Umman Sultanlığı, 50. Milli Günü’nü rönesansını sürdürerek ve yüksek umutlarla kutluyor

Umman Sultanlığı, 50. Milli Günü’nü rönesansını sürdürerek ve yüksek umutlarla kutluyor
TT

Umman Sultanlığı, 50. Milli Günü’nü rönesansını sürdürerek ve yüksek umutlarla kutluyor

Umman Sultanlığı, 50. Milli Günü’nü rönesansını sürdürerek ve yüksek umutlarla kutluyor

Umman Sultanlığı, 18 Kasım’da rönesansının 50’inci yıl dönümünü kutluyor. Umman’ın vatansever evlatları, Sultan Heysem bin Tarık bin Teymur Al Said’in bilge liderliğinde Umman Rönesansı’nı, hayatın çeşitli alanlarını kapsayan iddialı projelerle tüm ülkede inşa ve ilerleme sürecinde daha fazla başarı elde etmeye yönelik kararlılıkları ve özverileri ile sürdürüyorlar.
Ummanlılar, bu değerli milli günü bu yıl ilk kez rönesansın başlatıcısı ve modern devletin kurcusu olan merhum Sultan Kabus bin Said bin Teymur’un yokluğunda geçiriyor.

İktidarın geçişi kolayca gerçekleşti

Sultan Heysem bin Tarık’ın, Umman Sultanlığı yönetiminin dizginlerini eline alması
Sultan Kabus bin Said bin Teymur’un 11 Ocak 2020’de ülkesini, Arap ülkelerini ve İslam dünyasını yasa boğan vefatı, Umman için zamansız olsa da Kraliyet Aile Konseyi, merhum Sultan’a duyduğu minnettarlık ve inançla, onun her zamanki bilgeliğine ve geniş vizyonuna dayanarak yönetime onun istediği kişinin gelmesini onayladı.
Umman Savunma Konseyi, merhum Sultan Kabus’un son arzusunu yerine getirmek üzere Sultan Heysem bin Tarık’ı ‘bu güveni taşımaya layık nitelik ve yeteneklerinden’ ötürü ülkenin Sultanı olarak ilan edildiği bir tören düzenledi.
Ummanlılar, 49 yılı aşkın bir süre boyunca gelişimin ve yeniden inşanın öncülüğünü yapan Sultan Kabus bin Said’e dua ve minnetle veda ederken Onun büyük ve ölümsüz başarılarını bir kez daha yad ettiler.

Sultan Heysem bin Tarık bin Teymur Al Said’in başarıları
Sultan Heysem bin Tarık bin Teymur Al Said, ülkede iktidarı devraldıktan sonraki ilk on ayında, çeşitli alanlarda sağlam bir irade ve amansız bir kararlılıkla birçok başarıya imza atmayı başardı. Sultan Heysem bin Tarık’ın devletin idari yapısını daha müreffeh bir gelecek için ekonomik, sosyal ve kültürel yönelimlere ve hedeflere katkıda bulunan ‘Umman 2040’ gelecek vizyonuna uygun bir şekilde yeniden yapılandırırken toplumun tüm kesimleri, Sultan Al Said’in bu gayretine destek verdiler.

İdari işlerin düzenlenmesi
Devletin idaresi ile ilgili 2020 tarihli ve 75 sayılı Kraliyet Kararnamesi, yönetim bölgelerinde ve valiliklerde gelişimin sürdürülebilir olması için bir öncelik olarak kabul edilen ve yönetimin bakanlıklar, kurumlar, konseyler ve benzerleri merkezi birimler ile kamu kurum ve kuruluşları gibi birimlerden oluşmasını öngören Madde 2'de belirtilen ademi merkeziyetçi bir yaklaşımı benimseyerek stratejik bir yönelimi hedefliyor. Umman 2040 vizyonunun yönergeleri çerçevesinde, prosedürlerin basitleştirilmesine, sunulan hizmetlerden yararlanılmasına ve çalışmaların daha hızlı tamamlanmasına katkıda bulunması amacıyla, idari işlerin uygulanması ve düzenlenmesinde yenilikler sağlıyor.

Valilik sistemi ve il işleri ile ilgili 2020 tarihli ve 101 sayılı Kraliyet Kararnamesi, il kurumlarının yönetimine ilişkin düzenlemelerin yanı sıra vilayetler arasında dengeli bir kalkınma sağlanmasına, kaynakların daha iyi şekilde yatırıma dönüştürülmesine, turizmin geliştirilmesine, tarihi varlıkların tanıtılmasına ve her vilayette ihtiyaç duyulan tüm hizmetlerin sağlanmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Valilik İşleri Meclisi’nin, valiliklerin imkanlarını doğru şekilde kullanma, kalkınma projelerini takip etme, performanslarını değerlendirme, bütçelerini tahmin etme ve kaynaklarının yatırımını izleme konularında koordinasyon sağlamak için çalışmasını öngörüyor.

Halkı ile iç içe bir lider
Öte yandan, Sultan Heysem bin Tarık'ın geçtiğimiz Eylül ayında Zufar Valiliği’nin yönetim merkezi Selale şehrinin önde gelenleriyle bir araya geldiği buluşma, ülkenin lideri ile halkı arasındaki iletişimin derinleşmesini ve merhum Sultan'ın ekolünün sürdürülmesini temsil ediyordu. Aynı zamanda Sultan’ın vatandaşlarla bir araya gelerek, onların kalkınma çalışmalarındaki gelişmelere ilişkin gözlem ve önerilerini, ihtiyaç ve gereksinimlerini yakından tanımak ve devlet kurumlarının kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınma planları çerçevesinde ülkenin çeşitli bölgelerinde üstlendikleri rolü güçlendirmek konusundaki istekliliğinin bir göstergesiydi.
Şura Meclisi ve Devlet Meclisi adıyla anılan iki ayrı kanattan oluşan Umman Konseyi’nin devlet yönetimi ile ilgilenmesine ve kalkınmaya yönelik rolün il meclislerinde olmasına rağmen bu buluşmalar, Umman gelenek ve göreneklerinden gelen otantik bir tema çerçevesinde Umman yönetiminin pratiğe dökülüşünü temsil ediyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yarattığı krizle mücadele için verilen emirler
Diğer yandan Sultan Heysem bin Tarık, Kovid-19 salgını kriziyle mücadele konusunda büyük bir çaba ortaya koydu. Sultan Heysem bin Tarık, 2019 yılı sonlarında başlayan dünyanın birçok ülkesinde devam eden salgınla mücadele etmek ve salgının yayılmasından kaynaklanan gelişmeleri tartışmak, genel sağlık değerlendirmesi sonuçlarına göre uygun çözümler ve öneriler geliştirmek üzere yüksek bir komite oluşturulması talimatı verdi.
İçişleri Bakanı Seyid Hamad bin Faysal Elbusaidi’nin başkanlık ettiği bu komitenin üyeleri de üst düzey isimlerden oluşmaktadır. Komite Sultan tarafından verilen talimatların uygulamaya hazırlanmak üzere ilk toplantısını Mart ayında gerçekleştirdi. Sultan Heysem bin Tarık, komiteye, ‘devletin tüm imkanlarının kullanılması, tüm imkanların seferber edilmesi ve hem Umman vatandaşlarının hem de diğer milletlerden olan ülke sakinlerinin sağlığını korumak için salgınla mücadele etme ve yayılmasını engelleme konusunda hiçbir çabadan kaçınılmaması’ talimatını verdi.

‘Sağlık Hizmetlerini Desteklemeye Yönelik Bağış Fonu’ ve ‘Sağlık Bakanlığının Kovid-19 ile Mücadele Çabalarını Desteklemeye Yönelik Özel Fon’ oluşturulması
‘Sağlık Hizmetlerini Desteklemeye Yönelik Bağış Fonu’ ve ‘Sağlık Bakanlığının Virüsle Mücadele Çalışmalarını Desteklemeye Yönelik Özel Fon’ kurulması, Sultan Heysem bin Tarık için büyük önem taşırken salgınla mücadele mücadeleye kişisel desteğinin bir parçası olarak fona 10 milyon Umman riyali (OMR) bağışlamıştır. Bu da salgınla mücadelede yönetim, hükümet ve halk arasındaki uyumlu çabanın göstergesidir.
Kovid-19 salgının ortaya çıkmasından kaynaklanan gelişmelerle mücadele mekanizmasından sorumlu Yüksek Komite, virüsün yayılmasını engellemek için bilinçlendirme kampanyalarının yoğunlaştırılması, ihtiyati tedbirlerin belirlenmesi, bazı valiliklerin geçiş noktalarının kısmen veya tamamen kapatılması gibi birçok önlem aldı. Ayrıca akşam saatlerinde sokağa çıkma yasağı uygulamak, cami ve ibadethaneleri kapatmak, okulları ve üniversiteleri tatil etmek, uzaktan çalışmayı aktifleştirmek, bazı ticari faaliyetleri askıya almak ve pandeminin yayılmasını önleyen önlemlere uygun yasalar ve düzenlemeler koymak gibi bazı tedbirler de alındı.

Kovid-19 salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin ele alınması amacıyla komite kuruldu
Sultan Heysem bin Tarık, pandeminin dünyanın çeşitli ülkelerinin ekonomileri üzerindeki olumsuz etkisini göz önüne alarak, salgının yerel düzeyde ortaya çıkardığı ekonomik etkilerini ele alan mekanizmadan sorumlu Yüksek Komite içinden bir komite daha kurma kararı aldı. Bu çerçevede pandemiden en çok etkilenen girişimci gruplarına yardım etmek için acil kredi programının yanı sıra devlet tarafından özel sektörde faaliyet gösteren firma ve şirketlere destek paketleri gibi bir dizi karar çıkarıldı.

Umman’ın dış politikası
Umman’ın dış politikasına gelince Sultan Heysem bin Tarık yönetimi devraldıktan sonra yaptığı ilk konuşmada, Umman dış politikasının temellerini oluşturan, halklar arasında barış içinde bir arada yaşama, iyi komşuluk ilişkileri kurma ve başkalarının iç işlerine karışmama ilkelerinin altını çizdi.  Sultan Heysem ayrıca merhum Sultan Kabus bin Said bin Teymur'un izinden gideceğini de vurguladı.
Sultan Heysem bin Tarık konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dış politikada merhum Sultan'ın ülkemizin dış politikası için belirlediği, halklar arasında barış içinde bir arada yaşama, iyi komşuluk ilişkileri, başkalarının iç işlerine karışmama, devletlerin egemenliklerine saygı duyma ve çeşitli alanlarda uluslararası iş birliğine dayanan ilkeleri güçlendirerek onun izinden gideceğiz.
Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed bin Hammud Elbusaidi, geçtiğimiz Eylül ayında 75. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu oturumunda yaptığı konuşmada, Sultan Heysem bin Tarık’ın, Umman Rönesansı’nın başlatıcısı, dış politikasının ve son elli yıldaki uluslararası ilişkilerinin mimarı olan Sultan Kabus Said bin Teymur tarafından belirlenen ülke politikasını sürdüreceğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde teyit ettiğini belirtti.
Umman’ın dış politikası, hoşgörü, eşitlik, adalet, iyi komşuluk, hukukun üstünlüğü, devlet egemenliğine saygı, başkalarının iç işlerine karışmama, anlaşmazlıkların BM kararları ve ilkeleri ile uluslararası hukuk kuralları temelinde barışçıl bir şekilde çözülmesini desteklemek için diyalog kurulması ilkelerine dayanır. Bu ilkeler, Umman’ın güven ve barışın nişanesi haline getiren bölgesel ve küresel konumunu güçlendirmiştir.
Umman’ın dış politikası, Sultan Heysem bin Tarık önderliğinde güçlendirilen Rönesans çerçevesinde modernizm ve kültürel varlığın yanı sıra, Umman toplumuna ait özgün değerlere dayanan sağlam temeller üzerine inşa edilmiştir. İnsanlığın üstün değerlerini koruma ve barışı yeniden tesis etme konusundaki samimi arzusu, Umman’ı uluslararası toplum tarafından kabul görmüş bir arabulucu haline getiren hoşgörüsü ve ılımlılık arayışı Umman’ın dış politikasını temsil etmektedir.

Ülkenin ekonomik yönü ve ‘Umman 2040 Vizyonu’
Umman’ın ekonomik yönünden bahsederken Umman 2040 Vizyonu’na, petrol fiyatlarındaki düşüşe, 15 Ocak’ta açıklanması planlanan beş yıllık planın yaklaşan tarihine ve Kovid-19 salgının, Umman dahil tüm ülkelerin ekonomilerine yönelik olumsuz etkilerine değinmeden olmaz.
Yukarıda bahsedilen koşullar, hükümeti bir dizi önlem almaya iterken bu önlemlerden ilki orta vadeli mali denge planının (2020-2024) açıklanmasıydı. Plan, ‘Umman’ın mali sürdürülebilirliğinin temellerini atmayı, kamu borcunu azaltmayı, tüm bunları ulusal önceliklere yönlendirerek ve devletin petrol dışı sektörlerden olan gelirini artırarak devlet harcamalarının daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamayı hedefliyor. Aynı zamanda devletin mali rezervlerini artırmayı, herhangi bir finansal zorlukla mücadele etme yeteneğini güçlendirmeyi ve ekonomik büyümeyi sağlamak için devlet varlıklarının yatırım getirisini iyileştirmeyi’ amaçlayan çeşitli girişim ve programları içeriyor.

Maliye Bakanlığı, mevcut cari yıl için harcamaları rasyonelleştirmek amacıyla, hükümet birimlerinin bütçelerini yüzde 5 azaltmak ve devlet şirketleri için operasyonel bütçeleri ve mali planları en az yüzde 10 oranında değiştirmek dahil olmak üzere çeşitli tedbirler çıkarmak için de çalıştı. Bununla birlikte resmi görevlerle ile ilgili harcamaların rasyonelleştirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının yönetim kurulları, kamu şirketleri ve bunlara bağlı şubelerin ücretlerinin yüzde 50 azaltılması ve önümüzdeki yılın Nisan ayından itibaren katma değer vergisinin yüzde 5 oranında uygulanması gibi başka önlemler de alındı. Ayrıca önümüzdeki yıl bütçede 400 milyon riyallik bir artış olması bekleniyor.

Devlet bütçesinin 2020 yılı için toplam tahmini gelirleri, petrol fiyatı varil başına 58 dolardan yaklaşık 10,7 milyar OMR hesaplanırken toplam kamu harcaması 13,2 milyar OMR olarak tahmin edildi. Tahmini bütçe açığı ise yaklaşık 2,5 milyar OMR olarak kaydedildi. Bu da gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 8'ine denk geliyor.
Sultan Heysem bin Tarık geçtiğimiz Şubat ayında yaptığı tarihi konuşmasında, devlet şirketlerinin performanslarını ve verimliliklerini artırmanın yanı sıra ekonomiye etkili bir şekilde katkıda bulunmalarını sağlamak amacıyla çalışmalarına yönelik kapsamlı bir gözden geçirme ile önümüzdeki sürecin bazı özelliklerine değindi. Devletin karar alma mekanizmalarını, onları en yüksek ulusal çıkarların hizmetinde geliştirmek amacıyla gözden geçireceklerini belirten Sultan Heysem, bu yönlere odaklanarak, takip edeceklerini ve destek vereceklerini vurguladı. Öte yandan Umman Yatırım Otoritesi, sebze ve meyve pazarlaması için Umman Gıda Yatırım Şirketi'ne bağlı bir şirket kurulacağını duyururken, kendi denetiminde 15 şirketin yönetim kurullarının yanı sıra iletişim ve bilgi teknolojileri sektöründeki şirketleri yeniden yapılandırdı.
Çalışma Bakanlığı ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler) desteklenmesi için kurulmuş olan kamu kurumu ‘Riyada’, devletin ekonomik büyümesini artırmada aktif bir rol oynamaktadır. Devlet, bu kurumları, Ummanlılar dışında gurbetçilerin oluşturduğu işgücüne özel bazı meslek alanlarını belirleyerek uygun bir ortam yaratmaya çalışmıştır. Ayrıca Sultan Heysem bin Tarık’ın talimatıyla oluşturulan ve hem hükümet hem de ticaret ile ilgili bir bilgi kaynağı olan ‘Invest Easy’ portalı, iş dünyasına çok sayıda elektronik hizmet sunmaktadır.

Sultan Heysem bin Tarık konuşmasında ayrıca şunları söyledi:
“Başta inovasyon, yapay zekâ ve ileri teknolojilere dayalı projeler olmak üzere KOBİ’lerin ve girişimcilik sektörünün öneminin farkındayız. Bu hayati sektörün sunduğu fırsatlardan yararlanmak için gençlerin eğitilmesi ve onlara sorumluluk verilmesi, ülke ekonomisinin temel yapı taşıdır. Hükümetimiz, bu alanlardaki ilerlemeyi ilk elden takip edecektir.”
Yabancı Sermaye Yatırım Kanunu dahil olmak üzere Umman’ın yatırım ile ilgili kanun ve sistemi, yerli ve yabancı yatırımları çekecek ve teşvik edecek bir ortam yaratmıştır.

Umman hükümeti, ülke ekonomisini desteklemek, canlandırmak ve optimize etmek için Dukam Özel Ekonomik Bölgesi (Dukam Limanı) gibi özel ekonomik ve endüstriyel bölgelerin yanı sıra başta Sahar ve Selale olmak üzere özellikle sanayi limanlarına yapılan yatırımlara güveniyor. Ayrıca bu hayati sektör için net stratejik vizyonlar geliştiren hükümet, turizm sektörünü de ekonomik büyümeyi ve çeşitlendirmeyi güçlendiren ana sektörlerden biri olarak kabul etmektedir. Çünkü turizm sektörüne yapılan yatırımlar, ‘en karlı yatırım türlerinden biri’ olarak kabul edilmektedir.

Elektronik nüfus, konut ve işyeri sayımı
Sultan Heysem bin Tarık, önümüzdeki Aralık ayında yapılacak olan elektronik nüfus, konut ve işyeri sayımının önemini vurgularken, herkesi sayımın en iyi şekilde gerçekleştirilmesi için gereken prosedürlere uymaya ve kolaylaştırmaya çağırdı. Zira bu sayımın sonuçları, kalkınma planlarının ayrıntılı bir şekilde yapılmasına katkıda bulunacak ve böylece her yönüyle kalkınmaya olumlu bir şekilde yansıyacak.

İş Güvenliği Kanunu
Sultan Heysem bin Tarık ayrıca Ummanlıların dünyadaki ekonomik gelişmeler ışığında insana onuruna yakışır bir refah düzeyi sağlamak amacıyla başlangıç olarak ‘İş Güvenliği Kanunu'nun çıkarılması talimatı verirken bu çerçevede 10 milyon OMR tutarında bir finansman sağladı. Kanun, orta vadeli mali denge planında yer alan prosedürlerin uygulanmasıyla düşük gelirli kişilerin ve ailelerin olası olumsuz ekonomik etkilerden korunmasını sağlayacak bir sosyal koruma sisteminin oluşturulmasını hızlandırmayı amaçlıyor.

Eğitim alanı ve bilimsel araştırmalar
Eğitim alanına büyük önem veren ve bu alanı ulusal bir öncelik haline getiren Sultan Heysem bin Tarık, ayrıca Ummanlıların bir sonraki dönemin ihtiyaçlarının oluşturulmasına katkıda bulunabileceği’ bir temel olarak bilimsel araştırmalar yapılmasını ve yeniliği destekleyici ve teşvik edici bir ortamın yaratılmasını sağladı. Bununla birlikte, ‘genel olarak kültürel seviyenin yükseltilmesi, bilimsel düşüncenin geliştirilmesi ve araştırma ruhunun beslenmesi’ toplumun ilerlemesi için temel devlet sisteminin önemli bir sacayağı olarak kabul ediliyor.

Sultan Heysem bin Tarık’ın “Çocuklarımıza ağaçların gölgesinde dahi ilim öğreteceğiz” şeklindeki ifadesi, eğitim alanına verilen önemi teyit ederken Umman Rönesansı’nın ülkenin her bir dağında ve ovasında ilim ve eğitim yapıları yükselinceye dek bilgi temelleri üzerine inşa edildiğini göstermiştir.
Kraliyet Divanı, öncelikli olan ve yaklaşık 8,85 milyon OMR’ye mal olması beklenen 6 eğitim kurumunun inşası için gerekli fonun ayrılması talimatı verdi. Tüm bu çalışmalar, Sultan Heysem bin Tarık’ın ülke çapında eğitimin ihtiyaçlarını cömertçe karşılamaya ve Umman'ın bugününü ve geleceğini inşa etmenin temeli olan eğitim alanını destekleyici ve teşvik edici bir ortam sağlamaya ve güçlendirmeye yönelik çabaları çerçevesinde geliyor.

Umman özellikle çevreye önem göstermektedir
Umman, kutlu rönesansının ilk günlerinden bu yana, sürdürülebilir kalkınmanın temel hedefleri çerçevesinde çevre güvenliğini sağlamak, kirlilikle mücadele etmek ve çeşitli ekolojik sistemleri, yaban hayatı, doğayı ve yenilenebilir kaynakları korumaya ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmaya yönelik bir politika uygulamaya çalışmıştır. Hükümet, ardı ardına deneyim alışverişi, bilimsel verilerin toplanması ve kullanılması, farkındalığın artırılması, çevre bilincinin toplumun tüm kesimlerine aşılanması, çevrenin ve doğal kaynakların korunması ile ilgili kuralların oluşturulması ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yapılan çalışmalara katkı sağlanması gibi konulardan sorumlu çevre kurumları kurarak, çevre alanlarında bilimsel araştırmalarla umutlar yeşertmeye de çalıştı.

Çevrenin menfaatleri doğrultusunda doğal kaynaklar, deniz ortamı ve biyolojik çeşitlilik ile ilgili çevre kanunlarını ve mevzuatları çıkarmakla görevli Umman Çevre Otoritesi, aynı zamanda çevresel durumu belirlemek, kirliliğin çevreye olan etkilerini değerlendirmek ve bunlarla mücadele etmek için gerekli önlemleri alan ana denetçidir. Bu yüzden çevreyi izlerken ve denetlerken, aynı zamanda tüm alanlardaki kalkınma projelerinin verimliliğini artırmak için temel bir araç olarak çevre yönetimi ilkesinin uygulanmasını sağlamaktadır.

Çevre Otoritesi, kalkınma planlarının çevresel boyutunu yerel, bölgesel ve uluslararası düzeylerde vurgulamaya ve tüm alanlarda kalkınma projelerinin etkinliğini artırmanın bir yolu olarak sağlam çevre yönetimi ilkesini ortaya koyarak, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için kalkınmanın gereksinimleri ile çevrenin bütünlüğünü koruma ilkesinin altını çizmeye gayret etmektedir.
Umman hükümetinin, endüstri ve hizmet sektörlerindeki projelerin yanı sıra altyapı projelerinin çevre üzerindeki etkilerini değerlendirmek üzere kurduğu Çevre Otoritesi ayrıca, projelerin mevcut çevre koşullarını tanımlayan bir saha keşfi sağlamanın, projeler faaliyete geçirildikten sonra bunların çevre üzerindeki etkilerini irdelemenin, olumsuz etkileriyle en üst düzeyde mücadele etmenin, önlemek veya azaltmak için gerekli önlemleri almanın yanı sıra projeler faaliyete geçtikten sonra çevrenin izlenmesi ve denetlenmesi için programlar düzenlemekle de görevlidir.

Umman çevresinin korunmasına yönelik ulusal strateji programlarının, kanunlarının, yönetmeliklerin, düzenlemelerin ve kararların uygulanmasını izleyen Çevre Otoritesi, ulusal hedefler ve politikalar doğrultusunda çevrenin korunmasına yönelik plan ve programların hazırlanmasından da sorumludur. Aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma ve takip uygulamasının temel hedefleri ve Umman’ın uluslararası çevre anlaşmaları çerçevesindeki taahhütleri doğrultusunda çeşitli projelerin çevreye olan etkilerinin değerlendirme verilerini incelemenin yanı sıra kimyasalların yönetimi için ulusal bir stratejinin hazırlanması ve güncellenmesi için de çalışmaktadır. Söz konusu projelere çevreye uygunluğuna ilişkin ruhsat verilmesi, hava kalitesini denetleme istasyonları gibi çevreyi kirletenleri izlemek için ulusal ağlar kurmak ve işletmek de Çevre Otoritesi’nin görevidir. Bununla birlikte çevre ve sürdürülebilir kalkınma ile ilgili veriler ve tablolar hazırlamak ve bunları ilgili uluslararası çevre anlaşmalarının gerekliliklerine uygun olarak ulusal raporlara dahil etme görevi de yine Çevre Otoritesi’ne aittir. Çevre Otoritesi, biyolojik çeşitlilikle ilgili çalışmalar ve araştırmalara katılmak ve ülkedeki yaban hayatın son durumuna ilişkin raporlar hazırlamak için de çalışmaktadır. Aynı zamanda bozulmuş ekosistemlerin iyileştirilmesi ve nesli tükenmekte olan yabani hayvanların çoğalması için çalışmalar yapan Çevre Otoritesi, yaban hayatını yasadışı avcılık faaliyetlerinden korumak için yaban hayatı koruma birimleri kurmuştur.
Çevre Otoritesi’nin uluslararası kurumlarla arasındaki işbirliği, bölgede, Arap dünyasında ve uluslararası camiada faaliyet gösteren kuruluşlar arasındaki en önemli temas noktalarından biridir. Uzmanlar, söz konusu kuruluşlarla çevre konuları üzerine çalışma ve değerlendirmelerin yanı sıra bunların takibini üstlenirken içerde ve dışarda yetkili makamlarla koordinasyon sağlar. Dünya ülkeleriyle ikili teknik iş birliği için plan hazırlamak, bahsi geçen kuruluşlarla anlaşmaları takip etmek, çeşitli iş birliği alanlarını araştırmak ve yıllık olarak değerlendirmeler yapmak, yetkili makamlarla ve bahsi geçen kuruluşlarla koordineli olarak ikili ve ortak komitelerin çalışmalarını hazırlamak ve tavsiyelerini uygulamak da Çevre Otoritesi’nin görevidir.

Düşünce ve ifade özgürlüğü
Sultan Heysem bin Tarık önderliğinde rönesansın sürdürülmesinden bahsederken Anayasası’nın 29. maddesinde güvence altına alınan fikir ve ifade özgürlüğüne değinilmesi gerekir. Söz konusu madde, düşünce ve ifade özgürlüğünün, devletin adalete ve bireylerin haysiyetine dayanan özgürlük, eşitlik ve fırsat eşitliği ilkelerine dayandığını, ifade özgürlüğü dahil olmak üzere buradaki hak ve özgürlüklerin korunduğunu teyit etmektedir.

Ummanlı kadınlar
Sultan Heysem bin Tarık, rönesans döneminin parlak yönleri arasında, Ummanlı kadınların ülkenin inşasında tıpkı erkekler gibi çeşitli düzeylerde hayati rollerinin olduğunu vurgulayarak, “Kadınların, kanunla güvence altına alınan haklarından yararlanmalarını ve ülkelerinin ve toplumlarının hizmetinde çeşitli alanlarda erkeklerle yan yana çalışmalarını sağlamaya istekliyiz” ifadelerini kullandı. Öte yandan Sultan Heysem bin Tarık, geçtiğimiz Ekim ayında, Umman’ın önde gelen kadınlarından bir gruba Kraliyet Takdir Madalyası verdi.

Gençler
Gençliği ‘ülkelerin zenginliği, tükenmez kaynakları ve gelişen kolları’ olarak tanımlayan Sultan Heysem bin Tarık, ‘gençlerin ihtiyaçlarını, ilgi alanlarını ve arzularını görme’ konusunda istekli olduğunu vurguladı. Umman’ın her yıl 26 Ekim’i ‘Umman Gençlik Günü’ olarak kutlaması da hükümetin gençlere verdiği önemi, inşa ve kalkınma sürecinde ilerlemelerini kolaylaştıracak imkanlardan yararlanmalarını istediğinin bir göstergesidir.
Kültür, Spor ve Gençlik Bakanı Zi Yezen bin Heysem Al Said, ‘Umman Gençlik Günü’ kutlamaları vesilesiyle yaptığı konuşmada, “Ummanlı gençler, 2040 Vizyonu çerçevesinde ilerlemenin ve kalkınmanın nedenlerini anladıklarını, yüksek derecede ulusal sorumluluğa sahip ve modern meselelerin tamamen farkında olduklarını ve Umman Rönesansı’nın diğerine karşı açık olma, sevgi ve barış ile bir arada yaşama kültürünün inşasına katılmaya büyük bir ilgi gösterdiklerini kanıtladılar” ifadelerini kullandı.
Umman'da rönesans yolunda ilerlemeye devam eden ve daha fazla başarı vaat eden Sultan Heysem bin Tarık, ülkeyi bir sonraki aşamada ulusal eylemin temel dayanağı olan vatandaşların katılımıyla çeşitli alanlarda rekabetçi bir seviyeye taşıma sözü verdi. Sultan Heysem, Umman halkının ‘bu aşamanın ve sonraki aşamaların gereklerini, ileri görüşlülük, bilgelik, kararlılık ve büyük fedakarlıklarla’ yerine getireceklerine olan inancının tam olduğunu vurguladı.
Sultan Heysem bin Tarık ayrıca, ulusları inşa etmenin ve geliştirmenin herkesin üzerine vazife olan bir kamu sorumluluğu olduğunu ve herkesin kendi alanında ve imkanları dahilinde bu görevi yerine getirmesi gerektiğinin altını çizdi. Sultan Heysem, Umman halkının gururunu, kutsallarını ve sadakatini korumak için bu milli görevleri yerine getirirken, halkın kıymetli fedakarlıkları ve değerli çabalarıyla da Umman’ın medeni varlığının pekiştirildiğini vurguladı.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Körfez Ortak Savunma Konseyi toplantısına katılmak üzere Kuveyt'e geldi

Prens Halid bin Selman, Kuveyt'e geldi ve Şeyh Abdullah el Sabah tarafından karşılandı, (KUNA)
Prens Halid bin Selman, Kuveyt'e geldi ve Şeyh Abdullah el Sabah tarafından karşılandı, (KUNA)
TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Körfez Ortak Savunma Konseyi toplantısına katılmak üzere Kuveyt'e geldi

Prens Halid bin Selman, Kuveyt'e geldi ve Şeyh Abdullah el Sabah tarafından karşılandı, (KUNA)
Prens Halid bin Selman, Kuveyt'e geldi ve Şeyh Abdullah el Sabah tarafından karşılandı, (KUNA)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Ortak Savunma Konseyi'nin 22. toplantısına katılan Suudi Arabistan heyetine başkanlık etmek üzere bugün Kuveyt'e geldi.

Prens Selman havalimanı'nda, Kuveyt Savunma Bakanı Şeyh Abdullah Ali Abdullah es-Salim es-Sabah, Suudi Arabistan'ın Kuveyt Büyükelçisi Prens Sultan bin Saad bin Halid ve çok sayıda üst düzey yetkili tarafından karşılandı.


Suudi Arabistan, G20 ile daha kapsayıcı ve adil bir ekonomik sistem için çalışmaya kararlı

Prens Faysal bin Ferhan, hayati kaynaklara erişimde adalet ve hakkaniyetin sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekti (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan, hayati kaynaklara erişimde adalet ve hakkaniyetin sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekti (SPA)
TT

Suudi Arabistan, G20 ile daha kapsayıcı ve adil bir ekonomik sistem için çalışmaya kararlı

Prens Faysal bin Ferhan, hayati kaynaklara erişimde adalet ve hakkaniyetin sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekti (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan, hayati kaynaklara erişimde adalet ve hakkaniyetin sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekti (SPA)

Suudi Arabistan, Pazar günü, daha kapsayıcı, adil ve sürdürülebilir bir ekonomik sistemin güçlendirilmesi amacıyla G20 ülkeleriyle iş birliğine devam etme taahhüdünü yineledi. Açıklamada, bu sistemin iş birliği, yenilik ve fırsat eşitliğine dayalı olacağı, ortak refahı artıracağı ve gelecek nesillerin geleceğini koruyacağı vurgulandı.

Suudi Arabistan adına Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman’ın temsilcisi olarak Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, G20 liderleri zirvesinin ikinci gün oturumuna katıldı. Prens Faysal, yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın G20’nin bu yılki stratejik çıktılarının geliştirilmesindeki üstün çabalarından dolayı Güney Afrika Başkanlığı’nı takdir ettiğini ifade etti. Bu çabaların, üye ülkelerin karşılaştığı zorlukların üstesinden gelinmesine katkı sağladığını belirtti.

rtgyh
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, G20 Liderler Zirvesi'nin ikinci gününde konuştu (SPA)

Prens Faysal, kritik kaynaklara erişim ve bunların kullanımı konusunda adalet ve eşitliğin sağlanmasının gerekliliğini vurguladı. Bunun, ekonomik büyümeyi destekleyeceğini ve kalkınma ile çevre koruma arasında denge sağlayacağını söyledi. Ayrıca, dünya genelinde yaşanan hızlı geçişlere dikkat çekerek, yeşil ekonomi ve temiz teknolojiler konusundaki gelişmelerin önemine işaret etti.

Prens Faysal, yapay zekânın yeniliği hızlandırmada, kaynak kullanım verimliliğini artırmada ve farklı sektörlerde sürdürülebilirliği teşvik etmede kilit rol oynadığını belirtti. Bu alanda, diyalog, iş birliği, uluslararası hukuka saygı, tüketici haklarının korunması ve fikri mülkiyet haklarının gözetilmesi temelli bir yaklaşımın gerekli olduğunu, böylece adil ve kapsayıcı bir yönetişim sisteminin geliştirilebileceğini ifade etti.

Zirvenin ikinci günü, Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde “Tüm kritik metaller için adil bir gelecek: İnsana yakışır iş ve yapay zekâ” temasıyla düzenlendi. Suudi tarafında Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan ve Maliye Bakan Yardımcısı Abdulmuhsin el-Halef de hazır bulundu.

drgt
Prens Faysal bin Farhan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb’la görüştü  (SPA

Ayrıca Prens Faysal bin Ferhan, Pazar günü birçok ülkenin lider ve dışişleri bakanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Suudi Dışişleri Bakanı, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile yaptığı görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ve iş birliği alanlarını ele aldı, ortak ilgi konularındaki gelişmeleri değerlendirdi.

tghy
Suudi Dışişleri Bakanı ve İspanyol mevkidaşı José Manuel Álvarez (SPA)

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares ile yapılan görüşmede ise iki ülke ilişkileri ve bölgesel ile uluslararası gelişmeler ele alındı. Görüşmelere Suudi tarafından Johannesburg Büyükelçisi Faysal el-Harbi ve Bakanlık müşteşarı Velid İsmail eşlik etti.


İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
TT

İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalya'nın Riyad Büyükelçisi Carlo Baldocci, ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini derinleştirmeye hazır olduğunu ve bu hayati alanda yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedefleriyle tam uyum içinde olduğunu söyledi.

Büyükelçi Baldocci, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, şu an çeşitli İtalyan şirketlerin Suudi ortaklarıyla deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve gelişmiş gözetleme teknolojileri dahil olmak üzere çok çeşitli sistemler üzerinde iş birliği yaptığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin geçtiğimiz yıl el-Ula'da gerçekleştirdiği görüşme ve stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasının enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma sektörlerinde iş birliğinin hızla genişlemesine yol açtığını açıkça ifade etti.

Büyükelçinin açıklamaları, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun salı günü başkent Riyad'da 500'den fazla İtalyan şirketin katılımıyla iki ülke arasında sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklar kurmak amacıyla başlamasına eşlik etti.

El-Ula toplantısının meyveleri

İtalya’nın Riyad Büyükelçisi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin katılımıyla el-Ula'da imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasının rekor sürede somut ilerlemeler sağladığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma alanlarında iş birliğinin hızla genişlediğini gördük. 10 milyar avronun üzerinde değere sahip anlaşmaların imzalanması, bu yeni aşamanın derinliğini ve ciddiyetini yansıtıyor. Daha da önemlisi, kurumlarımız arasındaki diyalog daha düzenli, yapılandırılmış ve ileriye dönük hale gelerek, uzun vadeli planlamaya imkan veren bir güven ortamı yarattı.”

cvf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İtalya Başbakanı'nı geçtiğimiz yıl el-Ula'da ağırladı (SPA)

Savunma iş birliğinin derinleştirilmesi

Ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini, yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedeflerine tam olarak uygun şekilde artırmaya hazır olduğunu vurgulayan İtalya Büyükelçisi Baldocci, İtalyan şirketlerinin, İtalya'nın uluslararası alanda tanınan uzmanlığa sahip olduğu çok çeşitli sistemlerde Suudi Arabistan’dan muadilleriyle ortaklık kurduğunu belirtti. Söz konusu sistemler arasında deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve ileri gözetleme teknolojileri yer alıyor.

Bu bağlamda, iki ülkenin savunma bakanlıklarının iş birliğiyle Riyad'da düzenlenen İtalyan Sanayi Günleri, İtalyan yeteneklerini sergilemek ve pratik iş birliği biçimlerini tartışmak için önemli bir platform sağlayan Büyükelçi Baldocci, “Bu etkinlik, İtalyan şirketlerinin Krallık'taki kurumlar ve endüstri ile doğrudan iletişim kurmasına ve yerelleştirme, ortak eğitim ve endüstriyel gelişme gibi alanlarda fırsatları keşfetmesine olanak tanıdı. Temeller sağlam ve her iki taraf da bu iş birliğini zaman içinde güçlendirmeye kararlı” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu

İki ülke arasındaki ortaklığın güçlendirilmesinde bir sonraki adımın bu iş birliğinin sürekliliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Büyükelçi Baldocci, her iki tarafın da şu anda bakanlıklar, kurumlar ve özel sektör arasındaki koordinasyonu güçlendirmek için çalıştığını ve böylece büyük projelerin net yol haritaları ve ortak öncelikler doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için çaba gösterdiğini belirtti.

sdfgt
Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu, İtalya’dan 500'den fazla şirketin katılımıyla önümüzdeki salı günü başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalyan Büyükelçiye göre, Riyad'da 25 ve 26 Kasım tarihlerinde 500'den fazla İtalyan şirketini bir araya getirecek olan Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu, stratejik ortaklık hedefini sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklara, ortak yatırımlara ve daha derin kurumsal diyaloga dönüştürmeye yardımcı olacak önemli bir dönüm noktası olacak. Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun özel oturumlar ve doğrudan iş toplantıları aracılığıyla bu sektörlerin çoğuna odaklanarak somut ortaklıkları keşfetmek için benzeri görülmemiş bir platform sağlayacağını belirtti.

Vizyon 2030 fırsatları

Suudi Arabistan Vizyon 2030 projesinin İtalya’nın endüstriyel güçleriyle son derece uyumlu bir yatırım ortamı yarattığını belirten Büyükelçi Baldocci, altyapı ve mobilitenin en cazip sektörler arasında yer almaya devam ettiğini, İtalyan şirketlerinin şu anda büyük ölçekli kentsel gelişim projelerine, sürdürülebilir ulaşım çözümlerine ve inşaat işlerine katkıda bulunduğunu ve Vizyon ile bağlantılı stratejik projelerde ek fırsatların ortaya çıkacağını ifade etti.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji sektöründe, İtalyan grupların yenilenebilir enerji, hidrojen, şebeke modernizasyonu ve enerji verimliliği teknolojileri alanlarında faaliyet göstermesi ile iş birliği hızla genişliyor. Bu alanlar, Suudi Arabistan’ın temiz enerji gündemini hızlandırması açısından öncelikli. Suudi Arabistan’ın yeşil hidrojen konusunda küresel bir merkez olma hedefi, özellikle Avrupa pazarlarına tedarik sağlamak açısından ortak yatırımlar için en umut verici alanlardan birini oluşturuyor.”

xscdfrg
Suudi Arabistan ve İtalya hükümetleri arasında Stratejik Ortaklık Konseyi'nin kurulmasına ilişkin imza töreninden bir kare (SPA)

Suudi Arabistan’ın yapay zeka, siber güvenlik, yarı iletkenler, veri merkezleri ve akıllı şehir uygulamalarına yoğun yatırım yaptığı ileri teknolojilerden de bahseden İtalyan Büyükelçi, ülkesinin endüstriyel otomasyon, özel yazılım, ileri üretim ve dijital çözümler alanlarında bu öncelikleri tamamlayan rekabetçi yeteneklere sahip olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin büyümesi

İki ülke arasındaki ticarette görülen güçlü artışın, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programı kapsamında geçirdiği dönüşüm ile İtalya’nın sanayisinin kapasiteleri arasındaki yapısal uyumu yansıttığını ifade eden Büyükelçi Baldocci, “İtalya'nın ihracatı, altyapı, enerji dönüşümü ve ileri teknolojiler alanındaki büyük yatırım döngüsünün etkisiyle, makine, ilaç, elektrikli ekipman ve özel endüstriyel bileşenler gibi neredeyse tüm başlıca kalemlerde büyüme kaydetti” dedi.

İtalyan Büyükelçi, ikinci faktörün İtalya'nın Ulusal İhracat Planı’nda Suudi Arabistan’ın öncelikli ülkeler arasında yer alması ve bu sayede İtalyan şirketlerinin Suudi pazarına daha verimli bir şekilde girmesine yardımcı olan tanıtım programları, kurumsal destek araçları ve ticari düzenlemeler başlatması olduğunu söyledi. Büyükelçi Baldocci, İtalyan ihracatının yüzde 28 gibi dikkat çekici bir artışla 6,2 milyar euroya ulaştığını hatırlattı.

Üçüncü faktörün ise iki ülke arasındaki iş ortamının iyileşmesi olduğunu ifade eden Büyükelçi Baldocci, “Kurumsal misyonların yoğunluğu, yatırımı kolaylaştırmak için yeni kanalların etkinleştirilmesi ve ekonomik kurumlar arasındaki yakın diyalog, engellerin azaltılmasına ve ticaret alışverişinin hızlanmasına katkıda bulundu” diye ekledi.