İran Dışişleri Bakanlığı, başkan kim olursa olsun Beyaz Saray'ın "uluslararası taahhütlerle çalışmaya dönmesi" ve "İran halkının haklarına saygı göstermesi" gerektiğini duyurdu. Aynı zamanda, Açıklamada Avrupa ülkeleri de "timsah gözyaşı dökmeyi bırakmaya” ve “nükleer anlaşmadaki taahhütlerini ihlal etmekten vazgeçmeye” çağırıldı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, ABD Başkanı seçilen Joe Biden'ın yönetimi ile müzakere ve iletişim olasılığı hakkında yaptığı değerlendirmede ABD'ye yönelik önceki suçlamaları tekrarladı. Tahran ile Washington arasındaki ilişkilerin geleceğinin "basit olmadığını, ABD’nin 40 yılı aşkın süredir tekrarlanan suçlar işlediğini” belirtti.
Hatipzade, Tahran ile Biden arasında müzakere olasılığı konusunda, iç siyasette çelişkilere neden olan sorulara ise temkinli yaklaştı. Hükümete bağlı ISNA Ajansı’nın aktardığına göre Hatipzade, “dış politikanın siyasi akımların meselesi olmadığını” belirttiği açıklamasında şunları söyledi:
“Birçok ülke gibi bizim de siyasi bir duruşumuz var. Çok sayıda farklı sesimiz var ama dış politikamızın ihtişamı tek taraflılıkta yatıyor ve dış politikada tam bir uyum içinde hareket ediyoruz. Dış politika bir ülke meselesidir. Bu politika ulusal çıkarlara dayanmaktadır.”
Hatipzade, mevcut yönetimin Tahran'ın davranışını değiştirmek için izlediği "azami baskı" politikasını "yenilmiş bir politika" olarak değerlendirdiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Daha önce de söylemiştik; ABD yönetimi yanlış rotasını düzeltmek istiyorsa uluslararası topluluğun bir üyesi olarak yükümlülüklerini yerine getirmekten başka seçeneği yoktur."
Hatipzade’nin bu sözleri, geçen hafta İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif tarafından yapılan açıklamaya atıf olarak değerlendirildi. Zarif açıklamasında ABD’nin BMGK’nın 2231 sayılı kararına geri dönmesi karşılığında ülkenin de nükleer taahhütlerine geri döneceğini söylemişti. Hükümet Sözcüsü Ali Rebii de bazı partilerin ABD seçimlerinin sonuçlarına dair tutumlarına şaşırdığını belirttiği açıklamasında şunları söylemişti:
"Bazılarının ABD seçim sonuçlarını nasıl mağlup adaydan daha coşkulu izlediğini ve bazılarının onu bizim dini efsanelerimize nasıl benzettiğini anlamıyorum. Amaç, her ne pahasına olursa olsun siyasi hedeflere ulaşmak. Zayıflatma stratejisine bakarsak… Tek taraflı yaptırımlar ve ekonomik savaşı çok yönlü diplomasiye dayalı olarak eski pozisyona döndürmek için istikrarlı hükümeti savunmamız gerekiyor.”
IRNA haber ajansında dün yayınlanan makalede nükleer anlaşmanın yalnızca İran'ın nükleer programıyla ilgili olduğu ve bunu füze programı veya İran'ın bölgesel politikaları gibi diğer konularla ilişkilendirmenin anlaşmayı canlandırmaya yardımcı olmadı" belirtildi.
Hatipzade nükleer anlaşmaya katılan Almanya, İngiltere ve Fransa’ya bir mesaj göndererek konuyla ilgili açıklamalarda bulunmaları gerektiğini vurguladı. "Nükleer anlaşma konusundaki tutumumuz açık. Almanya ve Avrupalıların atacağı en önemli adım, sözlerine geri dönmeleridir. Avrupa Birliği ve nükleer anlaşmadaki üç Avrupa ülkesi iki yıldan fazla bir süre önce taahhütlerini ihlal ettiler" ifadelerini kullandı.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve Fransız mevkidaşı Jean-Yves Le Drian, Fransız "Le Monde" gazetesi, Amerikan "Washington Post" ve Alman "Die Zeit" gazetelerinde geçen hafta yayınlanan bir makalede, ABD'yi İran'a karşı ortak bir yaklaşıma geri dönmeye çağırdılar. Makalede şu ifadelere yer verildi:
“İran'ın nükleer programının yalnızca barışçıl amaçları hedeflemesini sağlamak ve bu ülkenin güvenliğimize ve bölgeye sunduğu diğer zorluklara cevap vermek için birlikte olabiliriz.”
Sözcü, Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın geçtiğimiz ay İran'da iki Alman vatandaşının tutuklanmasının ardından vatandaşlarına İran'a gitmemesi konusunda uyarıda bulundu. Ülkesinin "çifte vatandaşlığı tanımadığını" belirten Hatipzade sözlerini şöyle sürdürdü:
“Alman hükümeti rehin alma konusunda rol oynadı. Bazı İranlıları çeşitli bahanelerle tutukladılar ve uluslararası taahhütlerine uygun olarak ABD'ye teslim ettiler. Ancak Alman hükümetinin kendisi de İranlı diplomatın tutuklanmasında rol alarak uluslararası taahhütleri ihlal etti ve yanlış bir adım attı. Alman hükümetinin bu tür açıklamalarda bulunması bazı soruları gündeme getiriyor.”
Sözcü, 2008 yılında İranlı diplomat Esadullah’ın Paris kırsalında İranlı muhaliflerin yaptığı bir toplantıyı bombalama girişimi nedeniyle tutuklanmasında Almanya’nın devreye girmesine atıfta bulundu. Almanya’nın dikkatini iki ülkenin ilişkilerini sabote etmekten başka bir şey düşünmeyenlere yöneltmesini isteyen Hatipzadeşunları söyledi:
“Bir Avrupa ülkesinin vatandaşlarımız için endişelenmesine gerek yok. Onlar kendi sorumluluklarını yerine getirsinler. Milyonlarca İranlı yurt dışında yaşıyor ve İran'a seyahat ediyor. Hiçbir sorunları yok. Dediğimiz gibi; tüm İranlıların hukuka karşı sorumluluğu vardır ve uluslararası yasaları defalarca ihlal eden bazı Avrupalıların timsah gözyaşları bizim için kabul edilemez. "
Tahran’dan Washington'a "uluslararası taahhütlere dönme" çağrısı
https://turkish.aawsat.com/home/article/2642096/tahran%E2%80%99dan-washingtona-uluslararas%C4%B1-taahh%C3%BCtlere-d%C3%B6nme-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1
Tahran’dan Washington'a "uluslararası taahhütlere dönme" çağrısı
İran Dışişleri Bakanlığı, Avrupa ülkelerini nükleer anlaşmayı ihlal etmekle suçladı.
- Tahran: Şarku’l Avsat
- Tahran: Şarku’l Avsat
Tahran’dan Washington'a "uluslararası taahhütlere dönme" çağrısı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة