Sekiz kez müebbet hapis cezasına çarptırılan Filistinli bir mahkum Ramallah'ta evlendi

Usame el-Eşkar, Menar Halavi’yle üç yıl önce tanıştı ve ardından evlenmeye karar verdi.

Usame el-Eşkar ile Menar Halavi’nin nikah törenini Ramallah’ta düzenlendi. (Wafa)
Usame el-Eşkar ile Menar Halavi’nin nikah törenini Ramallah’ta düzenlendi. (Wafa)
TT

Sekiz kez müebbet hapis cezasına çarptırılan Filistinli bir mahkum Ramallah'ta evlendi

Usame el-Eşkar ile Menar Halavi’nin nikah törenini Ramallah’ta düzenlendi. (Wafa)
Usame el-Eşkar ile Menar Halavi’nin nikah törenini Ramallah’ta düzenlendi. (Wafa)

Halil Musa
Usame ile Halavi, birbirinden ayrı, iki ayrı dünyada yaşamalarına rağmen evlenmeye karar verdiklerinde tek silahları umuttu. Menar Halavi özgürken Usame ise 18 yıldır İsrail hapishanelerinde tutukluydu.
Genç kadının 8 müebbete ilaveten 50 yıl hapis cezasına çarptırılmış Usame ile evlenmeyi kabul etmesi mahkum için bir umut ışığı oldu.
Tanışma hikayeleri ise oldukça ilginç. Tıpkı nişanlandıktan üç yıl sonra, geçen hafta yaptıkları nikahın şartları gibi.

Halavi’nin akrabası tutuklanması
Hikaye, Halavi’nin bir akrabasının bir bıçaklanma eyleminin ardından tutuklanmasıyla başladı. Bu eylem sırasında yara alan Halavi’nin yakınına iyileşene kadar özel önem gösteren kişi de Usame el-Eşkar’dı.
Söz konusu süreçte haber tutukluların ailelerine ulaştı. Ardından iki aile arasında dostluk gelişti. Halavi ailesi ahlakı ve davranışları dolayısıyla Eşkar’a hayranlık duymaya başladı.
İki aile arasındaki dostluk, Eşkar’ın cezaevinde olup biteni yazdıkları yerel gazete ve televizyonlarda yer alınca daha da arttı.
İki nişanlı hapishanelerdeki kaçak mobil cihazlar vasıtasıyla doğrudan mesajlaşmaya başladı.

Kararlılık ve zor bir hayat
Halavi, evlenmeyi kabul ettikten sonra altı ay boyunca ailesini, sekiz müebbet hapis cezasına çarptırılan bir tutukluyla evlenme fikrine ikna etmeye çalıştı.
Ailesi, çevresindekilerin şaşkınlığına rağmen Usame ile nişanlanmasını kabul etti. Daha sonra Usame’nin ailesi geçen yıl Halavi’yi istemeye geldi.
Ardından geçen hafta Halavi ve Eşkar, Ramallah’ta bir tören düzenlediler. Nikah töreninde Eşkar’ın Kudüs Üniversitesi'nden mezuniyeti ve ilk kitabının tanıtımı da yapıldı.
"Usame beni telefonla aradı. Bana olan hayranlığını ve evlenme isteğini telefonla bildirdi” diyen Halavi yollarının zorluklarla dolu olacağını ve eşinin hapisten hiç çıkamayabileceğini söyledi.
Halavi,  Aşkar'la evliliklerini "koşullara ve İsrail'e karşı bir zafer" olarak niteledi. Evliliklerinin onu hapishanede görmesi için imkan sağlayacağını belirtti.
İsrailli yetkililer şu an sayısı 5 binin üzerinde olan tutukluları sadece birinci derece akrabaların ziyaret etmelerine izin veriyor.
Halavi, Aşkar'ın evlilik kararı sonrası hisleriyle ilgili olarak "Mezarda yaşayan biri gibiydi ve ona hapishane dışında yeni bir yaşam ümidi veren bir pencere açıldı" dedi.
Halavi ayrıca Eşkar yüksek lisans ve doktora dereceleri alana kadar eğitim kariyerine onunla birlikte devam edeceğini belirtti.
Çift çocuk sahibi olma planları yapıyor. Eşkar'ın serbest kalmasının tek yolu ise esir değişimi anlaşması.
Diğer yandan Eşkar’ın yayınladığı kitapta, İsrail istihbarat teşkilatının cezaevleri içindeki ve dışındaki faaliyetleriyle ilgili gölge savaşların yanı sıra tutukluların günlük yaşamları ve başlarına gelenler de tüm ayrıntılarıyla yer alıyor.
Eşkar kitapla Filistin davasıyla dayanışma, mahkumlarının sesini ve acılarını tüm dünyaya duyurmayı amaçlıyor.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.