Japonya’da yeni Kovid-19 dalgası yetkilileri harekete geçirdi

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

Japonya’da yeni Kovid-19 dalgası yetkilileri harekete geçirdi

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Japonya’nın başkenti Tokyo'da Vali Yuriko Koike, artan Kovid-19 enfeksiyonları nedeniyle bar ve restoranlardan çalışma saatlerini yaklaşık 3 hafta süreyle kısıtlamalarını isteyeceklerini açıkladı.
Kovid-19 salgınında yeni dalganın etkisini sürdürdüğü Japonya’da, başkent Tokyo'nun yerel yönetimi tedbir için harekete geçti. Tokyo Valisi Yuriko Koike son günlerde artış eğilimi gösteren koronavirüs vaka sayıları nedeniyle bar ve restoranlardan çalışma saatlerini yaklaşık 3 hafta süreyle kısıtlamalarını isteyeceklerini açıkladı. Önümüzdeki Cumartesi günü itibariyle alkol servisi yapan mekanların saat 22.00 itibariyle kapanmasını talep edeceklerini belirten Koike, sınırlama talebinin 17 Aralık tarihine dek geçerli olacağını ifade etti.

İlk değil
Geçtiğimiz Nisan ayında ülke genelinde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilen Japonya’da Tokyo yerel yönetimi benzer bir uygulamayı hayata geçirmiş; restoran, bar vb. işletmelerden faaliyet sürelerini kısıtlamaları istenmişti. Çağrıya uyan işletmelerin hükümet sübvansiyonlarından yararlanabileceği açıklanmıştı.

O bölgeler kapsam dışı
Japonya'da hükümet dün Sapporo ve Osaka şehirlerinin ekonomiyi canlandırmak için uygulanan "seyahate çık" kampanyası kapsamından geçici olarak çıkarıldığını açıklamış, karara gerekçe olarak da söz konusu bölgelerde artan vaka sayıları gösterilmişti.

Uzmanlar uyardı
Geçtiğimiz hafta 5 gün üst üste 2 binin üzerinde Kovid-19 vakasının kayda geçtiği Japonya’da, hükümete danışmanlık yapan uzman kurulu dün önlem alınması gerektiği konusunda uyarmış; Hokkaido, Tokyo, Osaka ve Nagoya başta olmak üzere nüfusun yoğun olduğu bölgelerde artan enfeksiyonlar nedeniyle sağlık sisteminde tıkanma yaşanabileceği endişesi dile getirilmişti.

Vaka sayısı artıyor
Japonya’da bugün doğrulanan bin 930 yeni enfeksiyon ile ülkede şimdiye dek koronavirüs bulaşan kişi sayısı 138 bin 484'e ulaşmış, son 24 saatte 13 hastanın hayatını kaybetmesiyle ölü sayısı da 2 bin 41'e ulaştı.



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.