Şam dünyanın en ucuz ama en kötü yaşam koşullarına sahip şehir  

Şam'ın merkezindeki Hamidiye pazarı ve Suriye Lirası'nın gerilemesi nedeniyle etkilenen tüketiciler (EPA) 
Şam'ın merkezindeki Hamidiye pazarı ve Suriye Lirası'nın gerilemesi nedeniyle etkilenen tüketiciler (EPA) 
TT

Şam dünyanın en ucuz ama en kötü yaşam koşullarına sahip şehir  

Şam'ın merkezindeki Hamidiye pazarı ve Suriye Lirası'nın gerilemesi nedeniyle etkilenen tüketiciler (EPA) 
Şam'ın merkezindeki Hamidiye pazarı ve Suriye Lirası'nın gerilemesi nedeniyle etkilenen tüketiciler (EPA) 

Şam artık yorgunların cenneti ve yoksulların annesi değil. Son raporlar geçim maliyeti açısından Şam’ın dünyanın en ucuz şehri olduğunu gösterse de, ekonomik durumun kötüleşmesi, Suriye lirasının hızla gerilemesi ve son günlerde geçen Haziran'dan beri ilk defa ABD dolarının döviz kuruna etkilemesiyle 1 ABD dolarının 3 bin SL seviyesini aşmasıyla yaşanacak en kötü şehir haline geldi. 
Suriyeliler, 9 yıldan fazla bir süre önce savaşın patlak vermesinden bu yana yakıt ve elektrik kıtlığı, yüksek fiyatlar ve başta ekmek olmak üzere pek çok temel gıda maddesinin bulunamaması nedeniyle sert geçmesi beklenen bir kışa giriyor.
The Economist dergisinin araştırma şirketi Ekonomik İstihbarat Birimi'nin (EIU) yayınladığı raporda, Şam'ın yaşam maliyeti açısından en ucuz, ancak yaşanacak en kötü şehir olduğu belirtildi. Çalışma, 138 emtia ve hizmetin fiyatlarını dikkate aldı ve bunları dünya çapında 133 büyük şehirdeki mallarla karşılaştırdı. Kira, ulaşım, eğitim, yiyecek ve içecek, ev ihtiyaçları ve kişisel bakım seviyesi ölçüldü. Ayrıca, her ülkedeki yerel para biriminin ABD doları karşısındaki döviz kuru, çalışmada şehirlerin sırasını belirlemede önemli bir faktör oldu.
1 ABD dolarının 2 bin 200 Suriye lirasına (syp) karşılık geldiği yaz aylarındaki göreli bir istikrarın ardından Suriye lirasının değeri bir hafta önce düşüşe geçti. Döviz kuru 1 dolar satış için 2640 syp, satın alırken 2610 syp oldu. Karaborsada dolaşan rakamlara göre Pazar günü ise 2,930 syp 1 ABD dolarının satış fiyatına denk gelirken, 2 bin 900 lira satın alma fiyatına ulaştı. 
SL’nin değerindeki keskin düşüş Suriye piyasasını karıştırdı ve fiyatlardaki kaos durumu tekrar yaşandı. Şamlı bir tüccar Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Döviz kurundaki her şiddetli sarsıntının ardından bir dizi dükkan, işletme ve küçük atölyeler kapanıyor. Ortaya çıkan enflasyon küçük sermayeyi etkiliyor. Sorun şu ki, Suriye toplumu durmuş ekonominin çarkını çevirebilmek için küçük işletmelere güveniyor. Böylece fiyatlar ne kadar yüksek olursa olsun, kısa vadede kur dengesizliğinin neden olduğu kayıpları karşılamıyor. Mallarını bugünün fiyatına satan her satıcı, ertesi gün zarara uğramış bir şekilde uyanıyor. Çünkü sattığı malları tazmin edemiyor. Üretim maliyeti, yaptırımlar ve döviz dolaşımının yasaklanması nedeniyle zor teminat altına alınan üretim için ihtiyaç duyulan hammaddelerin maliyetleriyle sınırlı olmayıp, nakliye, enerji, yüksek yakıt fiyatları ve bunların teminat altına alınmasının zorluğu gibi ek maliyetler de söz konusu. Bütün bunlar maliyetleri ikiye katlıyor ve ürünlerin fiyatına ekleniyor.”
Şam'da hükümet geçen ayın ortasında akaryakıt fiyatlarını artırmıştı. Böylece 1 litre endüstriyel ve ticari mazot fiyatı 650 syp, 1 litre "95 oktan" benzinin fiyatı 1050 SL oldu. Malzeme sıkıntısı nedeniyle artık daha yüksek fiyatlarla satılıyorlar. Hükümet 1 litre mazot fiyatını 800 liraya çıkardı. Bu durum, birçok üretim ve hizmet sektörünü etkiledi ve zaten maddi olarak zor durumda olan Suriyelilerin üzerindeki mali yükü daha fazla artırdı.
Yakıt kıtlığı genellikle elektrik tüketimi üzerindeki baskıyı da artırıyor. Bu nedenle, Elektrik Bakanı Gassan ez-Zamil vatandaşlarına bu kışın sert geçeceği konusunda uyarıda bulundu. Bakan Zamil, iki hafta önce Suriye Halk Konseyi’nde yaptığı açıklamada, "Gazyağı ve fuel oil temininde büyük bir sıkıntı içerisindeyiz. İstasyonlara şu anda 9 ila 10 milyon metreküp gaz ulaşıyor. Ancak ihtiyacımız şu anda günde yaklaşık 18 milyon metreküp gaz. Bunun yanı sıra, fuel oil ihtiyacı ise, şuan günde 5 ila 6 bin arasına ulaşan yakıt söz konusuyken, asıl ihtiyaç günde 10 bin milyon metreküp.
Elektrik Bakanı, toplumu endişelendiren açıklamasında ayrıca, karne saatlerinin bazı bölgelerde 10 saate kadar artmasına, diğer bölgelerde ise neredeyse mevcut olmayacağına dikkat çekti. Bakan’ın açıklamalarının ardından halkın huzursuz olması nedeniyle Elektrik Bakanı resmi kanalda yakın zamanda yaptığı bir açıklamada söz konusu açıklamalarından geri çekilmek zorunda kaldı. Bakan, "Önümüzdeki günlerde art arda hizmete girecek üretim istasyonlarından üçünde bakım çalışmalarının neredeyse tamamlanmasıyla, kışın elektrik durumunun iyileştirileceğini” belirtti. 
Halk düzeyinde ise, mühendis ve kamu sektöründe çalışan ve sağladığı bazı mühendislik danışmanlıklarıyla birlikte işinden ayda 100 dolar maaş alan Ebu Atıf, yaşam koşullarındaki bozulmanın, temel malzeme ve fiyatlardaki yüksekliğin Suriyelilerin günlük önceliklerini değiştirdiğini belirtti. Ebu Atıf’a göre geçen kış Suriye halkının önceliği ev gazı ve kalorifer yakıtı sağlamak iken, bu yıl öncelik ekmeğin ve ulaşım araçlarının sağlanması çabası oldu. Ebu Atıf açıklamasında şu ifadelerini kullandı:
“Suriyeliler, yakıt fiyatlarını karşılayamadıkları için soğuğa ve bu durumun neden olduğu hastalıklara artık tahammül edebilecek seviyeye geldi. 2003 yılında maddi refah ve yaşam koşulları açısından lüks bir hayat sürüyordum. O zamanlar aylık gelirim 100 bin syp, yani 2 bin dolardı. Bugün ise gelirim 250 bin syp. Yaklaşık 100 dolar veya daha azına tekabül ediyor.”
Atıf açıklamasında, "Dolara göre fiyatları hesapladığımızda, bugün bunun 10 yıl öncesine göre çok daha ucuz olduğunu görüyoruz. Ancak Suriyelilerin geliri olan syp’nin değeri büyük ölçüde düştü. Ben bir mühendisim ve orta sınıfta sayılırım. Ancak tek başına gelirim ailemi en fazla bir hafta boyunca doyurmaya yetiyor" ifadelerini kullandı.



Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
TT

Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini kabul etmesi karşılığında Kürtlere yönelik operasyonlarının desteklenmesinin de aralarında bulunduğu şartlarını, Kürtlerin bekasına yönelik bir savaş ilanı olarak değerlendirdi. Müslim, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Türkiye, tarafların tarafsızlık politikasını reddetmelerinden ötürü Kürt halkının çektiği sıkıntıları anlayan uluslararası güçlere her türlü baskıyı uyguluyor. Öyle ki Ankara, Kürtlerin bekasına karşı yürüttüğü savaşta, başta NATO olmak üzere tüm güçleri kendi tarafına çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

PYD ile başta İsveç olmak üzere Avrupa ülkeleri arasında herhangi bir düşmanlık olmadığını vurgulayan Müslim, Ankara'nın, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve PYD liderliğindeki askeri güçlerin kontrolü altındaki bölgelere yönelik operasyonlarına yeşil ışık yakılması ihtimalini dışladı.

Müslim, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'nin Kürtlere yönelik saldırılarının karşılığında müzakerelerden bir şey kazanabileceğini düşünmüyorum. Çünkü Erdoğan, tüm dünyanın onun bombardımanlarına razı olacağına inanıyor, ama beklediğini alamayacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında 11 Temmuz’da Litvanya'nın Vilnius kentinde gerçekleşen üçlü görüşme sırasında, Türkiye’nin İsveç'in NATO'ya katılımını onayladığını duyurdu. Müslim, bu kararın Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine ilişkin beklenen sonuçları hakkında yaptığı değerlendirmede, Özerk Yönetim tecrübesi ve bu bölgelerin 10 yıl önce Suriye yönetiminin kontrolü dışında örgütlenmesi sayesinde Rojava'da (Suriye Kürdistanı) başarılı bir model oluşturduklarını belirterek, “Güçlerimizin disiplini sonucunda, ABD ve Uluslararası Koalisyon güçlerini bizimle askeri ortaklık yapmaya iten halkımızın kazanımlarını savunacağız” dedi.

Kürt halkını hedef alan saldırılara karşı Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanmasını isteyen ve tüm Kürt tarafları, Kürt birliğinin önündeki en büyük engel olan partizanlık ve tek taraflı çıkarlardan uzak durmaya çağıran Müslim, “Ulusal birliği sağlamak isteyen Kürt partileri çıkarlarını bir kenara bırakmalı” şeklinde konuştu. Suriyeli siyasetçi, ulusal birliği sağlamaya ve muhalefetteki Kürt Ulusal Konseyi de dahil olmak üzere tüm Kürt taraflarla diyalog kurmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Müslim, Özerk Yönetimin ve askeri güçlerinin kontrolü altındaki bölgeleri yönetmek için Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile birlikte çalışmak istediklerini, ancak ENKS’nin Türkiye destekli Suriyeli muhalefet koalisyonundaki varlığının buna engel olduğunu söyledi. Müslim, diyalog kapısının bir şeyler yapmak ve bu cesareti göstermek isteyen tüm siyasi güçlere açık olduğunun da altını çizdi.

Türk siyasetine ve Kürtlerle savaş politikasına karşı uyarıda bulunan PYD Eş Başkanı, “Türkiye, Türkiye'deki Kürt şehirlerini ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarındaki Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor. Bunun DEAŞ'ın Rojava bölgelerine yaptıklarından hiçbir farkı yok. Bu politikalar, bir iç ekonomik krizin yansımasıdır” şeklinde konuştu.

PYD’nin resmi internet sitesi üzerinden pazar günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Suriye sorununun çözümüne yönelik arabuluculuk çalışmalarında önemli rol oynayan İsveç halkına ve kurumlarına saygı ve takdir ifade edildi. Açıklamada, “Partimiz (PYD), İsveç'in ve halkının çıkarlarına zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmamıştır. Türkiye'nin, İsveç'in tüm dünyada demokrasiye destek veren insani duruşunu etkilemek için uyguladığı baskıyı kınıyoruz” denildi.

Türkiye’nin artan operasyonları

Türkiye, geçtiğimiz haziran ayı başlarından bu yana DEAŞ'e karşı savaşında ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenen Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeleri hedef alan hava saldırılarını artırdı.

Geçtiğimiz haziran ayının sonlarında silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile Özerk Yönetimin önde gelen isimlerinin bulunduğu bir araç hedef alındı. Araçta Kamışlı Kantonu Eş Başkanı Yusra Derviş ile yardımcısı Liman Şiveş ve aracı kullanan Fırat Tuma öldü, Kamışlı Kanton Eş Başkanı Gabi Şamun ise ağır yaralandı.