Rusya’dan İngiltere’ye yaptırım misillemesi: 25 İngiliz vatandaşı listede

Moskova'daki Rus Dışişleri Bakanlığı binası (Arşivler - AFP)
Moskova'daki Rus Dışişleri Bakanlığı binası (Arşivler - AFP)
TT

Rusya’dan İngiltere’ye yaptırım misillemesi: 25 İngiliz vatandaşı listede

Moskova'daki Rus Dışişleri Bakanlığı binası (Arşivler - AFP)
Moskova'daki Rus Dışişleri Bakanlığı binası (Arşivler - AFP)

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova yaptığı açıklamada, Avukat Sergey Magnitsky davasıyla ilgili kendilerine yaptırım uygulayan İngiltere'ye aynı düzeyde karşılık verildiğini ve 25 İngiliz vatandaşına yaptırım uygulandığını aktardı.
İngiltere, Brexit sonrası tedbirlerin bir parçası olarak Temmuz ayında 25 Rus ve 20 Suudi Arabistan vatandaşına yaptırım uygulama kararı almıştı. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab yaptığı açıklamada, yaptırımlar ile kara para aklanmasını durdurmayı amaçladığını ifade etmişti. İngiltere’nin yaptırım listesine aldığı 25 Rus vatandaşı arasında Avukat Sergei Magnitsky'e kötü muamele uyguladığını ve ölümüne neden olduğunu iddia ettiği kişilerde yer almıştı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova yaptığı açıklamada, Magnitsky davasıyla ilgili kendilerine yaptırım uygulayan İngiltere'ye aynı düzeyde karşılık verildiğini ve 25 İngiliz vatandaşına yaptırım uygulandığını duyurdu. Zaharova, "İngiliz makamlarının düşmanca tavırlarına yanıt olarak ve 'karşılıklılık' ilkesine bağlı olarak 25 İngiliz vatandaşına yaptırım uygulanmasına karar verildi" ifadelerini kullandı. Zaharova, 25 kişinin isimlerini paylaşmazken, Rusya’ya girişlerinin yasaklandığını belirtti.
Sözcü Zaharova, "Magnitsky'nin ölümüyle ilgili tüm konular için, Londra'nın görmezden gelmeyi tercih ettiği, kapsamlı yorumlar ve açıklamalar yaptık" ifadelerini kullanarak, İngiliz tarafının eylemlerinin başka bir ülkenin içişlerine müdahale etme ve Rus adalet sistemine baskı yapma girişimi gibi göründüğünü de sözlerine ekledi.
Magnitsky, Rusya’da büyük ölçekli vergi dolandırıcılığına karıştığı iddiası ile 2008 yılında tutuklanmıştı. Tutukluluğu sırasında kötü muameleden şikayet eden Magnitsky, 2009 yılında başkent Moskova’daki bir hapishanede hayatını kaybetmişti.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.