Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: 'Türkiye bizim birçok yönden ortağımız'

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: 'Türkiye bizim birçok yönden ortağımız'
TT

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: 'Türkiye bizim birçok yönden ortağımız'

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: 'Türkiye bizim birçok yönden ortağımız'

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi. Lavrov, “Türkiye bizim birçok yönden ortağımız” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu bugün Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi. Lavrov, Aliyev ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, “Rusya Devlet Başkanı, 17 Kasım'da Dağlık Karabağ'la ilgili röportajında Türkiye'nin bölgedeki rolünden ayrıntılı bir şekilde bahsetti. Türkiye bu bölgede gerçek bir faktördür. Sadece bu bölgede değil. Türkiye bizim birçok yönden ortağımız. Tıpkı Ermenistan dış politika ortaklarını seçtiği gibi, elbette egemen Azerbaycan da dış politika ortağını seçme hakkına sahiptir. Türkiye ile Azerbaycan topraklarında ortak Rus-Türk denetleme merkezi kurulması konusunda Azerbaycan'a destek olmamız yönünde prensipte anlaşmamız var. Merkez, Dağlık Karabağ ve çevresinde ateşkesi teknik araçlarla uzaktan izleyecek. Bu, ateşkesin istikrarını sağlamada ek bir faktör olacak” dedi.
Karabağ'daki insani sorunların çözümüne uluslararası kuruluşların aktif katılmasını istediklerini belirten Lavrov, “Dağlık Karabağ'daki insani sorunların çözümünde uluslararası kuruluşlar, BM sistemleri, Uluslararası Kızıl Haç Komitesi ile Rusya Barışı Gücü ve insani yardım merkezinin işbirliği ile ilgileniyoruz. Bundan sonra da bu doğrultuda ortak faaliyetlerimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bakü'deki görüşmelerin sonucunun olumlu olduğunu vurgulayan Lavrov, “Bugünkü toplantıda ikili stratejik ortaklığımızı görüştük. İkili stratejik ilişkilerimizi geliştirmek için pek çok zeminimiz var. Pek çok kilit konudaki konumlarımızın örtüştüğü uluslararası kuruluşlarda, BM'de, AGİT'te işbirliğimizi tartıştık. Ayrıca Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bünyesinde ortak projelerimiz ve Hazar'a kıyısı olan beş devletle ile ortak işbirliğimiz var. Bu nedenle görüşmelerin sonucunu çok olumlu olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Karabağ hakkındaki üçlü anlaşmaya şüpheyle bakanların niyetine ulaşamayacağını belirten Lavrov, “Karabağ hakkındaki üçlü anlaşmayı sorgulama girişimleri var. Ancak bence bu girişimler başarılı olmayacak. Öncelikle AGİT Minsk Grubu eş başkanları, Rusya, ABD ve Fransa, Dağlık Karabağ sorununun eş başkanların geliştirdiği ilkeler temelinde çözülmesi gerektiğini defalarca belirttiler. Bu ilkeler, üçlü ortak bildirimin şartlarıyla örtüşüyor. İkincisi, eş başkanların Moskova ziyareti sırasında bu sefer sadece bu çatışmanın değil, tüm çatışmaların, her şeyden önce ölümleri önlemek, kanlı savaşlarda ölümlerin önlenmesi ve barış içinde bir arada yaşaması gerektiğini her zaman belirttik. Buna dayanarak, üçlü anlaşmanı olumsuz bir temelde yorumlamak veya sorgulamak için bir neden göremiyorum. Bölge halklarının çıkarlarını karşılayan anlaşmaların uygulanmasına odaklanacağız” ifadelerini kullandı.



İran'ın başkentinde aylardır ilk kez yağmur yağdı

Bugün Tahran'daki Valiasr Meydanı'nda İran bayrağı şeklinde dev bir reklam panosunun önünden geçen bir kadın (EPA)
Bugün Tahran'daki Valiasr Meydanı'nda İran bayrağı şeklinde dev bir reklam panosunun önünden geçen bir kadın (EPA)
TT

İran'ın başkentinde aylardır ilk kez yağmur yağdı

Bugün Tahran'daki Valiasr Meydanı'nda İran bayrağı şeklinde dev bir reklam panosunun önünden geçen bir kadın (EPA)
Bugün Tahran'daki Valiasr Meydanı'nda İran bayrağı şeklinde dev bir reklam panosunun önünden geçen bir kadın (EPA)

İran'ın başkentinde aylardır ilk kez bugün yağmur yağdı ve bu durum, yüzyılı aşkın süredir en kurak sonbaharını yaşayan ülke için rahatlama getirdi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardı habere göre kuraklık, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın, başkent çevresindeki barajları dolduracak kadar şiddetli yağmur yağmazsa, İran'ın aralık ayı sonuna kadar hükümetini Tahran dışına taşıması gerekebileceği uyarısında bulunmasına yol açmıştı.

Meteorologlar bu sonbaharı ülke genelinde 50 yıldan fazla süredir yaşanan en kurak sonbahar olarak tanımladı; bu durum, 1979 İslam Devrimi'nden bile öncesine denk geliyor ve tarım için büyük miktarda suyu verimsiz bir şekilde tüketen sistemi daha da zorluyor. Ajans, su krizinin ülkede siyasi bir mesele haline geldiğini, özellikle de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, iki ülke arasında geçen haziran ayında 12 gün süren bir savaş yaşanmasına rağmen, İran'a bu konuda defalarca yardım teklifinde bulunmasının ardından bu durumun daha da belirginleştiğini belirtti.

20 Mayıs 2025'te Tahran dışındaki Lar Barajı'nın uydu görüntüsü (Planet Labs - AP)20 Mayıs 2025'te Tahran dışındaki Lar Barajı'nın uydu görüntüsü (Planet Labs - AP)

Netanyahu, 2018'de yayınlanan bir tanıtım videosunda İran halkına şahsen seslenerek, "milyonlarca insanın hayatını tehdit eden ciddi su kıtlığı" sorununu ele almak üzere Farsça bir internet sitesinin açılışını duyurdu. İranlıların su ihtiyaçlarına yardımcı olmayı amaçlayan yeni bir İsrail girişimi olan "İran Halkı İçin Yaşam"ı şahsen desteklemeye hazır olduğunu belirtti. Batı Kudüs'teki ofisinde çekilen video, Netanyahu'nun bir tuz arıtma tesisinden geldiğini iddia ettiği kaptan kendine bir bardak su doldurmasıyla başlıyor. Ardından İranlıların karşı karşıya olduğu vahim su krizinden bahsediyor.

Netanyahu, 12 günlük savaşın ardından geçen ağustos ayında İranlılara mesajını yineleyerek şunları söyledi: “Liderleriniz 12 günlük savaşı bize zorla dayattılar ve ezici bir yenilgiye uğradılar. Her zaman yalan söylüyorlar.” Sözlerine şöyle devam etti: “İran'da her şey çöküyor. Bu kavurucu yazda, çocuklarınız için temiz, soğuk su bile yok. Bu, İran halkına karşı gösterilen en büyük ikiyüzlülük ve saygısızlıktır. Bu durumu hak etmiyorsunuz.”


İran'ın sınır bölgesinde düzenlenen bir saldırıda 3 Devrim Muhafızı öldürüldü

Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)
Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)
TT

İran'ın sınır bölgesinde düzenlenen bir saldırıda 3 Devrim Muhafızı öldürüldü

Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)
Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)

İran'ın Tesnim haber ajansının haberine göre İran'ın güneydoğusundaki sınır bölgesinde "terörist gruplar" tarafından düzenlenen bir saldırıda üç Devrim Muhafızı öldürüldü.


Fransa, Hamas'ın Avrupa fonlarını kullanmış olabileceğine dair soruşturma çağrısında bulundu

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)
Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)
TT

Fransa, Hamas'ın Avrupa fonlarını kullanmış olabileceğine dair soruşturma çağrısında bulundu

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)
Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad, Avrupa Komisyonu’ndan, Avrupa fonlarının bazı sivil toplum kuruluşları (STK) üzerinden Hamas’a aktarılmış olabileceği iddiaları hakkında soruşturma başlatılmasını talep etti.

AFP'nin eriştiği mektup, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile Avrupa Komisyonu üyeleri Dubravka Suica, Michael McGrath ve Magnus Brunner’a gönderildi. Haddad mektupta, “Son zamanlarda Hamas’ın 2020’den beri Filistin topraklarında faaliyet gösteren STK’lara ve uluslararası kuruluşlara kısıtlamalar getirdiğine dair şüpheler hakkında bilgilendirildim” ifadesini kullandı.

Haddad, söz konusu bilgilerin, Avrupa fonlarının bütünlüğü ve Avrupa vergi mükelleflerinin korunması açısından ciddi kaygılar yarattığını belirterek, katkıların yalnızca insani amaçlarla kullanıldığından emin olunması gerektiğini söyledi. AB’nin, Handicap International, Norveç Mülteci Konseyi (NRC) ve International Medical Corps gibi bazı insani yardım kuruluşlarına bağışçı olduğunu da hatırlattı.

Geçtiğimiz mayıs ayında Haddad, Avrupa fonlarının ‘antisemitizmle bağlantılı ya da aşırılık yanlısı gruplara’ gitmemesi için Brüksel’den denetimlerin güçlendirilmesini talep etmişti.

Haddad, mektubunda Fransa’nın Avusturya ve Hollanda ile birlikte Avrupa düzeyinde, ‘AB fonlarından yararlananların Avrupa değerlerine bağlılığını güvence altına almayı’ amaçlayan öneriler sunduğunu hatırlattı.

Haddad, “Fransa, yapıları Hamas ağlarının bir tür müdahalesi altında kalmış olabilecek insani amaçlı kuruluşlara Avrupa fonu sağlamayı kabul edilemez bulmaktadır” dedi.

Haddad ayrıca, uluslararası kuruluşların insani hizmetlerini sürdürebilmek için ‘AB düzeyinde terör örgütü olarak tanımlanan bir yapının desteğini kabul etmek zorunda bırakılmaması gerektiğini’ vurgulayarak bu iddialara ilişkin ‘tam kapsamlı bir soruşturma’ yapılması çağrısında bulundu.

Fransa, şeffaflığın artırılması ve fonların kontrolü için yeni mekanizmalar oluşturulmasının yanı sıra, daha güçlü bir fon askıya alma sistemi de talep etti.

Haddad sözlerini, “Avrupa değerleri ve haklarına yönelik bu dış manipülasyonlar karşısında, AB’nin, kurumlarının ve operatörlerinin, ayrıca üye devletlerin teyakkuzunu iki katına çıkarması gerekir” diyerek tamamladı.