum dün Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Yapay zeka, veri, salgın hastalıklar ve viroloji alanlarında uzmanlık derecesine sahip olan kişilere de ‘Altın İkamet’ hakkı tanınacak. Ayrıca lise öncesindeki çocukların aileleriyle birlikte ülkede kalmalarına izin verilecek. Bunu diğer kesimler takip edecek. Yeteneklerin gelişim ve başarı yolunda bizimle birlikte kalarak devam etmelerini istiyoruz.”
Yapılan değişiklikler, ‘Altın İkamet’ hakkını elde etmek isteyen uzmanları, yetenekleri ve beyinleri BAE’ye çekmeyi amaçlıyor. Bu kategoriler tüm disiplinlerde doktora derecesine sahip kişileri, yetenekli insanları, tüm tıp doktorlarını, elektronik mühendisliği, programlama, elektronik ve biyoteknoloji alanındaki mühendisleri, salgın hastalık uzmanlarını ve virologları kapsıyor. Altın İkamet aynı zamanda, saygın üniversitelerden 3,8 ve üzeri not ortalamasıyla mezun olan tüm öğrencileri, yine ülkenin tanınmış üniversitelerinde bilgisayar ve elektronik mühendisliği, programlama, elektronik, biyoteknoloji, yapay zeka, veri, salgın hastalıklar ve viroloji bölümlerinden lisans veya yüksek lisans derecesine sahip olanları da içine alıyor. Buna ek olarak lise öncesi öğrencilerin aile bireyleri de oturma izni avantajlarından yaralanabilecek.
BAE Haber Ajansı’na (WAM) göre hükümetin bu adımı, yatırımcılar, yaratıcı fikre sahip kimseler, iş adamları ve yetenekli insanları ülkeye çekmek, onlar için teşvik edici bir ortam oluşturmak, çeşitliliği ve ekonomik büyümeyi desteklemek, BAE’deki kalkınma sürecinde kalıcı ortaklar olmaları için sıra dışı beyinleri ve yetenekleri kendisine çekmek çabaları çerçevesinde geliyor.
Altın İkamet hakkının doktorlar, uzmanlar, bilim adamları, mucitler, kreatif düşünce sahipleri ve öğrencilerden bilim alanında uzmanlaşmış yeteneklere ve araştırmacılara verildiği ve bu hakla yatırımların ve canlılığı teşvik eden bir ortamın meydana getirilmesinin hedeflendiği ifade ediliyor.
Altın İkamet hakkına sahip olanlar listesi aynı zamanda yatırımcıları, girişimcileri, uzmanları, yetenek sahiplerini, çeşitli bilim alanlarındaki araştırmacıları ve olağanüstü bilimsel yetenekleri olan parlak öğrencileri de kapsıyor.
Altın İkamet sistemi, BAE’nin küresel sahnedeki konumunu güçlendirmeyi, daha fazla yabancı yatırımcıyı kendine çekmeyi, rekabet gücünün gelişimini sağlamak için yerel üretimi teşvik etmeyi, çalışma ortamını iyileştirmeyi ve daha verimli hale getirmeyi hedefliyor. 



Katar: Gazze halkı topraklarını terk etmek istemiyor, kimsenin onları zorlamaya hakkı yok

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
TT

Katar: Gazze halkı topraklarını terk etmek istemiyor, kimsenin onları zorlamaya hakkı yok

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, ülkesinin Filistin halkına desteğinin süreceğini ancak Doha’nın “başkalarının yıktığını yeniden inşa etmeyeceğini” söyledi. Bakan, İsrail’in iki yılı aşkın süredir Gazze Şeridi’nde yol açtığı yıkıma işaret etti.

Doha Forumu’nda konuşan Al Sani, Gazze’de yaşayanların topraklarını terk etmek istemediğini vurgulayarak “Hiçbir tarafın onları göçe zorlamaya ya da başka bir yere taşımaya hakkı yok” dedi.

İsrail güçlerinin Gazze içinde kalmaya devam etmesinin ve ihlallerin sürmesinin çatışmayı yeniden tırmandırabileceğini belirten Katar Dışişleri Bakanı, Filistin meselesine çözüm bulunmamasının bölgesel gerginlikleri derinleştirdiğini ifade etti. “İki devletli çözüm”ün tek çıkış yolu olduğunu vurgulayan Al Sani, bölgenin “Filistinlilere yönelik etnik temizliği amaçlayan aşırılıkçı ajandalara” bırakılamayacağını söyledi.

İran’ın nükleer programına ilişkin diplomatik girişimlerin yokluğuna da dikkat çeken Al Sani, Tahran’a karşı atılacak her adımın bölge ülkeleri için sonuçlar doğuracağını belirtti.

Katar Dışişleri Bakanı ayrıca, ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik çabalarının başarılı olmasını umduklarını dile getirdi.


Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)

Kral Selman İnsani Yardım ve Destek Merkezi (KSRelief), dün Suriye genelindeki ihtiyaç bölgelerinde ve yerinden edilmiş topluluklarda beş yaş altı çocuklar, hamile kadınlar ve emziren anneler de dahil olmak üzere en savunmasız grupların beslenme durumlarını iyileştirmek için bir yönetim programı imzaladı.

Program, eğitimli ve kalifiye ekipler aracılığıyla kapsamlı koruyucu ve tedavi edici beslenme hizmetleri sunarak hayat kurtarmaya ve sürdürülebilir iyileşmeyi sağlamaya katkıda bulunacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre program Deyrizor, Hama, Humus ve Halep vilayetlerinde 645 bin kişiye doğrudan ve dolaylı olarak fayda sağlayacak.

Bu program, sağlık tesislerindeki beslenme kliniklerinin iyileştirilmesini, mobilya, tıbbi ekipman ve diğer ihtiyaçlarla donatılmasını, kliniklerin işletilmesini, personel kapasitesinin artırılmasını ve toplum bilinçlendirme programlarının sağlanmasını kapsamaktadır.

Program, Suudi Arabistan'ın insani yardım kolu olan KSRelief aracılığıyla sağlık sektörünü desteklemek ve Suriye halkının acılarını hafifletmek için yürüttüğü çabaların bir parçasıdır.


Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
TT

Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkelerinin liderleri, dün Bahreyn'in başkenti Manama'da bir araya gelerek, KİK'in güvenliğinin bölünmez olduğunu vurguladılar. Altı üye ülkenin ve bölgedeki diğer tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterme, içişlerine karışmama ve güç kullanımını veya güç kullanımı tehdidini reddetme taahhütlerini teyit ettiler.

"Sakhir Deklarasyonu", Körfez ülkelerinin ortak güvenliği güçlendirme, Filistin devletinin kurulmasını ilerletme ve Arap dünyasındaki savaşları sona erdirme yönündeki yönelimini yansıtan çeşitli mesajlar içeriyordu.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi'nin kurulduğunu, Katma Değer Vergisi ve Seçici Vergi Birleşik Anlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklik yapıldığını, Körfez Sanayi Platformu'nun başlatıldığını, Dördüncü Sanayi Devrimi için Körfez Merkezi'nin uygulanmaya başlandığını ve Gümrük Veri Değişim Platformu 2026'nın işletilmesiyle Gümrük Birliği projesinde ilerleme sağlandığını duyurdu.

Öte yandan Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz ile Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad, dün Manama'da iki ülke arasındaki Koordinasyon Konseyi'nin dördüncü toplantısına başkanlık etti.