Marvel, Eternals'la birlikte Thanos'un gücüne dair algıyı değiştirecek

Thanos, ABD Başkanlık seçimlerinin ardından yapılan hayran videosunda Donald Trump olarak tasvir edilmişti (Marvel)
Thanos, ABD Başkanlık seçimlerinin ardından yapılan hayran videosunda Donald Trump olarak tasvir edilmişti (Marvel)
TT

Marvel, Eternals'la birlikte Thanos'un gücüne dair algıyı değiştirecek

Thanos, ABD Başkanlık seçimlerinin ardından yapılan hayran videosunda Donald Trump olarak tasvir edilmişti (Marvel)
Thanos, ABD Başkanlık seçimlerinin ardından yapılan hayran videosunda Donald Trump olarak tasvir edilmişti (Marvel)

Marvel Sinematik Evreni, Eternals filmiyle birlikte 4. Evre’de Josh Brolin’in canlandırdığı Thanos’un ne kadar güçlü olduğuna dair algıyı değiştirecek. 
Mad Titan, Marvel hayranları tarafından evrenin en güçlü kötü karakteri olarak değerlendiriliyor ve Thanos’un bu ünü çizgi romanlarda da pek farklı değil. 
Thanos bugüne kadar Black Panther (Chadwick Boseman), Örümcek-Adam (Tom Holland) ve Doktor Strange (Benedict Cumberbatch) gibi karakterlere pek çok zorluk çıkarsa da Avengers: Endgame’de tüm süper kahramanların yer aldığı bir ordunun karşısında yer alacak kadar büyük bir tehdit yaratmıştı. 
Fakat yine de onu alaşağı eden tüm kahramanların ortaya çıkardığı güçten ziyade Iron Man’in Sonsuzluk Eldiveni’ni giymesiydi. 
Bununla birlikte 2021’de vizyona girmesi beklenen Eternals filmi bu algıyı değiştirebilir çünkü burada Thanos’un gücüne eşdeğer güçteki ya da ondan daha güçlü karakterler bulunuyor. Screen Rant'in haberine göre tam da bu yüzden Thanos daha az etkileyici ve tehditkar görünebilir. Örneğin, Celestialler var olan en güçlü varlıklar arasında yer alıyor. 
Bu devasa, tanrılara benzer varlıklar aynı zamanda Eternallerin de yaratıcıları. Thanos, güçlü ordulara ihtiyaç duyarken Celestialler tüm dünyaları minimum çabayla ortadan kaldırabilir. 
Öte yandan Eternals da Mad Titan’la rahatlıkla eşleşebilecek güçlere sahip. Eğer Eternaller Thanos’la savaşırsa, Yenilmezler’e hiç de gerek olmayacak. 
Eternaller ve Celestialler’in yanı sıra Deviantlar da Thanos’un gücüne dair algıyı değiştirebilir. Her ne kadar onların gücü Thanos’un gücünden daha az olsa da Marvel’ın 4. Evre’de bir dizi değişiklik yapması olası görünüyor. Bu açıdan eğer değişiklik yapılırsa Devianlar da Thanos’tan daha güçlü görünücek. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature