Tunus koronavirüse bağlı ölümlerin en fazla meydana geldiği 5. Arap ülkesi konumunda

Tunus koronavirüse bağlı ölümlerin en fazla meydana geldiği 5. Arap ülkesi konumunda
TT

Tunus koronavirüse bağlı ölümlerin en fazla meydana geldiği 5. Arap ülkesi konumunda

Tunus koronavirüse bağlı ölümlerin en fazla meydana geldiği 5. Arap ülkesi konumunda

Tunus’ta yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının başlangıcından bu yana kaydedilen toplam vaka sayısı 84 bin 995, sağlığına kavuşanların sayısı da 59 bin 334’e yükseldi. Böylece virüsten iyileşme oranı yüzde 69,8 olarak kayıtlara geçti.
Tunus Sağlık Bakanlığı tarafından sunulan resmi verilere göre koronavirüs kaynaklı ölü sayısı 18 Kasım’da 2 bin 611’e ulaştı. Tunus bu veriler ile Arap ülkeleri arasında en yüksek ölümlerin kaydedildiği 5. ülke oldu.
Bir dizi sağlık uzmanı, vaka sayısı düşmesine rağmen ölümlerin arttığını, ayrıca sağlık durumu kötüleşen vaka sayısının yükseldiğini, bunun da kritik vakaların hastanelerde veya sanatoryumlarda yoğun bakım ünitelerine alınmalarına ve çoğunun solunum cihazına bağlanmasına neden olduğunu açıkladı.
Tunus Sağlık Bakanlığı aynı tarihte 70 ölüm ve bin 223 vaka kaydetti. 18 Kasım’da hastanelerde ve özel sanatoryumlarda tedavi gören vaka sayısı bin 521’e ulaştı. Vakalardan 288’i kamu ve özel hastanelerde yoğun bakımda tedavi görürken 123’ü tedavisini solunum cihazına bağlı olarak görüyor.
Tunuslu yetkililerin pazartesi günü camileri tekrar açacağı bildirildi. Ülkede vaka sayısının sınırlandırılması ve salgının yatay yayılması ile mücadele kapsamında 29 Ekim’de başlayan ve bu ayın ortasına kadar sürmesi amaçlanan, ancak daha sonrasında 3 hafta daha uzatılarak 6 Aralık’ta sona ermesi planlanan bazı istisnai önlemler alınmıştı. Alınan önlemler arasında, gece sokağa çıkma ve vilayetler arası seyahat yasakları var. Ayrıca ulaşım araçlarına kısıtlamalar, 4’ten fazla kişinin bir araya gelmesi, kafelerin 16.00’dan itibaren kapatılması kararlaştırıldı. Restoranların yasak saatlerin dışında çalışmalarına izin verildi.
Tunus söz konusu önlemlere rağmen günlük vaka sayısını henüz bin 500’ün altına düşüremedi.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.