Suriye savaşından Kovid-19'la mücadeleye: Topraksız bir Filistinli bilim insanının hikayesi

27 yaşındaki Rahhal (en önde), Almanya'da Kovid-19 aşısının iğnesiz olarak deriden uygulanması için çalışan ekipte yer aldı (MaxPlanck-Innovation/Twitter)
27 yaşındaki Rahhal (en önde), Almanya'da Kovid-19 aşısının iğnesiz olarak deriden uygulanması için çalışan ekipte yer aldı (MaxPlanck-Innovation/Twitter)
TT

Suriye savaşından Kovid-19'la mücadeleye: Topraksız bir Filistinli bilim insanının hikayesi

27 yaşındaki Rahhal (en önde), Almanya'da Kovid-19 aşısının iğnesiz olarak deriden uygulanması için çalışan ekipte yer aldı (MaxPlanck-Innovation/Twitter)
27 yaşındaki Rahhal (en önde), Almanya'da Kovid-19 aşısının iğnesiz olarak deriden uygulanması için çalışan ekipte yer aldı (MaxPlanck-Innovation/Twitter)

Suriye’deki savaştan kaçarak iki yıl önce Almanya’ya yerleşen Filistinli genç bilim insanı Novras Rahhal, Max Planck Enstitüsü çatısı altında yeni bir Kovid-19 aşısı uygulama sistemi geliştiren ekipte yer aldı.
Almanya’ya gitmeden önce Suriye’nin başkenti Şam’da bombaların altında telefonunun ışığıyla eğitimini tamamlayan 27 yaşındaki Rahhal, akademik başarısı sayesinde Max Planck enstitülerinden birinde çalışma imkanı buldu. Genç bilim insanı, burada Kovid-19 aşısının kasa enjekte edilmek yerine deriye uygulanmasını sağlayan bir sistem üzerinde çalışan ekibe katıldı. Rahhal, deneme aşamasındaki bu teknik sayesinde aşının daha küçük dozlarda bağışıklık sistemini harekete geçirebildiğini, bunun büyük nüfusu aşılama çalışmalarında büyük bir avantaj olacağını vurguladı.
Aşı çalışmalarındaki zorluklarla ilgili konuşmaya istekli Rahhal, konu memleketine gelince konuşmakta zorlanıyor. Hiçbir ülkenin vatandaşı olmadığını, yani “devletsiz” olduğunu anlatan Filistinli bilim insanı, “Devletsiz olduğunuzda ‘Nerelisin’ gibi basit bir soru çok ağır oluyor. Birçok insan nereye ait olduklarını söylerken mutlu olur. Ben ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Ülkem diyeceğim bir yerim olmasını isterdim” diyor.

Kimliğinde “ülkesi belirsiz” yazıyor
Rahhal’ın dedesi, 1948’de İsrail’in kurulduğu dönemde Hayfa kentinden kaçan binlerce Filistinliden biriydi. Rahhal da, Suriye’de yaşayan ancak vatandaşlık hakkı verilmeyen neredeyse yarım milyon Suriyeli mülteciden biri olarak doğdu. Annesi Suriyeli olmasına rağmen ülkede kadınların vatandaşlık hakkından çocukların faydalanamaması nedeniyle Rahhal da babası gibi “topraksız” kaldı.
Gençliğini Şam’ın Deraya bölgesinde, bombaların altında Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) tarafından kurulan bir okula giderek geçiren Rahhal’ın babası ziraat mühendisi, annesi ekonomist. Eğitimli bir aileden gelmesinin kendisi için büyük bir şans olduğunu anlatan Novras Rahhal, mülteci olduğu için Suriye’de ayrımcılığa maruz kaldığını ve Şam Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra 2018’de ülkeden ayrıldığını belirtiyor.
Almanya’daki Kassel Üniversitesi’nde nanobilimler alanındaki yüksek lisansını bu ay tamamlayan ve Viyana Üniversitesi’nde doktora eğitimine başlamaya hazırlanan genç bilim insanı, tüm başarılarına rağmen “topraksız” olmasının hayatını çok zorlaştırdığını söylüyor. Alman makamları, Rahhal’ın ülkedeki statüsünü üç defa değiştirmiş. İlk olarak “devletsiz” olarak kayıtlara geçen Rahhal, daha sonra Suriyeli ve son olarak da “ülkesiz belirsiz” olarak kaydedilmiş.
Topraksız bir Filistinli olmanın her koşulda çok zor olduğunu vurgulayan Rahhal, diğer Filistinli genç mültecilere umut olmak istediğini söylüyor ve tüm ülkelerin BM’nin dünya çapındaki topraksız mülteciler için başlattığı “Ibelong” kampanyasına destek vermeye çağırıyor.
Genç bilim insanı “Eğitim alma fırsatına sahip olduğum için çok şanslıyım. Eminin diğer ülkesiz çocuklar da bu fırsatlara sahip olsaydı daha fazla başarı hikayesi duyardık” diyor.

Independent Türkçe, Reuters



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.