The Crown'ın yaratıcısı: Kraliçe Elizabeth ilgili bir anne olamayacak kadar meşguldü

Kraliçe Elizabeth 94 yaşında (Reuters)
Kraliçe Elizabeth 94 yaşında (Reuters)
TT

The Crown'ın yaratıcısı: Kraliçe Elizabeth ilgili bir anne olamayacak kadar meşguldü

Kraliçe Elizabeth 94 yaşında (Reuters)
Kraliçe Elizabeth 94 yaşında (Reuters)

The Crown'ın yaratıcısı Peter Morgan, Kraliçe Elizabeth'in en büyük iki çocuğu Prens Charles ve Prenses Anne'e ilgili bir annelik yapabilmek için "fazla meşgul" olduğunu söyledi.
Prens Charles, 1948'de, Kraliçe II. Elizabeth 22 yaşındayken doğmuştu ve tahta çıkmasına 4 yıl vardı. Prenses Anne de ondan iki yıl sonra dünyaya gelmişti.
Prens Andrew ise bundan 10 yıl sonra, 1960'ta doğmuş, onu da 1964'te Prens Edward takip etmişti.
The Crown'ın resmi podcast'inin son bölümünde konuşan Morgan, ilk iki çocuğu henüz küçükken Majesteleri Kraliçe "yeni durumuna alışmakla ve işini yapmaya çalışmakla meşguldü" diye tahminde bulundu.
Kraliçe'nin, Andrew ve Edward'a yaptığı ebeveynlikle ilgiliyse "İkinci ekibi yetiştirirken anne olarak çok daha rahattı" dedi ve şu ifadeleri kullandı:
Karakter olarak onda gördüklerime dayanarak Anne'in muhtemelen anne ilgisine o denli ihtiyacı yoktu.
Maalesef Charles, ciddi miktarda sevgiye ihtiyaç duyuyor. Çok fazla sevgiye ihtiyacı vardı ve kraliçe muhtemelen bunu verme imkanına sahip değildi.
Charles'ın bu ihtiyacı yani sevgiye olan belirgin ihtiyacı, kraliçenin sevgi gösterme kabiliyetini daha da geriletmiş olabilir.
The Crown'ın 15 Kasım pazar günü çıkan 4. sezonu, Kraliyet ailesinin 1979 ile 1990'un sonuna kadarki hayatını anlatıyor.
Dizide Prenses Diana'yı Emma Corrin, Prens Charles'ı Josh O'Conner canlandırıyor.
Morgan'ın yorumları, Corrin'in bir partide Prens Harry veya William'a denk gelse oradan "ayrılacağını" söylemesinden sonra geldi.
British GQ'ya konuşan Corrin, "Onları bir partide görsem muhtemelen oradan ayrılırdım!" ifadelerini kullandı.
Corrin, Prenslerle The Crown hakkında konuşmak istemese de performansı hakkında ne düşündüklerini merak ettiğini de açıkladı.
Kendisine Prens William ve Harry'nin dizi hakkında ne düşünebileceği sorulduğundaysa şöyle dedi:
Tahmin bile edemiyorum. Ne düşündüklerini bilmek isterdim. Bunun önemi olmadığını söylemeyeceğim çünkü bu cahilce olurdu.
Biri geçen sene ölmüş büyükannemle ilgili program yapsaydı, bunu izlemek benim için zor olurdu.
 
Independent Türkçe



İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
TT

İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)

Bilim insanları ilk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfetti. İlk kez bir gezegenin, yıldızını bu şekilde etkilediği gözlemlendi. 

Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaktaki HIP 67522 adlı yıldız ve yörüngesindeki iki gezegen uzun zamandır takip ediliyor. Sadece 17 milyon yaşındaki yıldız, 4,5 milyar yaşındaki Güneş'e kıyasla daha büyük ancak daha soğuk. 

Yıldızın HIP 67522 b adlı gezegeni, şaşırtıcı derecede yakın bir yörüngede dönüyor. Ötegezegen yıldızın etrafındaki bir turunu sadece 7 günde tamamlıyor; yani gezegende bir yıl, Dünya zamanıyla sadece bir hafta sürüyor.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Ekaterina Ilin, "Daha önce HIP 67522 gibi bir sistem görmemiştik; gezegen bulunduğunda, yıldızının yörüngesinde 10 günden daha kısa bir sürede döndüğü bilinen en genç gezegendi" diyor.

Ilin ve ekip arkadaşları bu nedenle NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ötegezegen uydusu CHEOPS'u kullanarak sistemi daha yakından incelemeye karar verdi. 

Araştırmacılar HIP 67522 b'nin yıldızıyla  kurduğu sıkı etkileşim nedeniyle kendi sonunu hazırladığını tespit etti. 

Devasa plazma topları olan yıldızların yüklü parçacıkları, yüzeydeki hareketleriyle güçlü manyetik alanlar yaratıyor. Manyetik alan çizgileri birbirini kesemediğinden, bazen bunlar düğümlenip aniden koparak güneş patlamaları adı verilen radyasyon patlamalarına yol açıyor.

Bilim insanları, Dünya gibi pek çok gezegenin de manyetik alanı olduğu için yıldızına yakın gezegenlerin, yıldızlardaki manyetik alan patlamalarını tetikleyip tetiklemediğini merak ediyordu. 

HIP 67522 sistemini inceleyen ekip, yıldızdaki patlamaların gezegen onun önünden geçerken sıklaştığını saptadı. Araştırmacılar bu nedenle patlamaları gezegenin tetiklediği sonucuna vardı. 

Normalde yıldızların, yörüngelerindeki gezegenlerden etkilenmediği düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar HIP 67522'nin yaşı nedeniyle ve güçlü bir manyetik alanı olması durumunda bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmaya göre gezegen yakın yörünge dönüşü sırasında enerji biriktiriyor ve bunun bir kısmını, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca bir kırbaç misali, dalgalar halinde geri gönderiyor. Bu şok dalgası, manyetik alandan yıldızın yüzeyine geçtiğinde muazzam bir patlama yaşanıyor.

Ancak bu güçlü kozmik ışınların büyük bir kısmı uzaya savrulmak yerine gezegene geri dönüyor. Bilim insanları HIP 67522 b'nin bugüne kadar bulunan ilk "eceline susamış gezegen" olduğunu söylüyor. 

Ilin "Gezegen özellikle enerji yüklü patlamaları tetikliyor gibi görünüyor" diyerek ekliyor: 

Gezegenin, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca gönderdiği dalgalar belirli anlarda patlamaları başlatıyor. Ancak patlamaların enerjisi dalgaların enerjisinden çok daha yüksek. Dalgaların oluşmaya hazır patlamaları tetiklediğini düşünüyoruz.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki HIP 67522 b'nin, 100 milyon yıl içinde Neptün'e yakın bir boyuta geleceğini tahmin ediyor.

Bilim insanları sistemi incelemeye devam ederek patlamalarda ne tür enerji salındığını anlamayı umuyor. Ayrıca bu türden benzer sistemlerin var olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını genişletmeyi planlıyorlar.

Ilin, "Aklımda milyonlarca soru var çünkü bu tamamen yeni bir fenomen, dolayısıyla ayrıntılar hâlâ net değil" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, NASA, Nature