30 bin yıllık mezardan en eski tek yumurta ikizleri çıktı

İki bebeğin bulunduğu mezar (Viyana Doğa Tarihi Müzesi)
İki bebeğin bulunduğu mezar (Viyana Doğa Tarihi Müzesi)
TT

30 bin yıllık mezardan en eski tek yumurta ikizleri çıktı

İki bebeğin bulunduğu mezar (Viyana Doğa Tarihi Müzesi)
İki bebeğin bulunduğu mezar (Viyana Doğa Tarihi Müzesi)

Avusturya, ABD ve Portekiz'den çeşitli kurumların desteklediği bir araştırma ekibi, Avusturya'daki tarihi bir mezarda buldukları iki bebeğin tek yumurta ikizi olduğunu belirledi. 
Hakemli bilim dergisi Nature Communications Biology'de yayımlanan makalede kalıntılar, etrafındaki eserler ve mezara dair öğrenilenler paylaşıldı.
2005'te arkeologlar Avusturya'daki kazı sahası Krems-Wachtberg'de üçü de yaklaşık 30 bin yıl önceye tarihlenen üç küçük bebeğin kalıntılarını keşfetti. Yeni çalışmadaysa araştırmacılar, bu üç bebeğin kalıntılarını inceledi ve gömüldükleri alanda keşfedilen diğer eserleri analiz etti.
Phys.org'un aktardığına göre, bebeklerden ikisi toprağın yaklaşık 5 metre altına gömülmüştü. Bebekler, tabut kapağı işlevi gören bir mamutun omuz kemiğinin altında birbirlerine yakın duruyordu. Bu kapak kalıntıları korudu ve iyi durumda kalmalarını sağladı. İlk bebek doğumundan kısa süre sonra, diğer bebek de yaklaşık 50 gün sonra ölmüştü.
İki ölüm arasında geçen zaman mezarlığın ikinci bebek öldüğünde yeniden açılarak kullanıldığına işaret ediyor. Kısa bir mesafeyle uzağa gömülmüş üçüncü bebeğin kalıntıları üzerini örten bir şey olmadığı için kötü durumdaydı ancak ekip bu bebeğin de DNA'sını ortaya çıkarmayı başardı. Genetik analiz üçüncü bebeğin diğer iki bebeğin kuzeni olduğunu gösterdi. Araştırmacılar bebeklerin ölüm nedenini bilmiyor.
Oval şekle sahip mezardaki bebekler cenin pozisyonunda yan yana kıvrılarak yatmış gibi yerleştirilmiş ve kırmızı aşıboyasından bir zeminde bulunuyor.
Araştırmacılar aynı zamanda mamut dişinden yapılmış 53 boncuğun önceden bir ipe dizili olduklarını gösteren biçimde mezar içinde sırayla durduğunu keşfetti. Araştırmacılar, bu boncukların cenaze için hazırlandığını varsayıyor. Araştırma ekibi aynı zamanda mezarda delikli deniz kabukları ve bir tilkiye ait ön diş buldu.
Ayrıca ikiz bebekler, şimdiye dek bilinen en eski tek yumurta ikizleri oldu.

Independent Türkçe



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space