Sudanlılar, geçiş hükümeti ile Devrimci Cephe koalisyonu arasında imzalanan barış anlaşmasının uygulanmasıyla, ülkeyi yöneten silahlı hareketin liderlerine yönelik toplu bir karşılama töreni düzenledi.
Çok sayıda vatandaş, onlarca yıllık iç çatışmaların sona ermesini kutlamak amacıyla başkent Hartum’daki Özgürlük Meydanı'nda toplandı. Sudan kültürünü yansıtan folklor grupları, geleneksel müzik, danslar ve ülkenin farklı yerlerinden şarkılar eşliğinde bir neşe tablosu ortaya koydu. Sudan’ın kültürel çeşitliliğinin ‘barışçıl’ yüzünü resmederek, halkın Aralık 2019 devriminin sloganları olarak adalet, özgürlük ve barışı gerçekleştirme arzularını ifade etti.
Darfur’da 2003 yılından bu yana süren iç savaşta, yüzbinlerce insan ölürken, milyonlarca insan da evsiz kaldı. Savaş, Birleşmiş Milletler’in (BM) dünyanın en büyük barışı koruma misyonuyla müdahalesine neden oldu. Güney Sudan’ın ayrılmasının ardından 2011 yılında Nuba Dağları ve Mavi Nil’de başlayan çatışmalarda, binlerce kişi ölürken, binlerce kişi de evsiz kaldı. 3 Ekim’de geçiş hükümeti ve Devrimci Cephe koalisyonu bayrağı altındaki bazı silahlı hareketler, Güney Sudan Devleti himayesinde yaklaşık bir yıl süren maraton görüşmelerinin ardından barış anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre ‘silahlı mücadele hareketleri’ olarak adlandırılan silahlı hareketler ve geçiş hükümeti tarafları arasında yönetimin paylaşılması kararı verildi.
Cuba barış anlaşması, barış ortakları arasında güç ve servet paylaşımını öngörerek, barış ortaklarına Egemenlik ve Yasama Konseyi’nde üye tahsis etti. Silahlı mücadele hareketlerinin liderlerinin hükümette temsil edilmelerini kabul etmelerinin ardından yeni hükümetin oluşumunun ilan edilmesi bekleniyor. Devrimci Cephe Başkanı Hadi İdris, Adalet ve Eşitlik Hareketi Başkanı Cibril İbrahim, Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minnavi, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) örgütünün liderlerinden Malik Akkar, Devrimci Cephe’nin diğer liderleri ve barış anlaşmasını imzalayan taraflar dün Hartum’a ulaştı.
Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), 15 Kasım’da Özgürlük Meydanı’nda yaptığı konuşmada, Cuba anlaşmasının acıların ve savaşların karanlık sayfasını kapattığını vurguladı. Daklu, “Silahlar taşıdık. Birbirimizle kavga ettik. Oğul ve kızlarımızı yerlerinden ettik. Bu kötü döngü duruyor” dedi. Barışın, kimsenin hasmı olmayacağını söyleyen Muhammed Hamdan Daklu, durumu ‘herkese, barış içinde yaşama fırsatı veren bir temelde devleti yeniden kurma girişimi’ olarak nitelendirdi. Anlaşmanın, dost ellerle gerçekleştiğini söyleyen Daklu, barışın gerçek bir zeminde yapıldığını kaydederek, “Tek gözle bakmak akıllıca değil. Aksine doğru gözle ve ülkeye kalıcı barışın gelişi gözüyle bakmalı” dedi.
Daklu, geçen yıl Cuba’daki zorlu müzakerelere öncülük etti. Hükümetin müzakere heyeti, Devrimci Cephe bayrağı altında silahlı hareketlerin ve sivil örgütlerin liderleriyle barış anlaşması imzalamayı başardı. Ancak Abdulaziz el-Hillu ve Abdulvahid Muhammed Nur liderliğindeki iki silahlı hareket hala Cuba’da imzalanan anlaşmanın dışında bulunuyor.
Daklu, Kurtuluş Hareketi ve SPLM-N örgütü liderlerine barış sürecine katılma çağrısını yinelerken, “Devletin inşası için yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var. O halde gelin ve çabalarımıza katılın ve baştan başlayalım” dedi.
Öte yandan Başbakan Abdullah Hamduk, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, silahlı mücadele hareketlerinin liderleri arasındaki değişim ortaklarının ülkeye gelişinin, ‘barış inşası sürecinin gerçek bir başlangıcı’ olduğunu kaydetti. Yaşananları tarihi olarak nitelendiren Hamduk, ‘Sudan’daki savaş sayfasının, sonsuza dek doğru bir siyasi uygulama hususunda kapanmasının başlangıcı’ olduğunu dile getirdi. Hamduk ülkenin istikrarını desteklemek için siyasi fikir birliğinin temelini güçlendirmek, ülkenin tarihi geçmişini geliştirmek için liderlerin geri döndüğünü söyledi. Başbakan ayrıca, “Barış bir güvendir ve hepimiz buna katlanmalı ve sorumluluğunu üstlenmeliyiz” diyerek, siyasi katılımın her Sudanlı açısından bir hak olduğunu dile getirdi.
Öte yandan Devrimci Cephe Başkanı Hadi İdris, yaptığı açıklamada, barışın, Sudanlıların uzun bir süredir aradıkları bir hedef olduğunu belirtti. İdris, barışa Güney Sudan Devleti’nin yardımıyla ve bir yıllık bir sabırla ulaştıklarını söylerken, barış anlaşmasının halk için uygulanacağı, askeri ve sivil ortaklarla onların lehine çalışılacağı ve devrim sloganlarının gerçekleştirileceği taahhüdünde bulundu. Hadi İdris, anlaşmayı farklı bir siyasi ortamda imzalanan ve tüm temel konuları ele alan seçkin bir anlaşma olarak nitelendirdi. Daha az gelişmiş bölgelere büyük bir hükümet payı verecek bir ‘federal hükümet’ kurarak toplumdaki boşluğu doldurma çağrısında bulunan İdris, “Sorumluluğumuzu taşıyor ve Sudan halkının acılarını biliyoruz. Hükümetteki ortaklarla birlikte işbirliği içerisinde sorumluluk üstlenmeye çalışacağız” dedi. İdris, Devrimci Cephe liderlerinin barış anlaşmasını uygulamak, devletin prestijini empoze etmek, güvenlik kesintilerini önlemek, ekonomik zorluklarla yüzleşmek ve halkın acılarını sonlandırmak için hükümetin yanında durmak için geçiş ortaklarına ellerini uzatacakları sözü verdi.
Halkın haklarına yönetil suç işleyenler için adaletin sağlanması gerektiğine değinen İdris “Adalet, Sudan halkına karşı suç işleyen herkesle, uzlaşmalar aracılığıyla ve bunların ülkede veya ceza mahkemesinde nasıl yargılanacağına dair bir anlaşma yoluyla savaşarak sağlanacaktır” dedi.
Öte yandan geçiş yönetiminin siyasi kanadını temsil eden Özgürlük ve Değişim Bildirgesi güçlerinin temsilcisi İbrahim eş-Şeyh, ‘tüm olumsuzlukların ortadan kalktığı ve yeni bir tarihin yazılacağı yeni bir Sudan sözü verdi. “Savaşa ve silaha veda” diyen Şeyh, Sudan halkının ‘barış zenginliği ve buğday yetiştiren bir toprağın güzellikleriyle’ kutsanmayı hak ettiğini vurguladı. İbrahim eş-Şeyh, halkın acısını hafifletmek, çıkarlarını sağlamak ve derin devletin etkilerini ortadan kaldırmak için ulusal sorumluluğu hissetmeye yönelik ‘pusulayı’ kontrol etmeye çağırırken, “Aralık devrimi, zayıflıklarla dolu 30 yılı kapsayan uzun bir emeğin ardından geldi” dedi. Temsilci, geçiş hükümetinin siyasi otoritesi adına, ülkedeki barış bayraklarını kararlılıkla ve iradeyle yükseltme, Darfur halkına, Nuba Dağları ve Mavi Nil halklarına yanıt olarak barış için çalışma taahhüdünde bulundu.
Aynı şekilde Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minnavi, liderlerin, ‘barış anlaşmasını arenaya yansıtan, ülkenin tüm bölgelerini etkilemiş adaletsizliği ve marjinalleşmeyi ortadan kaldıran ve gerçek bir başlangıç için sayfayı sıfırlayan’ ortak bir ekip olarak geçiş hükümeti ile çalışmak üzere Hartum’a geldiklerini belirtti. Vatandaşların geçim kaynaklarıyla ilgileneceğine, ekmek, yakıt, ilaç ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacağına söz veren Minnavi, ‘Demokrasiye geçiş için sorumluluk almalı ve siyasi çekişmeleri bırakmalıyız” dedi.
Arko Minnavi, ‘gençler için istihdam fırsatları oluşturmanın, işsizliği ve yasadışı göçü azaltmanın, kadınları ve özel ihtiyaçları olan kişileri geliştirmenin, şirketleri Maliye Bakanlığı’na devretmek için çalışmanın ve savaş bölgeleri geliştirmenin’ önemine dikkati çekti. Minnavi, gelecek aşamanın, ülkedeki anayasal kurumları harekete geçirmeye ve doğru yönetim kurmaya odaklanacağını, bu durumun da ‘gelişmiş ülkelere’ ulaşmaya katkı sağlayacağını vurguladı.
Güney Sudan’ın arabulucusu Tut Gulvak ise Sudan’daki barışın ‘dürüst şekilde’ sağlandığını belirtirken, “Sudan’da barış, bir boşluktan gelmedi. Aksine Cuba müzakerelerinde adamlar çaba sarf ettiler, karşılığı büyük ve harika oldu” dedi.
Sudan’da Barış anlaşmasını imzalayan ordu liderlerine karşılama
Sudan’da Barış anlaşmasını imzalayan ordu liderlerine karşılama
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة