Etiyopya’daki savaş Eritre’ye yaklaşıyor

ABD, Tigray’ın Asmara’yı hedef almasını kınarken mültecilerin sayısı ise 20 binleri aştı.

Sudan’ın Kadarif bölgesindeki bir kampta gıda yardımı bekleyen Etiyopyalılar. (AFP)
Sudan’ın Kadarif bölgesindeki bir kampta gıda yardımı bekleyen Etiyopyalılar. (AFP)
TT

Etiyopya’daki savaş Eritre’ye yaklaşıyor

Sudan’ın Kadarif bölgesindeki bir kampta gıda yardımı bekleyen Etiyopyalılar. (AFP)
Sudan’ın Kadarif bölgesindeki bir kampta gıda yardımı bekleyen Etiyopyalılar. (AFP)

Etiyopya'da merkezi yönetim ile sınırdaki Tigray Bölgesi arasında çıkan iç savaş, komşu ülke Eritre'nin kapısına dayandı. Nitekim bölge lideri Debretsion Gebremichael’in kendisine bağlı güçlerin Eritre’nin başkenti Asmara’daki havaalanını füzelerle hedef aldığını doğrulaması, savaşın Afrika Boynuzu’nda genişleyeceği yönünde endişelere yol açtı:
Eritre'yi Etiyopya hükümetinin saldırısını destekleyerek Tigray'a tank ve binlerce asker göndermekle suçlayan Gebremichael, kuvvetlerinin ‘birkaç cephede birden’ saldırı altında olduğunu belirtti. Reuters’ın haberine göre “Eritre'nin yardımıyla bize saldırılıyor. Bu ihanettir!” ifadelerini kullandı.
Eritre'yi Etiyopya'ya 16 tümen göndermekle suçlayan Debretsion, söz konusu kuvvetlerin kapsamı hakkında ise açıklama yapmadı. CIA, Eritre'nin 200 bin kişilik büyük bir düzenli ordusunun olduğu tahmininde bulundu.
Yapılan değerlendirmeler, bölgeye erişimin kısıtlanması ve iletişimin büyük bir bölümünün kesilmesi dolayısıyla her iki tarafın da 12 gündür süregelen çatışma hakkındaki iddialarını doğrulamanın zor olduğu yönünde.
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed dün Twitter hesabından Debretsion’un suçlamalarına üstü kapalı cevap verdi. Etiyopya'nın Tigray'daki hedeflerine “kendi başına” ulaşabileceğini söyledi. Ahmed, askeri operasyonların iyi gittiğini, ülkesinin dışarıdan yardım almadan da kazanacağını kaydetti.
Tigray’daki yerel güçleri Eritre ve Sudan sınırlarında bulunan kuzey bölgesinde konuşlu federal güçlere saldırmakla suçlayan Başbakan Abiy Ahmed, yaklaşık 5 milyon nüfuslu Tigray’a 4 Kasım’da askeri operasyon başlatmıştı. Bir Amhara olan Abiy Ahmed'in 2018'de iktidara gelmesinden önce yönetime Tigraylılar hakimdi.
Her iki taraftan da yüzlerce kişinin ölümüne ve binlerce kişinin Sudan'a kaçışına neden olan çatışma, Etiyopya’yı ve Afrika Boynuzu'ndaki diğer bölgeleri istikrarsızlaştırmakla tehdit ediyor.
Uluslararası Kriz Grubu, Addis Ababa’nın saldırıya başladığı günün ertesinde, çatışmaya Eritre'nin de herhangi bir şekilde dahil olmasının Sudan'ı etkileyebileceği uyarısında bulunmuştu.
Mısır Savunma Bakanlığı’nın bildirdiğine göre Mısır ve Sudan dün ortak askeri tatbikat başlattı. Nitekim bu iki ülke, Addis Ababa tarafından Mavi Nil’de inşa edilen Nahda Barajı konusunda Etiyopya ile anlaşmazlıklarının bulunduğu bir dönemde bağlarını güçlendiriyor. Zira Addis Ababa, Mısır ve Sudanlıların barajın dolumuna dair düzenlemelerde bulunma taleplerini görmezden geliyor.
Avrupa Üniversite Enstitüsü’nden (EUI) Profesör Mahari Tadili-Miro, söz konusu çatışmanın Afrika Boynuzu'nu uluslararası bir savaş alanına dönüştürebileceği, aynı zamanda halihazırda şiddetlenen vekalet savaşlarının doğası ve koşullarını değiştirebileceği görüşünde.
Eritre ve Etiyopya, 1998-2000 yılları arasında karşılıklı yıkıcı bir savaş içerisindeydi. Abiy Ahmed, Eritre ile barış anlaşmasına varması dolasıyla 2019'da Nobel Barış Ödülü'nü kazanmıştı. Ancak Eritre, söz konusu savaştaki rolü dolayısıyla Tigray liderliğine düşmanlık beslemeye devam ediyor. Eritre Dışişleri Bakanı Osman Salih Muhammed, Reuters’a verdiği demeçte Tigray'ı hedef aldığı yönündeki suçlamaları yalanlayarak çatışmaya taraf olmadığını vurguladı.
Bölgede görevli beş diplomatın açıklamalarına göre cumartesi akşamı Amhara’ya Etiyopya'dan en az üç füze ateşlendiğ. Söz konusu roketlerden ikisinin Asmara Havaalanı’na düştüğü bildirildi.
Eritre'nin ile telefon iletişimi cumartesi günü füze saldırısı haberlerinin ardından kesildi. Bir diplomat, iletişimin kesilmesinden kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, Asmara sakinlerinin elektrik kesintilerinden şikayetçi olduğunu, bazılarının da korkarak şehri terk ettiğini aktardı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Afrika İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Tibor Nagy dün Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
 “ABD, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’nin (TPLF) Eritre'ye yönelik haksız saldırılarını ve Tigray'deki çatışmayı uluslararası boyuta taşıma girişimlerini şiddetle kınıyor. Sivilleri korumak, gerilimleri azaltmak ve barışı sağlamak için acil eylem çağrısında bulunmaya devam ediyoruz.”
Cumartesi günü Sudan'ın Hamdayit kasabasına giden birçok Etiyopyalı mülteci, yaşadıkları bölgelerin Eritre tarafından bombalandığını aktardı. Ancak bu iddialar doğrulanamadı. Sınır yakınlarında yaşayan 22 yaşındaki mülteci Naxiam Guru, “Eritre sınırından top ateşine maruz kaldık. Sokaklarda ölülerin olduğunu gördüm” açıklamasında bulundu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), dün yaptığı açıklamada Etiyopya’daki çatışmanın 20 binden fazla insanın Sudan’a kaçışına neden olduğunu bildirdi. Uluslararası veya yerel yardım kuruluşları, yanlarına fazla eşya almayan mültecilere yardım eli uzatmaya çalışıyor.
Çatışma Amhara eyaletine de sıçradı. Cuma günü geç saatlerde Amhara’daki iki havaalanına saldırı düzenlendi. TPLF, bu saldırıların hükümetin Tigray’e yönelik hava saldırılarına yanıt olduğunu bildirdi.
Paris Siyasi Bilimler Akademisi’nden Afrika Boynuzu alanında uzman olan Roland Marchal, TPLF’nin dışarıdan müdahaleyi çekmek ve kendi lehine işleyeceğine inandığı milliyetçi duyguları uyandırmak için savaşı uluslararası boyuta taşımaya çalışıyor olabileceğini öne sürdü. AFP’ye konuşan Marchal, tarihi düşman olan Eritre'yi suçlamanın savaşın Tigray'deki sivil nüfus üzerindeki maliyetini haklı gösterebileceğini belirtti.
Kuzeydeki askeri harekat ışığında artan güvenlik boşluğuna dair endişeler artarken Etiyopya İnsan Hakları Komisyonu dün, Etiyopya’da geçen cumartesi gecesi bir yolcu otobüsüne yönelik düzenlenen saldırıda 34 kişinin öldüğünü duyurdu. Benishangul-Gumuz bölgesinde kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından düzenlenen saldırıyı ‘korkunç’ olarak nitelendiren komisyon, ölü sayısının artabileceğini bildirdi.



Ukraynalı askerler, Rus işgali altındaki hastaneden üç yıl sonra kurtarıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Ukraynalı askerler, Rus işgali altındaki hastaneden üç yıl sonra kurtarıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı, Rusya topraklarının derinliklerindeki bir hastanede üç yıl boyunca saklanan 4 Ukraynalı askerin kurtarıldığını açıkladı.

Komutan Oleksiy Neyijpapa, Facebook'ta yaptığı açıklamada, askerlerin 2022'deki bir çatışmada yaralandığını, Ukrayna'nın Rusya işgali altındaki topraklarında bulunan bir hastanede kaldığını ve burada "vicdanlı doktorların" onları Rus gizli servis ajanlarından korumaya yardımcı olduğunu söyledi.

Bir deniz piyadesi, üç Ulusal Muhafız ve askerlerin saklanmasına yardım eden bir sağlık çalışanı tahliye edildi.

Neyijpapa, kurtarma operasyonunu duyuran ve operasyonun nasıl gerçekleştirildiğine dair ayrıntılar veren bir gönderide "Bizim çocuklar hiç şansları yokmuş gibi görünürken hayatta kaldı" dedi.

dfgthy
Askerlerin saklanmasına yardımcı olan bir sağlık çalışanı da tahliye edildi (Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı)

Tahliye çalışmaları, kısa süre önce Moskova-Kiev esir takasında verilen bir deniz piyadesinin, ikizinin 2022'de Ukrayna'nın doğusundaki çatışmalar sırasında ağır yaralandığını söylemesinin ardından başladı.

Neyijpapa, "Bu bilgiyi edindikten sonra özel tahliye tedbirlerine başlama kararı aldım" dedi.

Daha sonra bu askerin ikiz kardeşiyle birlikte, üç yıldan uzun süredir orada kalmaya zorlanan üç Ukrayna Ulusal Muhafız askerinin de bu hastanede olduğu ortaya çıktı.

Güvenlik gerekçesiyle hastanenin yerini ya da askerlerin kimliğini açıklamadı.

Birkaç aşamaya bölünen operasyon, donanmanın Angels (Melekler) adlı özel kuvvetler birimi tarafından gerçekleştirildi. Neyijpapa bu birimin kuruluşundan bu yana 88 kişiyi Rus topraklarından kurtardığını söylüyor.

rtgyu
Cumhurbaşkanlığı Askeri Personel ve Aile Üyelerinin Haklarının Korunmasından Sorumlu Komiseri Olga Reshetylova, kısa bir süre önce takas edilen bir deniz piyadesinin ikiz kardeşinin 2022'de Ukrayna'nın doğusundaki çatışmalarda yaralandığını öğrendi (Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı)

Komutan "Bu bir inanç hikayesi" diye ekledi. 

Bizim çocuklar hiç şansları yokmuş gibi görünürken hayatta kaldı. Bu, düşman topraklarının kalbinden bile asker çıkarabilen Angels'ın gücüyle ilgili. Ve bizden olanı asla terk etmediğimizi bir kez daha kanıtladılar.

Duygusal bir videoda, bir askerin 4 yıldır görmediğini söylediği, kurtarılan kardeşini beklediği an görülüyor.

Videoda "Onu çok özledim. Şimdi onunla buluşacağım. Böyle bir şeyi atlatmak kolay değil" diyor.

"Askerlerimiz şu anda güvende ve nihayet yakınlarının yanındalar" diyen Neyijpapa, birimin "şimdiden 88 kişiyi kurtardığını ve Ukraynalı askerler için hiçbir şeyin imkansız olmadığını bir kez daha kanıtladığını" sözlerine ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski temmuzda yaptığı açıklamada, Kiev'in 2022'den bu yana 6 bin 400'den fazla Ukraynalının Rus esaretinden kurtulmasını sağladığını söylemişti. Bu askerlerin 5 bin 857'si Rusya ve Ukrayna arasında gerçekleşen bir dizi esir takası sırasında serbest bırakıldı. Bu takasların çoğu, Moskova ve Kiev heyetlerinin bu yıl mayısta yeniden yüz yüze görüşmelere başlamasının ardından gerçekleşti.

Independent Türkçe


Katar, ABD’nin Doha’daki İsrail saldırısından önce Katar’ı bilgilendirdiği yönündeki Beyaz Saray açıklamalarını yalanladı

Salı günü Doha'da Hamas liderlerini hedef alan İsrail saldırısında hasar gören bir bina (Reuters)
Salı günü Doha'da Hamas liderlerini hedef alan İsrail saldırısında hasar gören bir bina (Reuters)
TT

Katar, ABD’nin Doha’daki İsrail saldırısından önce Katar’ı bilgilendirdiği yönündeki Beyaz Saray açıklamalarını yalanladı

Salı günü Doha'da Hamas liderlerini hedef alan İsrail saldırısında hasar gören bir bina (Reuters)
Salı günü Doha'da Hamas liderlerini hedef alan İsrail saldırısında hasar gören bir bina (Reuters)

Beyaz Saray Salı günü, Başkan Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkow'un Katar Dışişleri Bakanlığı'nın yalanladığı Doha'ya yönelik İsrail saldırısı hakkında Katar'ı önceden bilgilendirdiğini açıkladı.

Beyaz Saray sözcüsü Caroline Levitt gazetecilere, “Başkan Trump, Özel Temsilci Steve Whitford'a Katar'a yaklaşan saldırı hakkında bilgi vermesini talimat verdi ve o da bunu yaptı” dedi.

Levitt, ABD ordusunun İsrail saldırısından önce Trump yönetiminin diğer taraflarını da bilgilendirdiğini, ancak İsrail'in önceden orduyu bilgilendirip bilgilendirmediğine dair açıklama yapmayı reddetti.

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid Al-Ensari, Twitter hesabından “Katar'ın saldırıdan önceden haberdar edildiğine dair dolaşan iddialar tamamen asılsızdır” dedi. Ensari, ABD'li yetkilinin telefonunun, saldırıdan kaynaklanan patlamaların hala duyulduğu sırada geldiğini açıkladı.

Beyaz Saray sözcüsü, ABD başkanının saldırıdan sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Katar Emiri ile görüştüğünü ve Katar Emiri'ne “böyle bir olayın kendi topraklarında tekrarlanmayacağına” dair güvence verdiğini söyledi.

Beyaz Saray, Trump'ın İsrail'in Katar'daki Hamas hedeflerine yönelik saldırısının üzücü olduğunu ve bölgedeki barışı teşvik etmediğini düşündüğünü ifade ettiğini söyledi.


Saldırılar Netanyahu'yu hazırlıksız yakalarken Hamas, “Trump'ın mayınlarından” çekiniyor

Dün Kudüs'teki bir otobüs durağında meydana gelen saldırının olay yerinde polis memurları ve kurtarma ekipleri. Netanyahu olay yerini inceledi (AP)
Dün Kudüs'teki bir otobüs durağında meydana gelen saldırının olay yerinde polis memurları ve kurtarma ekipleri. Netanyahu olay yerini inceledi (AP)
TT

Saldırılar Netanyahu'yu hazırlıksız yakalarken Hamas, “Trump'ın mayınlarından” çekiniyor

Dün Kudüs'teki bir otobüs durağında meydana gelen saldırının olay yerinde polis memurları ve kurtarma ekipleri. Netanyahu olay yerini inceledi (AP)
Dün Kudüs'teki bir otobüs durağında meydana gelen saldırının olay yerinde polis memurları ve kurtarma ekipleri. Netanyahu olay yerini inceledi (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün iki büyük saldırıya maruz kaldı. İlki Kudüs'te yedi İsraillinin öldürüldüğü silahlı bir saldırıydı, ikincisi ise İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyinde Hamas'ın düzenlediği saldırıda dört askerinin öldürüldüğünü açıklamasıydı.

Netanyahu ve hükümet yetkilileri hiç vakit kaybetmeden, büyük bir güvenlik ihlali olarak değerlendirilen saldırının gerçekleştiği, hükümetin merkezinin bulunduğu Kudüs'e gittiler. Silahlı iki kişi, Kudüs yakınlarındaki Ramot Yerleşimi Kavşağı’nda bir yolcu otobüsüne ateş açtı. Polis tarafından yapılan açıklamada saldırganların etkisiz hale getirildikleri bildirildi. Netanyahu, “Şunu açıkça belirtmek isterim ki, bu olaylar terörle mücadele kararlılığımızı daha da güçlendiriyor” diyerek savaşlarına devam edeceğinin sinyalini verdi.

Hamas ve İslami Cihad hareketleri, saldırıyı üstlenmedi, ancak övdü. Dün akşam itibariyle, soruşturmalar faillerin bağlantılarını ortaya çıkarmadı. Filistin Yönetimi’nden yapılan açıklamada “Filistinli ve İsrailli sivillere yönelik her türlü saldırı’ kınandı. Açıklamada, ‘kaynağı ne olursa olsun, her türlü şiddet ve terörizmi reddetme’ çağrısı yapıldı.

Öte yandan Hamas kaynakları, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Gazze'deki savaşı sona erdirmek için kendilerine sunduğu fikirlerin ‘ortadan kaldırılması gereken birçok mayınlı madde’ içerdiğini belirtti. Aynı kaynaklar, kendilerine sunulanları sert bir tutum sergilemeden ele almaya açık olduklarını vurguladı.

Diğer taraftan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, “Bugün Gazze semalarına güçlü bir kasırga vuracak” diyerek tehdit etti.