İsrail, Uluslararası Çocuk Günü’nde Filistinli bir çocuğu vurdu

İsrail askerleri dün Batı Şeria’nın Kafr Malik kasabasında çıkan çatışmalarda bir Filistinliyi tutukladı. (AFP)
İsrail askerleri dün Batı Şeria’nın Kafr Malik kasabasında çıkan çatışmalarda bir Filistinliyi tutukladı. (AFP)
TT

İsrail, Uluslararası Çocuk Günü’nde Filistinli bir çocuğu vurdu

İsrail askerleri dün Batı Şeria’nın Kafr Malik kasabasında çıkan çatışmalarda bir Filistinliyi tutukladı. (AFP)
İsrail askerleri dün Batı Şeria’nın Kafr Malik kasabasında çıkan çatışmalarda bir Filistinliyi tutukladı. (AFP)

Filistinliler dün, İsrail’den Uluslararası Çocuk Günü vesilesiyle 170 çocuk tutuklunun salıverilmesini talep etti. İsrail güçlerinin el-Halil’de gerçekleştirdiği operasyon sırasında, sabah saatlerinde bir çocuk plastik mermi ile vuruldu.
Filistin Sosyal Kalkınma Bakanı Ahmed Mecdelani, Uluslararası Çocuk Günü’nde işgal altındaki Filistin’in çocuklarının acılarına tanık olduğunu, dünyanın içinde bulunduğu duruma rağmen halen yaklaşık 170 çocuğun İsrail cezaevlerinde olduğunu söyledi. Mecdelani, yeni tip koronavirüsün yayılmaya devam ederken çocukların hayatından işgal yetkililerini sorumlu tuttu ve tüm insan hakları kurumlarına çocuk tutukluların serbest bırakılması için acilen müdahale etme çağrısında bulundu.
Mecdelani sözlerine şöyle devam etti:
“Uluslararası Çocuk Günü bize, uluslararası toplumun ve uluslararası örgütlerin Filistinli çocukları ve haklarını koruma, işgalci İsrail hükümetine çocuk haklarına saygı çağrısında bulunan uluslararası sözleşmelere uyması için etkili ve gerçek bir baskı oluşturma, cezaevlerinde tutulan çocukların acilen serbest bırakılması için Filistin topraklarında ırkçı uygulamalara ve çocuk haklarının tekrar tekrar ihlal edilmesine son verilmesi sorumluluğunu hatırlatıyor.”
Mecdelani uluslararası topluma ister İsrail güçlerinin isterse yerleşimcilerin işlediği ihlallere son verilmesi için Kudüs çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.
Dün Batı Şeria’nın farklı bölgelerinde, özellikle el-Halil şehrinde işgal güçleri tarafından taciz ve baskı operasyonları gerçekleştirildi. İşgal güçlerinin el-Şüheda Caddesi’ne girdiği sırada 15 yaşında bir çocuk plastik mermi ile vuruldu.
El-Halil şehrinin kuzeyindeki Halhul’un Ernebe bölgesine işgal askeri korumasındaki onlarca yerleşimci geldi. Talmud ritüellerini yerine getiren yerleşimciler dualarını ettikten son Filistinlilerin evlerin arasında gezinmeye başladılar. Buranın işgal edilmiş bir Yahudi bölgesi olduğunu iddia ettiler. Ernebe, Batı Şeria'da Yahudi mirasına dahil olduğu iddia edilen yaklaşık 800 bölgeden biri.
Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleri İle Mücadele Heyeti Sözcüsü Abdullah Ebu Rahme Ramallah’ın doğusundaki Kafr Malik ilçesinde gaz bombası ile omzundan vuruldu. Bölge halkı Ras el-Tin’in yeni bir yerleşim bölgesi haline gelmesi sebebiyle yapılan bir yürüyüşte işgal güçleri ve yerleşimcilerin baskısı sırasında oksijensiz kalarak boğulma tehlikesi atlattı.
Askerler, yaralıları müdahale edildiği sırada 26 yaşındaki sağlık görevlisi Muhammed Hüseyin Hamid’ tutukladı.
Batı Şeria'nın Kafr Kaddum bölgesinde 17 yılı aşkın süredir kapalı olan köyün sokağının açılması talebiyle düzenlenen haftalık yerleşim karşıtı yürüyüşte işgal güçlerinin müdahalesi sırasında 20 yaşında bir genç mermi ile başından vuruldu. Oksijensiz kalan onlarca kişi boğulma tehlikesi atlattı
Nablus’un güneyi, Givat Harel ve Givat Haruiye yerleşim yerlerinin genişletilmesi için işgalci güçler tarafından buldozerlerle çevrildi ve toprak sahiplerinin geçişi engellendi.
İşgalci güçler, Beytüllahim'in güneyinde, Gush Etzion yerleşim yerinin yakınındaki askeri kontrol noktasında bir Filistinliyi tutukladı.



Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)

Faşir’deki saldırılardan sağ kalanlar, geçtiğimiz ekim ayında Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) eline geçmesinden bu yana maruz kaldıkları veya tanık oldukları korkunç ihlalleri anlattılar.

Yedi yakın aile üyesiyle birlikte Faşir’den kaçan, ancak beraberindekilerin başlarına ne geldiğini bilmeyen Ahmed Cibril, “O gece çıplak ayakla ve pijamalarımızla yola çıktık ve yolda HDK üyelerinin yoğun ateşi altında kaldık... Birçoğu öldü ve yaralandı” dedi. Faşir’den yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki et-Tavile Mülteci Kampı’na giderken onlarca kişinin açlık ve susuzluktan öldüğünü, diğerlerinin ise aldıkları ağır yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğine tanık olduğunu ekledi.

Telefonla Şarku’l Avsat’a konuşan sağ kalanlar, HDK’nın yüzlerce aileyi gözaltı merkezlerinde ve barınaklarda zorla alıkoymaya devam ettiğini ve birçoğunun açlıktan öldüğünü veya vurulduğunu söyledi.

Sağ kalanlardan biri şöyle dedi:

Ağaçlara asılmış kadın ve erkeklerin cesetlerini gördük, kimse onlara yaklaşamadı.

Faşir'in HDK’nın eline geçmesinden birkaç gün sonra şehirden ayrılan Avukat Adam İdris şöyle konuştu:

“HDK bizi camilere gitmeye zorladı, orada bizi videoya aldı ve ardından her şeyin normal seyrinde gittiğini söyleyen videolar yayınladı, oysa gerçekte silahsız vatandaşları gözaltına alıyor ve serbest bırakılmaları karşılığında büyük miktarlarda para talep ediyordu.”

İki çocuk annesi bir kadın ise şöyle anlattı:

“Kadınları sıraya dizip silahlarını bize doğrulttular ve sonra para ve altın var mı diye bakmak için giysilerimizi aradılar. HDK üyeleri tarafından cinsel şiddete ve insanlık dışı muameleye maruz kaldık. Bize ırkçı hakaretler ettiler.”

Sudan’da 2023 yılının nisan ayı ortalarında, tüm güçleri tek bir ordu altında birleştirme çabaları sırasında ordu ile HDK arasında başlayan anlaşmazlık silahlı çatışmaya dönüştü.


Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.