Stranger Things'in yeni sezonunun ilk bölümüne adını veren Hellfire Club'ın anlamı ortaya çıktı

Dizinin genç yıldızı Millie Bobby Brow kısa süre önce setteki arkadaşlarıyla nasıl tartıştığını anlatmıştı (Netflix)
Dizinin genç yıldızı Millie Bobby Brow kısa süre önce setteki arkadaşlarıyla nasıl tartıştığını anlatmıştı (Netflix)
TT

Stranger Things'in yeni sezonunun ilk bölümüne adını veren Hellfire Club'ın anlamı ortaya çıktı

Dizinin genç yıldızı Millie Bobby Brow kısa süre önce setteki arkadaşlarıyla nasıl tartıştığını anlatmıştı (Netflix)
Dizinin genç yıldızı Millie Bobby Brow kısa süre önce setteki arkadaşlarıyla nasıl tartıştığını anlatmıştı (Netflix)

Netflix’in sevilen dizisi Stranger Things’in merakla beklenen 4. sezonunun birinci bölümüne verilen "The Hellfire Club" (Cehennem Ateşi Kulübü) isminin anlamı açıklandı. 
Cuma, dizinin resmi Twitter hesabı bir dizi yeni oyuncunun kadroya dahil olduğunu duyurmuştu. Bunlar arasında daha önce Freddie Krueger karakterini canlandıran Robert Englund da yer alıyor. 
Daha önce bahsi geçen kulübe dair bir dizi ipucu içeren set fotoğrafları paylaşılmıştı. Keskin gözlü bir dizi hayranı kulübün logosundaki zarlara dikkat çekerek bunun Zindanlar ve Ejderhalar (D&D) oyununa atıfta bulunduğuna işaret etmişti. 
Screen Rant'in haberine göre dizinin yeni oyuncularından bir diğeri de Eddie Munson karakterini canlandıracak Joseph Quinn. Twitter paylaşımı Munson’ın Hawkins Lisesi’nin D&D kulübü Cehennem Ateşi Kulübü’nün başkanı olduğunu açığa çıkardı. 
Paylaşım esasen dizinin bütünü açısından hayli mantıklı olsa da hayranlardan bazıları kulübün logosunun çok daha gizemli bir dizi maceraya işaret edebileceğini düşünmüştü. 


Setten paylaşılan bir başka fotoğrafta da Dustin Henderson karakterini canlandıran Gaten Matarazzo kulübün logosunun bulunduğu siyah bayrağı dalgalandırıyordu. 
Bu gibi detayların yanı sıra Jim Hopper’a ne olduğu ve bunun Eleven’la ne gibi bir bağlantısının olacağı merak edilen bir başka gizem. Dizinin hayranlarından biri kısa süre önce Rusların Hopper’ı Eleven’a ulaşmak için yem olarak kullanabileceğini ileri sürmüştü. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe