Scarlet Witch'in güçlerinin kaynağı yeni dizi WandaVision'da ortaya çıkacak

WandaVision 15 Ocak 2021'de yayımlanacak (Marvel / Disney+)
WandaVision 15 Ocak 2021'de yayımlanacak (Marvel / Disney+)
TT

Scarlet Witch'in güçlerinin kaynağı yeni dizi WandaVision'da ortaya çıkacak

WandaVision 15 Ocak 2021'de yayımlanacak (Marvel / Disney+)
WandaVision 15 Ocak 2021'de yayımlanacak (Marvel / Disney+)

Marvel Studios Başkanı Kevin Feige, WandaVision’ın, Scarlet Witch’in (Elizabeth Olsen) güçlerini ve gerçek kökenlerini keşfedeceğini söyledi.
Dizi 2019’da San Diego Comic-Con’da duyurulduğu zaman Olsen de dizinin, süper kahramanın güçlerini ele alacağı yönünde söz vermiş, ayrıca Scarlet Witch adının nereden geldiğinin açıklanacağını belirtmişti.
Screen Rant’ın aktardığına göre, Feige bir röportajda, Infinity Saga’daki hiç kimsenin Wanda Maximoff diye de bilinen Scarlet Witch kadar acı çekmediği ve travma yaşamadığını belirtirken onun kadar güçlü birisi olmadığını da söyledi. 
Scarlet Witch, Yenilmezler: Ultron Çağı'nda ortaya çıkmış ancak çizgi romanların aksine Marvel Sinematiik Evreni'nde (MSE) yardımcı bir role bürünmüştü.
Bunun bir hata olduğunu belirten Feige, Scarlet Witch'in şu ana kadar eksik anlatıldığını ve güçlerinin henüz keşfedilmediğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
Bu yüzden, Avengers: Endgame sonrasında bunu keşfetmeye değecek gibi görünüyordu.
Dolayısıyla Scarlet Witch’in tam olarak ne yapabileceğini kestirmek de çok zor. Feige, Scarlet Witch'in güçlerinin gerçek kaynağının Zihin Taşı olmayabileceğini, bunun yerine Zihin Taşı'nın Scarlet Witch'in halihazırda sahip olduğu gücün sadece kilidini açtığı fikrini de ortaya attı.
Bu fikir, Scarlet Witch ve kardeşi Pietro Maximoff’un (Aaron Taylor-Johnson) güçlerinin genetik olduğunu ve ikilinin mutant olduğunu ima eden The Wakanda Files adlı kitapla da örtüşüyor.
Kimileri, bu durumda Marvel Studios’un WandaVision’u X-Men’e giriş olarak kullanabileceğini iddia ediyor. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Yıldızının parçaladığı gezegen keşfedildi

Güneş'ten daha düşük kütleye ve parlaklığa sahip yıldız, BD+05 4868 Ab'yi paramparça ediyor (Jose-Luis Olivares/MIT)
Güneş'ten daha düşük kütleye ve parlaklığa sahip yıldız, BD+05 4868 Ab'yi paramparça ediyor (Jose-Luis Olivares/MIT)
TT

Yıldızının parçaladığı gezegen keşfedildi

Güneş'ten daha düşük kütleye ve parlaklığa sahip yıldız, BD+05 4868 Ab'yi paramparça ediyor (Jose-Luis Olivares/MIT)
Güneş'ten daha düşük kütleye ve parlaklığa sahip yıldız, BD+05 4868 Ab'yi paramparça ediyor (Jose-Luis Olivares/MIT)

Bilim insanları yıldızı etrafında dönerken yavaş yavaş parçalanan ve arkasında kuyrukluyıldızlar gibi bir kuyruk bırakan bir gezegen keşfetti.

Bugüne kadar sadece 4 ötegezegenin yörüngesini tamamlarken eridiği tespit edildi. Bunların sonuncusu BD+05 4868 Ab adlı ise şimdiye dek gözlemlenenler arasında en şiddetli parçalanma belirtilerini gösteriyor.

NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu'nu (TESS) kullanan bilim insanları, Dünya'dan 140 ışık yılı uzaktaki BD+05 4868 Ab'yi keşfetti. 

Geçiş yöntemi denen teknikten yararlanan araştırmacılar yıldızın parlaklığındaki değişimleri izliyordu. Bu yöntemde yıldızla teleskop arasından başka bir cisim geçtiği zaman yıldız ışığında oluşan azalma takip ediliyor. 

Ancak ışıktaki düşüş beklendiği gibi kısa ve düzenli şekilde değildi ve her geçişten sonra parlaklığın normale dönmesi beklenenden çok daha uzun sürdü. Ayrıca aradaki cismin her yörünge dönüşünde süzülen ışık miktarı değişiyordu. Ekip bu nedenle bu cismin arkasında değişken bir yapı olduğu sonucuna vardı.

Aradaki cisim BD+05 4868 Ab, her 30,5 saatte bir yıldızı etrafındaki bir dönüşünü tamamlıyor. Yıldızına aşırı yakınlığı nedeniyle her dönüşünde yaklaşık Everest Dağı kütlesinde madde kaybettiği tahmin ediliyor. Gezegenden ayrılan bu parçalar daha sonra soğuyarak arkasındaki kuyruğu meydana getiriyor.

Hakemli dergi The Astrophysical Journal Letters'ta dün (22 Nisan) yayımlanan makaleye göre Merkür ve Ay arasında bir kütleye sahip gezegen muhtemelen eskiden çok daha büyüktü. Yıldızından, Merkür’ün Güneş’e mesafesinin sadece 20'de biri kadar uzaklıkta yer alıyor.

Bilim insanları bu mesafe sonucu gezegenin yüzey sıcaklığının 1600 dereceye vardığını ve yüzeyinin magmaya döndüğünü tahmin ediyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) makalenin başyazarı Marc Hon, "Gezegenin önümüzdeki 1 milyon yıl içinde falan toza dönüşmesini bekliyoruz" diyerek ekliyor:

Kozmik ölçekte son derece derece hızlı ve çarpıcı bir süreç. 

Araştırmacılar, BD+05 4868 Ab'nin kütlesi çok düşük olduğu için kütleçekim kuvvetinin de zayıf olduğunu ve bu nedenle kolayca kütle kaybı yaşadığını söylüyor. Ardından kütleçekim kuvveti daha da zayıflayan gezegen, daha fazla kütle kaybediyor. 

Hon, "Kuyruğun boyutu devasa, 9 milyon kilometre uzunluğunda, yani gezegenin yörüngesinin yaklaşık yarısı uzunluğunda" diyor.

Ekip bu kuyruğun içeriğini henüz bilmiyor ancak gezegeni inceleme açısından eşsiz bir fırsat sunduğunu söylüyorlar. 

Kuyruk, gezegenin kabuğu, mantosu veya çekirdeğinden izler taşıyabilir; bu da iç yapısı hakkında benzersiz bilgiler sunabilir. 

Hon'a göre bu keşif, Güneş Sistemi dışındaki kayalık gezegenlerin iç yapılarını anlamak açısından eşsiz bir fırsat sunuyor. Bilim insanları, adeta bir gezegenin kalbine doğrudan bakma şansı elde ediyor.

Hon, "Gezegenlerin iç kısımları hakkında bilgi edinmek son derece zor. Bunu Güneş Sistemi'ndeki gezegenler için bile yapmak zor" diyerek ekliyor:

Bu kesinlikle ötegezegen jeolojisi ve Güneş Sistemi'nin dışındaki karasal dünyaların çeşitliliğini ve yaşanabilirliğini anlamak açısından olağanüstü bir fırsat.

Independent Türkçe, Science Alert, Reuters, The Astrophysical Journal Letters