Atlantik Diyalogları Konferansı: Pandemi, uluslararası işbirliği için bir fırsat

Atlantik Diyalogları Konferansı: Pandemi, uluslararası işbirliği için bir fırsat
TT

Atlantik Diyalogları Konferansı: Pandemi, uluslararası işbirliği için bir fırsat

Atlantik Diyalogları Konferansı: Pandemi, uluslararası işbirliği için bir fırsat

Fas merkezli Yeni Güney için Politikalar Merkezi (The Policy Center for the New South-PCNS) tarafından "Yönetimler İçin Yeni Bir Araç: Sağlık Yeterlilikleri” başlığı altında bu yıl sanal olarak düzenlenen Atlantik Diyalogları Konferansı’ndaki katılımcılar, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) çok taraflı sistemlerin uluslararası işbirliğini geliştirmeleri için bir fırsat olduğunu belirtti.
Kovid-19 krizinin uluslararası ilişkiler ve aşılara erişim perspektifinden ele alındığı ve Amerikalı gazeteci ve TV sunucusu Richard Lui tarafından yönetilen oturuma, Afrika Ekonomik Kalkınma Girişimi'nin önde gelen ekonomi danışmanlarından Obiageli Ezekwesili (Nijerya), Gilead Sciences merkezinde sağlık sistemlerinin güçlendirilmesinden sorumlu Anand Reddy ve Allegory Corporation CEO’su ve Nöroinovasyon Bölümü Başkanı Keystone and Keynes (Trinidad ve Tobago) konuşmacı olarak katıldı.
Ezekwesili konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Afrika, bir tür ilahi yardım sayesinde Kovid-19 salgınından dünyanın en az etkilenen bölgesi oldu. Dünyanın diğer bölgelerine kıyasla salgından en az etkilenen Afrika’da koronavirüs vakalarının sayısı 1,9 milyona, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 48 bine ulaştı. Bu, Afrika'nın iyi gittiği anlamına gelmiyor. Virüs Avrupa'da veya ABD’de yayıldığı gibi Afrika’da yayılsaydı onunla baş edemezdik.”
Uluslararası ilişkiler hakkında değerlendirmelerde bulunan Ezekwesili şunları kaydetti:
“Avrupa'nın Çin ve ABD arasında kaldığı adımlar attığını gördüğümde kendisi için kaçırılmış bir fırsat görüyorum. Avrupa'nın yeni bir bakış açısıyla müzakere masasına oturmak ve koronavirüs sonrası dünyayı modellemek için yeni kurallar belirleme becerisi açısından Afrika gibi kıtalarla ortaklık yapması gerekiyor. Ancak buna rağmen odak noktası, önemli küresel siyasi kararlar vermekten kaçınmak için iç politika oldu.”
Ezekwesili konuşmasında, "Çeşitli kıtaların seslerini ve algılarını bütünleştirmek için daha adil ve evrensel bir dünya düzeni” çağrısında bulundu. Aynı zamanda, "Bakır, altın veya petrole odaklanmak yerine insanları kaygıların merkezine koyabilecek yeni bir kalkınma modelinin ortaya çıkmasını” diledi.
Anand Reddy ise Kovid-19 aşısına dair son zamanlardaki umut verici gelişmeler hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
“İlaç şirketleri büyük bir coşku gösterdi. Ancak aşıya erişim stratejisi Sahra Altı Afrika'da veya Doğu Asya'da nasıl olacak? UNICEF gibi çok taraflı büyük kuruluşlar aşının dağıtımına yardımcı olacak mı? Bu durum büyük bağışçılardan daha fazla finansman gerektiriyor. Şuan  Hindistan'da olduğu gibi, büyük miktarlarda ve düşük fiyatlarla jenerik ilaç üretmek için koronavirüs ile mücadele çabalarından, yani gönüllü lisanslama sistemlerinden dersler çıkardık. Batının istişareleri, dünyanın geri kalanını içermeli ve aşının geniş çapta dağıtılmasını sağlamalıdır. Çünkü koronavirüsün evrensel ve kapsamlı bir aşılama stratejisi olmadan ortadan kaldırılması mümkün değil.”



Suriye'nin egemenliği ve istikrarını desteklemek için Arap-Türk istişareleri

 Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
TT

Suriye'nin egemenliği ve istikrarını desteklemek için Arap-Türk istişareleri

 Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)

On bir Arap ve İslam ülkesinin dün Suriye'nin güvenlik, birlik, istikrar ve egemenliğini desteklediklerini ve içişlerine her türlü yabancı müdahaleyi reddettiklerini teyit etmeleri, Bedevi ve Dürzi savaşçılar arasında yeniden başlayan çatışmalarla birlikte Süveyda vilayetine güvenlik gerginliğinin geri dönmesiyle eş zamanlı olarak geldi.

Suudi Arabistan, Ürdün, BAE, Bahreyn, Türkiye, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Lübnan ve Mısır dışişleri bakanları arasında Suriye'deki gelişmelere ilişkin iki gün süren yoğun görüşmelerin ardından 11 ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, “Suriye'nin güvenlik ve istikrarının bölgesel güvenlik ve istikrarın temel direği ve ortak bir öncelik olduğu” vurgulandı.

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın son olayları kontrol altına almak için duyurduğu düzenleme ve tedbirleri memnuniyetle karşıladı. Suriye Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon görüşmesinde Prens Muhammed bin Selman, Krallığın eş-Şara liderliğindeki Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlama yeteneğine olan güvenini dile getirdi. Suudi Arabistan'ın, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik açık saldırılarını kınadığını yineledi.

Suriye yetkililerinin dün sabah erken saatlerde güney Suriye eyaletindeki güçlerini tamamen çekmesinin ardından Süveyde'deki güvenlik durumu yeniden gerginleşti. Din adamı Hikmet el-Hicri'ye bağlı milislerin Süveyde Bedevilerine ait evleri basıp yakmasından birkaç saat sonra, Bedevi savaşçılar Dürzi silahlı kişilere bir karşı saldırı başlattı.

Washington'da bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Süveyda'da son birkaç gündür yaşanan şiddet olaylarını şiddetle kınadığını belirterek, Şam'ın tüm ihlal raporlarını soruşturması ve sorumlulardan hesap sorması gerektiğini kaydetti.