Booker Ödülü’nü ilk romanıyla Douglas Stuart kazandı

İskoç kökenli ABD’li yazar Douglas Stuart romanı Shuggie Bain ile dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan İngiliz Booker Ödülü’nü kazandı
İskoç kökenli ABD’li yazar Douglas Stuart romanı Shuggie Bain ile dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan İngiliz Booker Ödülü’nü kazandı
TT

Booker Ödülü’nü ilk romanıyla Douglas Stuart kazandı

İskoç kökenli ABD’li yazar Douglas Stuart romanı Shuggie Bain ile dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan İngiliz Booker Ödülü’nü kazandı
İskoç kökenli ABD’li yazar Douglas Stuart romanı Shuggie Bain ile dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan İngiliz Booker Ödülü’nü kazandı

İskoç kökenli ABD’li yazar Douglas Stuart romanı Shuggie Bain ile dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan İngiliz Booker Ödülü’nü kazandı.
Roman, 1980'lerde İskoçya’nın Glasgow kentinde yoksulluk ve alkolizmle karşı karşıya kalan işçi sınıfından bir aileyi konu ediniyor. 44 yaşındaki yazarın kendisi de New York'ta moda dünyasında çalışmaya gitmeden önce Glasgow'da büyümüştü.
Stuart'ın ilk romanı olan Shuggie Bain, yazarın kendi hayatından yola çıkarak 1980'li yıllarda annesi bağımlı olan bir çocuğun yoksulluk içinde Glasgow kentinde büyümesini anlatıyor.
Kendini, "Farklı bir kariyere sahip olup yazmaya geç başlamış bir işçi sınıfı çocuğu" olarak nitelendiren Stuart, 50 bin sterlinlik ödülü kazanan ikinci İskoçyalı yazar oldu.
Prestijli ödülü kazandığını duyunca "şoke olduğunu" ifade eden Stuart, "Bu kitabın her sayfasında o olmasaydı burada olamazdım düşüncemi açıkça belirttim" diyerek annesine de teşekkür etti.
Stuart 16 yaşındayken annesini aşırı alkol kullanımı nedeniyle kaybetti.
Jürinin Birleşik Krallık'ta yayınlanan 162 roman arasından en iyi 6 romanın yazarlarının finale kaldığı yarışmada Stuart’ın yanı sıra, ABD’li Diane Cook, Avni Doshi ve Brandon Taylor, Zimbabwe'den Tsitsi Dangarembga ve Booker finaline kalan ilk Etiyopyalı yazar Maaza Mengiste yer aldı.



Uzaydan gelen gizemli radyo sinyalinin kaynağı bulundu

Radyo teleskopla görüntülenen Samanyolu'ndaki yıldızlar arasındaki 18 dakikalık gizemli radyo sinyali kaynağı (Vimeo aracılığıyla Uluslararası Radyo Astronomi Araştırma Merkezi)
Radyo teleskopla görüntülenen Samanyolu'ndaki yıldızlar arasındaki 18 dakikalık gizemli radyo sinyali kaynağı (Vimeo aracılığıyla Uluslararası Radyo Astronomi Araştırma Merkezi)
TT

Uzaydan gelen gizemli radyo sinyalinin kaynağı bulundu

Radyo teleskopla görüntülenen Samanyolu'ndaki yıldızlar arasındaki 18 dakikalık gizemli radyo sinyali kaynağı (Vimeo aracılığıyla Uluslararası Radyo Astronomi Araştırma Merkezi)
Radyo teleskopla görüntülenen Samanyolu'ndaki yıldızlar arasındaki 18 dakikalık gizemli radyo sinyali kaynağı (Vimeo aracılığıyla Uluslararası Radyo Astronomi Araştırma Merkezi)

Bilim insanları üç yıl önce uzaydan gelen ve kolayca açıklayamadıkları, tekrarlayan gizemli bir radyo sinyali kaydetmişti.

Aynı bilim insanları, bu tuhaf uzay yayınlarının olası kaynağını artık bulduğuna inanıyor. Sürpriz kaçıran: Muhtemelen uzaylılar değil.

2021'deki kapanma sırasında Avustralyalı lisans öğrencisi gökbilimci Tyrone O'Doherty, her 18 dakikada bir tekrarlayan alışılmadık bir radyo dalgası patlaması tespit etmişti.

Tekrar eden radyo sinyalleri, evrenimiz göz önünde bulundurulduğunda o kadar da garip değil ve genellikle pulsar adıyla bilinen hızla dönen çökmüş yıldızlardan kaynaklanıyor.

Ancak o dönemde bilim insanları daha önce hiç 18 dakikada bir tekrarlayacak kadar yavaş bir pulsar görmemişti ve pulsarların işleyişine dair kabul gören teoriler, bunun mümkün olmadığına işaret ediyordu.

O'Doherty'nin danışmanı Natasha Hurley, Ocak 2022'de "Bu noktada soğuk terler dökmeye başladım" demişti.

Tek bir frekansta iletilen ve tekrarlayan kozmik radyo sinyallerinin araştırılması için dünya çapında bir proje var. Adı da Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması. Gerçeğin oralarda bir yerde olduğunu sonunda keşfettiğimiz an, bu an mıydı?

Hatta Hurley, o dönemde sinyalin kuvvetinin yalnızca doğal bir kaynaktan gelebileceğine işaret ettiğini açıklamıştı. Her halükarda kaynağın tam doğası, gizemini sürdürmüştü.

Hurley ve ekibi, gökyüzünü radyo teleskoplarla tarayarak her 2,9 saatte bir tekrarlayan ve halihazırda gözlemlenenler arasında en yavaşı olan benzer bir radyo dalgası daha tespit etti.

Daha yakından incelendiğinde sinyalin bir kırmızı cüce yıldızdan geldiği görüldü ancak radyo sinyalinin aslında cüceyle ikili yörüngede kilitlenmiş başka bir nesneden geldiğini düşündüren bazı tuhaflıklar da açığa çıktı.

Bir sanatçının, radyo dalgası yayan ikili yıldız sisteminin nasıl görünebileceğinin tasviri
Hurley "Yıldızların evrimiyle ilgili geçmiş çalışmalara dayanarak bu görünmez radyo yayıcısının büyük ihtimalle bir beyaz cüce olduğunu düşünüyoruz, bu da bizim kendi Güneş'imiz gibi orta boy yıldızların yaşam döngüsünün son noktası" yazdı.

Bu durumdan muhtemelen kırmızı cücenin yıldız rüzgarı sorumlu; rüzgar, yıldızlar karşılıklı çekimle birbirinin etrafında dans ederken bazen cüceye çarpan sürekli bir yüklü gaz akışıyla oluşuyor.

Bu yaşandığında yıldız rüzgarı, diğer cismin manyetik alanı tarafından hızlandırılarak radyo dalgaları üretiyor olabilir.

Hurley "Belki daha fazla örnek buldukça hepsini açıklayan birleştirici bir fiziksel model üzerinde çalışabiliriz. Öte yandan uzun süreli radyo atımları üretebilen çok farklı sistem türleri olabilir" diyerek sözlerini tamamladı.
Independent Türkçe