Yaklaşık iki bin yıl önce Vezüv Yanardağı patlamasında ölen iki kurbanının kalıntıları bulundu

Yaklaşık iki bin yıl önce Vezüv Yanardağ patlamasında ölen iki kurbanının kalıntıları (DPA)
Yaklaşık iki bin yıl önce Vezüv Yanardağ patlamasında ölen iki kurbanının kalıntıları (DPA)
TT

Yaklaşık iki bin yıl önce Vezüv Yanardağı patlamasında ölen iki kurbanının kalıntıları bulundu

Yaklaşık iki bin yıl önce Vezüv Yanardağ patlamasında ölen iki kurbanının kalıntıları (DPA)
Yaklaşık iki bin yıl önce Vezüv Yanardağ patlamasında ölen iki kurbanının kalıntıları (DPA)

İtalya’nın Pompei Antik Kenti'nde arkeolojik kazıların yapıldığı sahadaki yetkililer, yaklaşık iki bin yıl önce Vezüv Yanardağı patlamasında ölen iki kişinin kalıntılarının bulunduğunu duydurdular.
Napoli şehri yakınlarındaki kazı sahasında görevli yetkililer, yanardağ patlaması sonucu ölen iki kişinin bedeninin bulunduğunu belirttiler.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre araştırmacılar, kıyafetlerinin ve fiziksel görünümlerinin izlerine dayanarak bulunan bedenlerden birinin 40 yaşlarındaki bir asilzadeye, diğerinin ise onun kölesi olduklarını düşündükleri 20’li yaşlarda bir gence ait olduğunu tahmin ediyorlar.
Vezüv Yanardağı'nın MS 79'da patlamasıyla lavlar ve küller altında kalan Pompei Antik Kenti, Kolezyum’un ardından İtalya’nın en fazla turist çeken bölgesidir. Pompei Antik Kenti’nin geçtiğimiz yıl yaklaşık 4 turist ziyaret etti.
44 hektarlık bir alana yayılan devasa büyüklükte arkeolojik alan, Roma İmparatorluğu'nun en zengin şehirlerinden birinin kalıntılarıdır. Birçok yapı, kül katmanlarına gömülmüş durumda. Bu kül katmanları, söz konusu yapılar ve yanardağ patlamasında ölenlerin cesetleri dahil olmak üzere kentin orijinal haliyle günümüze ulaşmasını sağladı.
Kazılarda iki erkeğe ait kalıntıların çıkarılmasının ardından kemikleri incelenmek üzere çalışmalar başlatıldı. 1867'de Giuseppe Fiorelli tarafından bulunan bir teknikle üzerlerine alçı döküldü. Bu teknikle, cesetlerin bulundukları halleriyle şekilleri korunarak bir iskelet oluşturuluyor.
Pompei'ye bağlı 700 metre mesafedeki Civita Giuliana'daki kazı çalışmaları sırasında önce bir ahır ve üç atın kalıntılarının bulundu. Ardından Napoli Körfezi'ne hakim bir tepede inşa edilmiş lüks villada yapılan kazılarda iki insan bedenine ulaşıldı. Bedenler, villanın altındaki bir tünelde bulunurken buraya yanardağın patlaması sonrası sığınmak için gittiklerine inanılıyor. Pompei Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları devam ederken, yeni tip koronavüris (Kovid-19) salgınıyla mücadele tedbirleri nedeniyle turistik geziler askıya alınmış durumda.
 



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe