İran Cumhurbaşkanı adayından ABD'ye gözdağı: Sınırlı bir taktiksel çatışma, topyekûn bir savaş durumuna dönüşecektir

Hüseyin Dehkan (AP)
Hüseyin Dehkan (AP)
TT

İran Cumhurbaşkanı adayından ABD'ye gözdağı: Sınırlı bir taktiksel çatışma, topyekûn bir savaş durumuna dönüşecektir

Hüseyin Dehkan (AP)
Hüseyin Dehkan (AP)

İran’ın 2021 cumhurbaşkanlığı seçimleri adaylarından biri olan İran Dini Lideri Ali Hamaney’in önde gelen bir danışmanı, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin son haftalarında, ülkesine yönelik olası bir ABD saldırısının Ortadoğu’da topyekûn bir savaşla sonuçlanacağı uyarısında bulundu.  
Hamaney’in danışmanı Hüseyin Dehkan, Associated Press’e (AP) yaptığı açıklamada, Hasan Ruhani hükümetinde savunma bakanlığı pozisyonunu üstlenmeden önce uzun bir süre görev yaptığı İran Devrim Muhafızları’nın liderleri arasındaki danışıklı tehdit tonunu kullandı. İran’da hiçbir askeri isim, 1979’da devrimin patlak vermesinden bu yana siyasi bir pozisyon üstlenmemişti. Bu durumun, kısmen düzenli askeri güçlerin devrik İran Şahı’na sadık olduğu ve bu durumun hala devam ettiği yönündeki şüphelerden kaynaklandığı iddia edildi.
İran hükümetinin “şahinleri”, karşı karşıya kaldığı büyük ekonomik sorunlar ve yurtdışından gelen tehditler göz önüne alındığında ülkenin, askeri diktatörlük yolunda ilerlediğini açıkça belirtmişlerdi. Söz konusu ekonomik sorunlar, özellikle ABD Başkanı’nın Tahran’ın çeşitli uluslararası güçlerle anlaştığı İran ile nükleer anlaşmadan geri çekilmesi sonrasında tırmandı. Bu çerçevede Dehkan, “Krizleri ve savaşları hoş karşılamıyoruz. Savaşları alevlendirmeye çalışmıyoruz. Ancak aynı zamanda sadece müzakere yapmak için müzakereler gerçekleştirme arayışında da değiliz” ifadelerini kullandı.
63 yaşındaki Dehkan, kendisini herhangi bir geleneksel siyasi yönelim taşımayan ‘milliyetçi’ bir İran vatandaşı olarak tanımlıyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tekrar aday olma şansının tükenmesiyle kendisi, gelecek yıl 18 Haziran’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olma ihtimali bulunan onlarca kişiden biri. Diğer potansiyel adaylar arasında, İran istihbarat birimleriyle yakın bağları olan genç bir teknokrat da yer alıyor. Aynı şekilde eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da adaylar arasında.
Dehkan, ülkedeki dini rejimi içeriden değiştirmeye çalışan reformistler ile dini sistemin ayaklarını sağlamlaştırmak isteyen şahinler arasında, daha önce sıkı bir şekilde kontrol edilen politikaların yüzünü oluşturmuş grupların liderleri altında çalıştı. Radikal değişiklik çağrısında bulunanların, İran’da cumhurbaşkanlığı seçimleri yarışına girmesi yasaklandı. Bu durum, doğrudan Dini Lider Ali Hamaney liderliğinde faaliyet gösteren, dahili olarak ‘Muhafızlar Konseyi’ olarak bilinen son derece güçlü İran Anayasal Gözetim Komisyonu tarafından ortaya konuldu.

Balistik füzeler
Dehkan’ın görüşleri, Hamaney’in görüşlerinin çoğunu yansıtıyor. Bu çerçevede Devrim Muhafızları Hava Savunma Kuvvetleri eski komutanı Tuğgeneral Hüseyin Dehkan, Batı ile yapılacak müzakerelerin, İran’ın düşmanları için ‘caydırıcı güç’ olarak nitelendirilen balistik füzeleri içermediğini belirtti.
İran’ın füze programıyla ilgili propaganda kampanyası son haftalarda arttı. Geçtiğimiz Çarşamba günü, İngilizce olarak yayınlanan ‘Tehran Times’ gazetesinin ilk sayfasında, Ortadoğu bölgesindeki ABD askeri üslerini temsil eden bir dizi kırmızı yıldızla birlikte İran’ın balistik füzelerinin haritası gösterildi. Aynı sayfada başlık olarak ise, İran’ın Trump tarafından ortaya koyulan herhangi bir pervasız maceraya tüm gücüyle cevap vereceği uyarısı yer aldı.
Bu bağlamda Hüseyin Dehkan, “İran hükümeti, savunma gücünü hiç kimseyle ve hiçbir koşulda müzakere etmeyecek. Balistik füzelerimiz, uzmanlarımızdan, gençliğimizden ve büyük sanayi merkezlerimizden sahip olduğumuz muazzam yeteneklerin bir sembolüdür” ifadelerini kullandı. Kasım 2019’dan bu yana ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırımlar listesinde yer alan Dehkan, Trump yönetiminin son haftalarında ABD’den gelebilecek olası bir askeri tırmanışa karşı da uyarıda bulundu. Dehkan, “Sınırlı bir taktiksel çatışma, topyekûn bir savaş durumuna dönüşecektir. Elbette ABD, bölge veya genel olarak dünya, bu tür sistemik krizlere tahammül edemez” dedi.

Nükleer Anlaşma
Yeni ABD Başkanı olarak seçilen Joe Biden, İran hükümetinin ilgili uluslararası güçlerin koyduğu kısıtlamalara uyması şartıyla ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerini kısıtlaması karşılığında İran üzerindeki ekonomik yaptırımların kaldırılacağını ve İran nükleer anlaşmasına geri dönmeye hazır olduğunu belirtmişti. Trump yönetimi İran nükleer anlaşmasından çekildiğinden beri İran hükümeti, uluslararası müfettişlerin ülkede çalışmaya devam etmesine izin verirken, nükleer anlaşmada belirtilen tüm kısıtlamaları da ihlal etti. Bu bağlamda Hüseyin Dehkan, İran’da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yürütülen kontrollerin, müfettiş yabancı bir ‘casus’ olmadığı sürece devam etmesi gerektiğini söyledi.
Washington ve Paris’teki siyasi çevrelerin, Hüseyin Dehkan’ın cumhurbaşkanlığına şüpheyle bakması muhtemel. 2013 yılında İran parlamentosuna sunulan özgeçmişine göre Dehkan, İran Devrim Muhafızları saflarında genç bir komutanken, 1982- 1984 yılları arasında Lübnan ve Suriye’deki birçok askeri operasyonu bizzat denetledi.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe