Anlaşmaya rağmen SDG, çocukları zorla silah altına almakla suçlanıyor

Kamışlı şehrindeki SDG Kadın Koruma Birlikleri’nin eğitim kamplarından biri (Şarku’l Avsat)
Kamışlı şehrindeki SDG Kadın Koruma Birlikleri’nin eğitim kamplarından biri (Şarku’l Avsat)
TT

Anlaşmaya rağmen SDG, çocukları zorla silah altına almakla suçlanıyor

Kamışlı şehrindeki SDG Kadın Koruma Birlikleri’nin eğitim kamplarından biri (Şarku’l Avsat)
Kamışlı şehrindeki SDG Kadın Koruma Birlikleri’nin eğitim kamplarından biri (Şarku’l Avsat)

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrolünde olan bölgelerdeki Çocuk Hakları Dairesi Başkanı Nevruz Ali, büronun, son birkaç gün içerisinde ebeveynlerinden izin alınmadan ve eğitimleri tamamlanmadan çocukların orduda görevlendirildiği hususunda çok sayıda şikayet aldığını belirtti. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise, çocuklara yönelik devam eden ihlaller çerçevesinde Özerk Yönetim’in nüfuz alanlarında artan hoşnutsuzluğu dile getirdi.
Nevruz Ali, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Doğrulamak ve bu konuda gerekli önlemleri almak için şikayetleri, SDG liderliğine gönderdik” dedi. Bir Kürt yetkili de Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki şehir ve kasabalarda bulunan çocuk hakları bürolarının çalışma mekanizmasının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Yetkili, “Birkaç gün önce Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki UNICEF ofisi temsilcileriyle SDG liderliği ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında çocuk işçiliğinin ve orduda görevlendirilmesinin önlenmesi konusunda imzalanan anlaşmanın şartları hakkında bir toplantı yaptık” ifadelerini kullandı.
Ali, toplantıda, yönetim alanlarında çocukları koruma mekanizmalarının nasıl kurulacağına dair ayrıntılı bir görüşme yapıldığını belirtti.
Özerk Yönetim ve SDG, çocukların silahlı çatışmalarda kullanımını durdurmak amacıyla ortak bir sivil şikayet mekanizması oluşturdu ve geçen Eylül ayının başlarında da henüz reşit olmayan çocukların orduda görevlendirilmesiyle ilgilenen özel bir ofis açtı. Özerk Yönetim yetkilileri ve askeri güçlerine göre Çocuk Hakları Bürosu, mekanizmanın, vatandaşların, ailelerin ve insani yardım aktivistlerin şikayette bulunmasına, kız ve erkek çocuklarının ordu saflarına alınması hususunda raporlar sunmasına olanak tanıyan bir sivil şikayet mekanizmasını içerdiğini kaydetti.
Geçen yıl SDG Lideri Mazlum Abdi, BM Çocuklar ve Silahlı Çatışma Özel Temsilcisi Virginia Gamba ile 18 yaş altındaki çocukların askere alınmasına son vermeyi ve onları askeri eylemlerde kullanmamayı taahhüt eden bir plan imzaladı.
Son yıllarda sosyal medya organları, Suriye’nin kuzeydoğu bölgelerindeki halkın, reşit olmayan kız ve erkek çocuklarının askeri harekata katılmaya itildiklerine dair şikayetlere tanık oldu. Son örnekler arasında Suriye’nin kuzeyindeki ed-Derbesiye’den aktivist İmran Aliko, sosyal paylaşım sitesi Facebook aracılığıyla 16 yaşındaki kızı Ravan’ın fotoğrafını ve kızını kaçırarak SDG’ye bağlı ‘Kadınları Koruma Birliği’ne YPJ  teslim ettiği hususunda Devrimci Gençlik Hareketi’ni suçlayan bir video paylaştı.
İmran, söz konusu videoda, “Kızım, 8 Ekim’de Devrimci Gençlik tarafından kaçırıldı. Yönetimine bağlı tüm askeri ve sivil kurumları kontrol ettim, ancak akıbetini açıklamayı ve onu ailesine veya okuluna teslim etmek için bizimle iş birliği yapmayı reddettiler” dedi.
Aliko, SDG’nin imzasına rağmen reşit olmayan çocukların orduya alınımının hala devam ettiğini ve bu çocukların koşullarını takip etmek için Özerk Yönetim’e bağlı bir Çocuk Hakları Bürosu’nun açıldığını ifade etti. İmran Aliko, “Kızım Ravan’ın, bu yaşta silahlanmadan, ülkesine eğitim ve hizmet veren bir doktor veya öğretmen olmaları amacıyla çocuklar için en uygun yer olan eğitim koltuğuna güvenle dönmesini umuyorum” ifadelerini kullandı.

Sorumlu SDG
Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 15 Kasım’da resmi hesabı aracılığıyla, Özerk Yönetim ve SDG’ye ‘Devrimci Gençliğin, çocuk kaçırarak ve onları asker olarak saflarına alarak çocukluk haklarına yönelik ihlallerine son verilmesi’ çağrısı yaptı.
SOHR, Suriye’deki bu coğrafi bölgeyi yöneten taraf olması dolayısıyla bu ihlallerin meydana gelmesinden dolayı, SDG’yi ve Özerk Yönetim liderliğini sorumlu tuttu. “SOHR olarak bizler, Devrimci Gençlik çocukları orduya almayı ve kaçırmayı bırakana kadar, çocuklara yönelik bu aleni ihlallere ışık tutmaya devam edeceğiz” diyen gözlemevi, kaçırılanların aileleri ve akrabaları tarafından şikayetler aldıklarına dikkati çekti.
SOHR, bu tarafların, Kamışlı kırsalındaki Hirbet ed-Dib köyünden S.K. adında 14 yaşındaki bir çocuğu kaçırıp Haseke kırsalındaki askeri güçlerin saflarına götürdüklerini bildirdi.
Çocuklara yönelik devam eden bu ihlallerin arka planında, Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerde hoşnutsuzluk artarken, ‘ailelerinin yanında evlerinde olma, normal bir yaşam sürme, eğitim alma ve oyun oynama gibi en basit hakların tadını çıkarmaları gereken bir zamanda çocukların, askeri bir araca dönüştürüldükleri’ vurgulandı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Özerk Yönetim Başkanı Abdulhamid el-Mahbaş, yaptığı basın açıklamasında, askeri liderliğin SDG’ye, ‘liderler de dahil olmak üzere, çocuk hakları ihlalleri faillerinin uluslararası standartlar uyarınca hesap verebilirliğini sağlama’ taahhüdünde bulunduğuna dikkati çekti.



Hizbullah İran'ı zaferinden dolayı kutladı ve daimi desteğini teyit etti

İnsanlar Hamaney'in resminin, İran bayrağının ve merhum Nasrallah'ın resminin yanında zafer işareti yapıyor (EPA)
İnsanlar Hamaney'in resminin, İran bayrağının ve merhum Nasrallah'ın resminin yanında zafer işareti yapıyor (EPA)
TT

Hizbullah İran'ı zaferinden dolayı kutladı ve daimi desteğini teyit etti

İnsanlar Hamaney'in resminin, İran bayrağının ve merhum Nasrallah'ın resminin yanında zafer işareti yapıyor (EPA)
İnsanlar Hamaney'in resminin, İran bayrağının ve merhum Nasrallah'ın resminin yanında zafer işareti yapıyor (EPA)

Hizbullah dün yaptığı açıklamada, İran'ın İsrail'le savaşta “büyük bir zafer” elde ettiğini belirterek, her zaman İsrail'in yanında yer alacağını bir kez daha teyit etti.

Hizbullah açıklamasında İran'ı “bu ilahi zafere ulaştığı” için kutladı ve İran'ın İsrail'e yönelik “hassas ve acı verici saldırılarını” ve “nükleer tesislerine yönelik ABD saldırganlığına verdiği gürleyen yanıtı” övdü.

“Bu, bölgedeki ABD hegemonyası ve Siyonist saldırganlık karşısında yeni bir tarihi aşamanın sadece başlangıcıdır” ifadelerini kullandı.

İsrail ile bir yıldan fazla süren ve kasım ayında ateşkesle sona eren yıkıcı bir savaşa giren Hizbullah, “teslimiyeti, boyun eğmeyi ve taviz vermeyi” reddederek, “İran liderliği ve halkı ile birlikte kararlı ve sağlam duruşunu” teyit etti.

Akşam saatlerinde yüzlerce Hizbullah destekçisi, örgütün daveti üzerine “zaferi” kutlamak üzere İran Büyükelçiliği önünde toplandı.

sdfrgt
Hizbullah destekçileri Beyrut'taki İran Büyükelçiliği önünde Hizbullah tarafından düzenlenen bir kutlamaya katıldı.

“Hizbullah parlamento bloğu başkanı Muhammed Raad yaptığı konuşmada şunları söyledi: ”Hoşunuza gitse de gitmese de İran bölgede caydırıcı bir güçtür. Bunu da tüm bölgeye hegemonyasını dayatmak isteyen acımasız düşmanın kolu değil, kararlılığı ve metanetiyle kanıtlamıştır."

İsrail 13 Haziran'da, kendisine tehdit olarak gördüğü İran'ın nükleer programını ortadan kaldırmak amacıyla nükleer tesisleri, bilim adamlarını ve askeri liderleri hedef alan, İran'a yönelik eşi benzeri görülmemiş bir hava saldırısı başlattı.

ABD pazar günü, İran'daki Fordo, İsfahan ve Natanz nükleer tesislerine saldırılar düzenlemiş ve salı günü ateşkes kararı alınmıştı.

Şarku’l Avsat’ın İran Sağlık Bakanlığı'ndan aktardığı sadece sivil kayıpları içeren verilere göre, savaş İran'da en az 610 kişinin ölümüne ve 4 bin 700'den fazla kişinin yaralanmasına neden oldu. İsrail'de ise yetkililere göre savaş sonucunda 28 kişi hayatını kaybetti.

İran, Hizbullah'ın ana destekçisi ve kuruluşundan bu yana ona para, silah ve eğitim sağlıyor. Lübnanlı grup, İsrail ile son çatışmasından bitkin bir şekilde çıktı, liderlerinden ve savaşçılarından birçoğunu kaybetti.