Kış Rüzgarları, Azor Ahai kehanetini Game of Thrones'un göz ardı ettiği karakterle çözebilir

Kış Rüzgarları, Azor Ahai kehanetini Game of Thrones'un göz ardı ettiği karakterle çözebilir
Kış Rüzgarları, Azor Ahai kehanetini Game of Thrones'un göz ardı ettiği karakterle çözebilir
TT

Kış Rüzgarları, Azor Ahai kehanetini Game of Thrones'un göz ardı ettiği karakterle çözebilir

Kış Rüzgarları, Azor Ahai kehanetini Game of Thrones'un göz ardı ettiği karakterle çözebilir
Kış Rüzgarları, Azor Ahai kehanetini Game of Thrones'un göz ardı ettiği karakterle çözebilir

Game of Thrones evreninin yaratıcısı George R. R. Martin, Buz ve Ateş’in Şarkısı (A Song of Ice and Fire) serisinin 6. kitabı Kış Rüzgarları’nı (Winds of Winter) bitirmeye dair hayli yol kat etti ve bitirdiği veya üzerinde çalıştığı bölümlere dair paylaştığı ipuçları kitapta diziden farklı olarak ne gibi değişikliklerin olabileceği yönündeki tartışmaları harlamaya devam ediyor.
George R. R. Martin'in paylaştığı son bilgi, yazarın Lannisterler, Oldtown ve Dorne'la çok zaman geçirerek yazma hızını artırdığına işaret ediyor. Martin Ağustos'ta, zamanını Westeros'taki birkaç kişi ve "Vic" ile geçirdiğini ima etmişti. Balon'un ve tutkuyla nefret ettiği Euron'un küçük erkek kardeşi Victarion Greyjoy'u, Game of Thrones evrenini seven hayranlar tanıyor.
Balon ve Euron'un aksine Victarion, Game of Thrones'un tamamen dışında bırakılmıştı. Sadece korsanvari Euron'un kullandığı çelik baltası HBO dizisinde görünmüştü. Kitapların çok fazla karakter içermesi sebebiyle hepsinin dizide yer almaması mantıklı olsa da, Victarion'un kendi gözünden anlatıma sahip yan karakterler arasında yer alması onu anlatı açısından iki abisinden de daha önemli kılıyor. Inverse'ün haberine göre Martin'in karakterin perspektifinden yazdığı düşünüldüğünde, Victarion'un Westeros tarihinin kehanet edilen en önemli rolüne sahip Azor Ahai olma yolunda kurgulanması muhtemel.
Azor Ahai’a dair kehanet efsanevi bir kahramanın yeniden doğacağını, tanrı R’hllor tarafından soğuk ve karanlık bir kötülüğü yenmesi için gönderileceğini belirtir. Azor Ahai’ın ayrıca kutsal ateşte ve orijinal kahramanın karısı Nissa Nissa’nın kanında dövülmüş Lightbringer (Işık getiren) ismindeki kılıcı kullanacağı söylenir. Melisandre’ye göre kahraman duman ve tuz arasında doğacak ve ejderhaları uyandıracak, böylece beraberinde yeni bir dünya getirecek. 
 Game of Thrones hayranları Azor Ahai’ın kim olabileceğine dair yıllar içinde pek çok teori öne sürdü ve bugüne kadar muhtemel isimler arasında çoğunlukla Jon Snow, Daenerys Targaryen, Stannis Baratheon ve Aegon Targaryen yer aldı. 
Bu 4 aday birbirleriyle bir dizi ortak noktaya sahip. Hepsi de hedeflerine sadık, adil olabilen, başkalarını kendi amaçlarına ortak edebilen ve koca bir orduyu yönetebilecek güçte karakterler. 
Öte yandan Victarion tabiatı gereği kaba, Greyjoy ailesine sonsuza dek sadık ve hem R'hllor hem de Demir Adaların Boğulmuş Tanrısına tapan, tanrıların korumasında huzur bulan son derece dindar bir adam. Bu nedenle, kendisini dibe batıracağı gerçeğine karşın denizde ağır zırh giymeyi tercih ediyor. Ailesinin en parlak zekalı mensubu olmayan Victarion, kadınlara şiddet de uyguluyor. Üçüncü eşini, ağabeyi Euron'la yattığı için öldüresiye dövmüştü. Eşini öldürmesi haricinde Victarion'un Azor Ahai'yle pek benzerliği yok gibi duruyor. Victarion kılıç bile taşımıyor.
Bununla beraber, Demir Adalardan geliyor olması sebebiyle kehanetin bildirdiği gibi duman (ya da bu durumda yoğun sis) ve denizin ortasında doğduğu söylenebilir. Ayrıca Victarion, kehanetler gören ve bu doğrultuda kendisine tavsiyelerde bulunan kızıl R'hllor rahibi Moqorro'nun desteğini alıyor. Hatta Moqorro, Kızıl Tanrı'nın dinine sokmak için Victarion'un kolunu bile yakmıştı. Victarion'un kendine ait pek büyük tutkusu yoksa da kaderinin onu götürdüğüne inandığı yere gitmekte istekli.
Victarion olağan kahraman niteliklerine sahip olmasa da, Azor Ahai kehaneti birebir kelime manasıyla ele alınmak zorunda değil. Pek çok kehanet zaman içinde değişebilir ve zaman içinde farklı yorumlara açık hale gelir. Dahası efsanevi kurtarıcı fikri her zaman barışçıl olmak durumunda da değil. 

Kimsenin Victarion'u bu şekilde görmediği düşünülürse, Azor Ahai olarak kendini öne çıkaran şey tam da bu olabilir. Ne de olsa şiddetli, acımasız, itaatkar ve kayıtsız biçimde sadık. Taarruza liderlik etmesi, hayranların bu yeniden doğan kahramanın kim olması gerektiğine dair beklentilerini altüst edecektir.
Victarion en son Mereen’e doğru giderken görüldü, yolculuğu boyunca birkaç gemi kazandı ya da kaybetti. Görünüşe göre planları Daenerys’le evlenmeyi ve ejderhaları ele geçirmeyi içeriyor. Bu da onun Azor Ahai olabileceği yönündeki teoriyi güçlendirir nitelikte. 
Daenerys’in onunla isteyerek evleneceği şüpheli olsa da Victarion onun güvenini kazanmak için Mereen kuşatmasına yardımcı olabilir. Victarion ona ejderhalar karşılığında gücünü artırmayı teklif edebilir ancak Daenerys bunu muhtemelen kabul etmeyecektir. Fakat bu da Victarion’u onları zorla almasına yol açabilir. 
Her ne kadar başkar teorilerin öne sürülmesi de mümkünse de Victarion’ın da Azor Ahai olma açısından göz ardı edilemeyecek özelliklere sahip olduğu açık. En başta diğerleri arasında sevdiğini isteyerek öldüren bir tek o var.
Kış Rüzgarları pek çok diğer gizem gibi Azor Ahai’ın da kim olduğunu açığa çıkarabilir. 
 
Independent Türkçe, Inverse



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS