Trump, seçimlerin şeffaflığına yönelik tepkisini artırıyor

Trump, oy sayma makinelerinde hile yapıldığına ilişkin davalara Giuliani’yi atadı.

Donald Trump. (EPA)
Donald Trump. (EPA)
TT

Trump, seçimlerin şeffaflığına yönelik tepkisini artırıyor

Donald Trump. (EPA)
Donald Trump. (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump kaybettiği seçimin sonuçlarına yönelik saldırılarına devam ediyor. Başkent sokaklarına dökülen on binlerce destekçisinden gittikçe daha fazla güç alan Trump vatandaşların çoğunun Joe Biden’a oy verdiği salıncak eyaletlerdeki birçok davayı kaybetmesinden bir gün sonra kişisel avukatı Rudy Giuliani’yi hukuk mücadelesinin ön saflarına geçirdi. Biden ise Trump’ın iddialarını ciddiye almaksızın doğrudan gelecek yönetiminin siyasi adımlarına yoğunlaşmayı tercih etti.
Demokrat adayın kazandığını ilk kez kabul eden Trump, Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“O kazandı çünkü seçimler hileliydi. Oy sayımlarında hiçbir denetçiye ya da gözlemciye izin verilmedi. Oy sayımı Dominion adlı kötü üne sahip ve izin verilmeyen sahtekarlık ekipmanları bulunan radikal sola bağlı özel bir şirket tarafından gerçekleştirildi. (Büyük bir farkla kazandığım) Teksas’ta bile. Sahte ve sessiz medya… Ve dahası!”
Bu paylaşım, sonuçların resmi olarak onaylanması takdirde 20 Ocak Çarşamba günü öğle vakitlerinde görevi sona erecek olan Başkan’dan gelen ilk kabul olması nedeniyle büyük bir yankı uyandırdı.Trump daha sonra Twitter üzerinden ardı ardına onlarca paylaşım daha yaparak “seçimlerin hileli olduğuna ve kendisinin kazanacağına” dair iddialarını tekrarladı. Trump söz konusu paylaşımlarında “O sadece sahte haber medyasının gözüyle kazandı. Hiçbir şeyi kabul etmiyorum. Önümüzde daha uzun bir yol var. Bu hileli bir seçimdi” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda öfkesini sadece Biden ve medyaya değil, “seçim gecesi oluşan tüm teknik sorunlara” da yöneltti. Trump özellikle “radikal solu” posta yoluyla yapılan seçimlerde “oyları çalmakla” suçladı. Hatta az bir farkla kaybettiği Georgia eyaletindeki oyların yeniden sayılmasını kabul etmeyerek bunun “hiçbir şey ifade etmeyen bir aldatmaca” olduğunu söyledi. Özellikle sağcı eğilimleri ile tanınan ABD merkezli Fox News kanalına işaretle “Ülkemizde özgür ve şeffaf bir basın kalmadı” ifadesini kullandı.
Paylaşılan mesajlar seçimlerden 13 gün sonra azalmasına rağmen Trump sürekli kazandığını iddia ederken hiçbir delil göstermeden Biden’ın, Demokrat arkadaşlarının ve medya kuruluşlarının kazandığını göstermek için ABD kamuoyunu aldattığını öne sürüyor. Beyaz Saray’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert McMaster, Trump’ın iddialarının asılsız olduğunu belirterek “ABD’liler olarak bunu aşabiliriz” dedi.
Trump’ın avukatlarının Pensilvanya, Michigan, Wisconsin ve Georgia’daki seçim sonuçlarının onaylanmasını engellemek için açtığı davaların çoğu eyalet mahkemeleri tarafından reddedildi. Ancak Trump’ın hukuki mücadelesine devam etmeye kararlı olduğu görülüyor. Trump Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında “Giuliani’nin özgür ve şeffaf seçim hakkımızı savunmak için hukuki çabalara liderlik etmesini dört gözle bekliyorum! Rudy Giuliani, Joseph diGenova, Victoria Toensing, Sidney Powell ve Jenna Ellis gerçekten harika bir ekip değil mi? Buna diğer harika avukatlarımız ve temsilcilerimiz de ekleniyor!” ifadelerini kullandı.

Oy sayma makineleri
Giuliani bir televizyon kanalına verdiği röportajda seçimlerde, özellikle Venezuela ve Çin ile bağlantısı bulunan Dominion şirketinin makinelerinin kullanıldığı oylama sistemlerinden kaynaklanan birçok usulsüzlük olduğunu öne sürdü. Giuliani Nevada, Michigan ve Georgia’ya işaret ederek “Trump'ın yüzde 1'den az bir oranla kaybettiği sonuçların birbirine yakın olduğu (salıncak) eyaletlerde bu makinelerin kullanılması da oldukça ilginç” dedi. “Yabancı oldukları için bu makinelerin hiçbir ABD seçiminde kullanılmaması gerektiğini” Giuliani “Bu, Kanadalı bir şirketmiş gibi görünüyor ancak aslında iki Venezuelalıya ait” ifadesini kullandı. Giuliani liderlik ettiği yasal ekibin mahkemelere “baskı” yapacağını belirterek “bu aletlerin her birinin bütün eyaletlerde denetimden geçmesi gerektiğini” vurguladı. Giuliani “Dominion makinelerinin eskiden 29 eyalette oyları saydığını ve oyları hiçbir yerde saymaması gerektiğini” belirttiği açıklamasında şirketi, “Arjantin’de ve Venezuela’da ‘sonuçları belli’ seçimler düzenleme konusunda korkunç bir geçmişe sahip olmakla” suçladı. Giuliani sözlerini şöyle sürdürdü:
“Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya yakın olan bu iki Venezuelalı halen şirketi yönetiyor. The Dominion Company, ABD merkezli değil, Kanadalı bir şirket. Oy pusulalarımızı Venezuela ve Çin ile müttefik olan bir şirkette taranması için ABD dışına gönderiyoruz. Bu utanç verici.”

Biden’ın korona ve göç planları
Gözlemciler, Demokrat adayın üst düzey yardımcılarından Ron Klain’ın bir televizyon programında, özellikle Biden’ın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele ekibinin başındaki Michael Osterholm’un liderliğinde, gittikçe yayılan ölümcül virüs ile mücadele planlarına ilişkin neler söyleyeceğini sabırsızlıkla bekledi. Klain, ABD’nin eski Başkanı Barack Obama döneminde, ülkede ebola virüsünün yayılmasına ilişkin endişelerin kol gezdiği sırada “Ebola Çarı” sıfatıyla görev yapıyordu. Aynı zamanda gözlemciler Senato’daki Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden Kovid-19 ile mücadele çabalarının karşılaştığı birçok engelin ardından Biden’ın koronavirüsten kurtulma konusundaki iddialı çabalarını hızlandırıp hızlandırmayacağını merak ediyor. Biden'ın önümüzdeki haftalarda en önemlisi göç olmak üzere bazı başlıklarda politikalar oluşturması bekleniyor. Nitekim Biden daha önce, Trump döneminde oluşturulan kısıtlayıcı göçmen politikalarının bazılarından kurtulmak istediğini ifade etmişti.
Klain dün federal hükümete, Biden’in ekibinin ulusal güvenlik belgelerine ulaşması ve Kovid-19 ile mücadele etmesi için bu hafta geçiş ekibinin çabalarını kabul etme çağrısında bulundu.
Klain, NBC’ye verdiği röportajda, Trump’ın geri adım atmadan önce Biden’ın kazandığına ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımın seçimlerin gerçekliği üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını vurguladı. “Donald Trump’ın Twitter’da yazdıkları, Joe Biden’ın başkan olup olmadığını belirlemez. Bunu ABD halkı yapar” ifadelerini kullandı.



İstanbul'da yapılacak Rusya-Ukrayna görüşmeleri basına kapalı gerçekleşecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki görüşmeler öncesinde Rusya ve Ukrayna heyetlerine bir konuşma yaptı. (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki görüşmeler öncesinde Rusya ve Ukrayna heyetlerine bir konuşma yaptı. (AP)
TT

İstanbul'da yapılacak Rusya-Ukrayna görüşmeleri basına kapalı gerçekleşecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki görüşmeler öncesinde Rusya ve Ukrayna heyetlerine bir konuşma yaptı. (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki görüşmeler öncesinde Rusya ve Ukrayna heyetlerine bir konuşma yaptı. (AP)

Rus haber ajansı TASS'ın bilgi sahibi bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Türkiye'nin talebi üzerine bugün öğleden sonra İstanbul'da başlayacak olan Rusya-Ukrayna görüşmeleri basına kapalı gerçekleşecek.

Ajansa konuşan kaynak, görüşmelerin İstanbul'daki Dolmabahçe Sarayı'nda yapılacağını söyledi.

Medya organları bugün Rus heyetinin Ukrayna ile müzakerelere katılmak üzere İstanbul'a geldiğini duyurdu.

Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmelere katılmayacağını bildirdi. Putin'in kendisi doğrudan görüşmeleri önermişti, ancak Kremlin dün akşam geç saatlerde Rusya Devlet Başkanı'nın Rus heyetine liderlik etmesi için danışmanı Vladimir Medinsky'yi Türkiye'ye göndereceğini açıkladı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise Putin'le görüşmek üzere şahsen Türkiye'ye gitme niyetini yineledi ve Ukrayna'yla yaşanan ihtilafta karar merciinin Putin olması nedeniyle başka herhangi bir figürle müzakere etmeyeceğini vurguladı.

Körfez turunda olan ABD Başkanı Donald Trump, Putin'in katılması halinde görüşmelere katılacağını ima etmişti, ancak Kremlin'in Putin'in katılmayacağını açıklamasının ardından CNN, Beyaz Saray yetkililerinin Trump'ın da Türkiye'ye seyahat etmeyeceğini söylediğini aktardı. Öte yandan Trump, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun kesinlikle Türkiye'de olacağını doğruladı.

İstanbul’daki görüşmeler iki ülke arasında 2022 baharından bu yana yapılan ilk görüşme olmakla birlikte Putin'in katılmadığı bu toplantıya ilişkin düzenlemeler belirsizliğini koruyor.

vgrtb
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy ile geçtiğimiz şubat ayında Ankara'da bir araya geldi. (Reuters)

Ukrayna, görüşmelere katılacak delegasyonun kimlerden oluşacağını açıklamayı reddetti.

Putin'in yokluğunda Zelenskiy'nin görüşmeye katılımı garanti olmayabilir. Ukrayna Devlet Başkanı, Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere bugün Ankara'da olacağını söyledi.

Siyasi ve teknik toplantı

Kremlin'e göre Rus heyetinde Başkanlık Danışmanı Vladimir Medinsky, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Galuzin ve Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin yer alacak.

Medinsky, 2022 baharında iki taraf arasında yapılan ve bir sonuca varılamayan ilk tur görüşmelere katılmıştı.

Rusya Devlet Başkanı'nın diplomatik işlerden sorumlu danışmanı Yuri Ushakov dün yaptığı açıklamada, görüşmenin ‘siyasi ve teknik’ konuları kapsamasının beklendiğini söyledi.

İstanbul’daki görüşmeler, Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlamasından birkaç ay sonra yapılan müzakerelerin başarısız olmasından bu yana Ukraynalılar ve Ruslar arasında çatışmayı sona erdirmeye yönelik ilk doğrudan barış görüşmeleri olacak.

Her iki ülke de uzlaştırılması zor taleplerde bulunmaya devam ediyor.

Rusya, Ukrayna'nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılmaması ve ilhak ettiği Ukrayna topraklarını elinde tutması yönündeki talebini sürdürürken, müttefiklerinin desteğini alan Kiev bu koşulları kabul edilemez buluyor.

Buna karşılık Ukrayna, yeni bir Rus saldırısını önlemek için Batı'dan sağlam ‘güvenlik garantileri’ ve ülkenin yaklaşık yüzde 20'sini kontrol eden Rus ordusunun topraklarından tamamen çekilmesini istiyor.

NATO Genel Sekreteri bu müzakerelerde ilerleme kaydedilmesi konusunda ‘ihtiyatlı’ bir iyimserlik dile getirerek, Rusların Ukrayna ile ‘bir sonraki adımları atması’ gerektiğini söyledi.