Manama ve Tel Aviv arasında büyükelçilik anlaşması yapıldı

Bahreyn Dışişleri Bakanı Zeyyani, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ve İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüştü. İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin, Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa El Halife’yi ülkesine davet etti.

Zeyyani, Netanyahu ve Pompeo dün Batı Kudüs'te ortak basın toplantısı düzenlediler. (AP)
Zeyyani, Netanyahu ve Pompeo dün Batı Kudüs'te ortak basın toplantısı düzenlediler. (AP)
TT

Manama ve Tel Aviv arasında büyükelçilik anlaşması yapıldı

Zeyyani, Netanyahu ve Pompeo dün Batı Kudüs'te ortak basın toplantısı düzenlediler. (AP)
Zeyyani, Netanyahu ve Pompeo dün Batı Kudüs'te ortak basın toplantısı düzenlediler. (AP)

Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez- Zeyyani dün Batı Kudüs'te, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmeler sırasında yeni İsrail-Filistin barış görüşmeleri için çağrıda bulundu. Ayrıca İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi ve Bahreynli mevkidaşı Zeyyani dün Körfez ülkelerinden bir dışişleri bakanı tarafından ilk kez gerçekleştirilen ziyaretin başlangıcında yaptıkları görüşmede, iki ülkede de karşılıklı olarak büyükelçilikler açmayı kabul ettiklerini duyurdular.
Aşkenazi, dışişleri bakanlarının ortak düzenledikleri basın toplantısında “Karşılıklı olarak büyükelçilik açmayı kabul ettik” ifadelerini kullandı. Zeyyani de Bahreyn’in İsrail'de büyükelçilik açmak için resmi talepte bulunduğunu belirtti. İki tarafın da terörle mücadele alanında çalışmalar ve diyalog kültürünü yayma başlıklarını ele aldıklarını söyleyen Zeyyani, Manama’nın ‘barış, birlikte yaşama ve diğerini kucaklama’ konularında kararlı olduğunu vurguladı. Zeyyani ayrıca İsrailli mevkidaşını Bahreyn'i ziyaret etmeye davet etti. Bahreynli Bakan ziyaretinin son kez Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın Kasım 1977'de İsrail'e yaptığı tarihi ziyaretin yıl dönümüne denk gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Diğer yandan Aşkenazi, Zeyyani’nin İsrail ziyaretini ‘tarihi’ olarak nitelendirdi.
Aşkenazi’ye yakın bir kaynak, İsrailli Bakan’ın 4 Aralık’ta Bahreyn’i ziyaret edeceğini aktardı. Zeyyani’yi barışı sağlama konusunda bir dost ve bir ortak olarak gördüğünü ifade eden Aşkenazi, BAE ve Bahreyn ile barışın, Filistinlilerle barışı sağlamak için yeni ufuklar açtığını vurguladı. Aşkenazi, Filistin Yönetimi'ni müzakereleri mümkün olan en kısa sürede yeniden başlatmaya çağırdı. Bakan Zeyyani de barışın ülkesinin kuruluşundan bu yana en temel unsuru olduğunu vurgulayarak Aşkenazi’nin sözlerine karşılık verdi. Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın söz konusu barışın tohumlarını 43 yıl önce ektiğine inandığını belirten Zeyyani, bu yolda yürümesi dolayısıyla için Bahreyn yönetimiyle gurur duyduğunu vurguladı. Bahreyn Dışişleri Bakanı, sağlanan iş birliğinin Ortadoğu'da ‘barış umutları’ yeşerteceğini ve İsrail-Filistin çatışmasının müzakereleri başlatan taraflarca çözülmesi gerektiğini belirtti.
Zeyyani, İsrail ile Bahreyn arasında 1 Aralık’tan itibaren elektronik vize sisteminin uygulanacağını ve ‘İsrail ile Bahreyn arasında her hafta 14 uçuş gerçekleştirilmesini garantilemek’ için çalışmalar yapıldığını kaydetti.
Diğer yandan Bahreyn Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Zeyyani başkanlığındaki hükümet heyetinin dün ‘İsrail Devleti'ne tarihi bir ziyarette bulunmak üzere’ Tel Aviv'e gittiği belirtildi. Açıklamada, Zeyyani ve Aşkenazi'nin görüşmelerinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmenin yollarını, barışa destek konusunu ve ‘İbrahim Anlaşması’nın ilkeleri çerçevesinde iki ülke arasında son zamanlarda imzalanan anlaşmayı uygulama mekanizmalarını masaya yatırdıkları kaydedildi.
Bu bağlamda İsrailli ve Bahreynli bakanlar arasında Batı Kudüs’teki Dışişleri Bakanlığı binasında düzenlenen ilk toplantıya katılan İsrailli bir diplomat şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dramatik bir olayla karşı karşıya olduğumuz açıktı. Neredeyse tüm alanlarda bizimle iş birliğini ilerletme konusunda büyük bir istek vardı. Bu istek, havacılık ve teknolojik iş birliği alanları da dahil olmak üzere kesinlikle bir grup anlaşmaya yansıyacak. Böyle bir şey her gün olmaz. BAE ve Bahreyn ile ilişkilerimizde muazzam bir ekonomik potansiyeli var. Dışişleri Bakanlığı’ndaki birçok kişi, bu ilişkileri kurabilmek için 15 yılı aşkın bir süredir çalışıyor. Şimdi elbette bu konuda açıkça konuşabildikleri için mutlular. Bahreyn Dışişleri Bakanı’nın bugünkü ziyareti, bu çabaların doruk noktasıdır ve hafife alınmamalıdır.”
Diğer yandan Bahreyn resmi haber ajansı BNA, ziyaretin ‘Bahreyn'in barış sürecini destekleyen güçlü ve kararlı tutumunu teyit ettiğini’ ve ziyarette ‘ekonomik fırsatlara ve İsrail ile ikili anlaşmalara odaklanacağını’ bildirdi.
Bahreynli Bakan, İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmenin ardından İsrail Cumhurbaşkanlığı konutuna giderek burada Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ile görüştü ve ziyaretçi defterini imzaladı. Rivlin, dünyanın iki ülke arasında neler olup bittiğine ve Kudüs’te Bahreyn bayrağının İsrail bayrağının yanında nasıl dalgalandığına bakması ve bunun barış mesajının sembolü olduğunu anlaması gerektiğini söyledi. Bu arada Rivlin, babası Profesör Yosef Yoel Rivlin tarafından tercüme edilen İbranice Kur'an-ı Kerim'in bir nüshasını Zeyyani’ye hediye etti. Zeyyani, İsrail ile Körfez ülkeleri arasındaki barışın, Ortadoğu halkları için istikrarı sağlamayı amaçladığını belirterek Rivlin’in sözlerine karşılık verdi. Zeyyani, ‘sonsuza dek değerli bir hediye olarak saklayacağım’ diyerek Rivlin'e hediyesi için teşekkür etti.
Zeyyani daha sonra Başbakan Binyamin Netanyahu ile görüştü. Ardından da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun katılımıyla üçlü bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmelere daha sonra İsrail Dışişleri Bakanı Aşkenazi ile ABD'nin Ortadoğu Barış Müzakerecisi Avi Berkowitz başkanlığındaki üst düzey isimler de katıldı. Netanyahu, İsrail-Bahreyn ilişkilerinin İbrahim Anlaşması'nın imzalanmasının çok öncesine uzandığını belirterek, iki ülke arasındaki ‘ortak iş birliğinin sağlam temellere dayandığını’ söyledi. Netanyahu, “İsrail, Bahreyn ve ABD birçok ülkenin geçişine tanıklık edecek bir barış köprüsü inşa ediyor” dedi. Ardından Pompeo, ‘İsrail ile diğer ülkeler arasında da kalkınmaya yönelik mükemmel fırsatlar sağlayacak olan barış anlaşmaları yapılmasını umduğunu’ belirtti.
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyyani, ABD'li mevkidaşı Mike Pompeo ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı ortak basın toplantısında, İsraillileri ve Filistinlileri, aralarındaki anlaşmazlığı çözmeyi amaçlayan barış müzakerelerine yeniden başlamaya çağırdı. Zeyyani, “Her iki tarafı da uygulanabilir iki devletli çözüme ulaşmak için müzakere masasının etrafında toplanmaya çağırıyorum” ifadesini kullandı.
Diğer yandan Bahreyn’in İsrail’i ziyaret eden ilk bakanı olan Zeyyani’nin başkanlığındaki heyette 25 siyasi ismin ve yetkilinin yer alması dikkat çekti. ‘Gulf Air’ uçağı, Bahreyn'den İsrail'e aktarmasız ilk ticari uçuşla sabah 10.30'da Ben Gurion Havalimanı'na indi. Ziyaret sadece 12 saat sürdü.
Zeyyani, Bahreyn adına 15 Eylül'de Beyaz Saray bahçesinde düzenlenen bir törenle İsrail ile ‘İbrahim Anlaşması’nı ve ‘Barış Bildirisi’ni imzalamıştı. Bu gelişmenin ardından üst düzey yetkililerden oluşan İsrailli resmi bir heyet, 25 Ekim'de Bahreyn'i ziyaret etti. Başta ‘İki Ülke arasında Diplomatik, Barışçıl ve Dostane İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Ortak Bildiri’ olmak üzere sekiz anlaşma imzalandı. Ardından da Zeyyani’nin İsrail ziyareti için hazırlıklar başladı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.