Cezayir, BAE’ye yatırım kapılarını açıyor

Cezayir ve BAE askeri kuruluşları arasındaki ortaklığın başarısı daha fazla yatırımı teşvik etti (Cezayir Televizyonu)
Cezayir ve BAE askeri kuruluşları arasındaki ortaklığın başarısı daha fazla yatırımı teşvik etti (Cezayir Televizyonu)
TT

Cezayir, BAE’ye yatırım kapılarını açıyor

Cezayir ve BAE askeri kuruluşları arasındaki ortaklığın başarısı daha fazla yatırımı teşvik etti (Cezayir Televizyonu)
Cezayir ve BAE askeri kuruluşları arasındaki ortaklığın başarısı daha fazla yatırımı teşvik etti (Cezayir Televizyonu)

Ali Yahi
Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) için yatırım kapılarının ardına kadar açıldığını duyurdu. Cezayir’in bu açıklaması iki ülke arasındaki ikili ilişkilerle ilgili söylentilerin önünü kesti. Ticaret Bakanı Kemal Rızzik, iş insanlarını ve BAE’li yatırımcıları yerel Pazar girme ve avantajlardan yararlanmaya çağırdı.

Davet ve şifreli mesaj
Öte yandan Cezayir ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Bakan Kemal Rızzik’ın BAE’nin Cezayir Büyükelçisi Yusuf Hamis Sebba Al Ali ile görüşmeler gerçekleştirdiği ifade edildi. Görüşmelerde iki ülke arasındaki ticari işbirliğinin teşvik edilmesi ve iki taraf arasındaki alışverişlerin hacminin arttırılması konusunun ele alındığı bildirildi.
Rızzik, iş insanları ve BAE’li yatırımcıları Cezayir pazarına girmeye çağırdı. Özellikle de mevcut hükümetin yatırım ortamını iyileştirmek için gerçekleştirdiği ekonomik reform paketiyle yabancı yatırımcılara sağladığı avantajlardan yararlanmaya çağırdığının altını çizdi. Hükümetin, petrol ekonomisini özgürleştirmeyi ve hidrokarbonlar dışındaki ihracatı çeşitlendirmeyi hedefleyen bir planın parçası olarak yatırımcıların önündeki tüm engellerin kaldırılması için çabaladığını ifade etti.
Öte yandan Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre BAE’li büyükelçi, ülkesinin Cezayir ile ticari faaliyetlerinin düzeyini yükseltme ve iki ülke ekonomisinin kalkınmasına katkıda bulunmak için ortak çaba sarf etme taahhüdüne bağlı olduğunu söyledi.  Ayrıca iki tarafın Cezayir’e daha fazla BAE yatırımı çekmek için mümkün olan en kısa sürede bir Cezayir-BAE iş konseyini faaliyete geçirme konusunda uzlaştığına dikkat çekti.
Şarku’l Avsat Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Geçtiğimiz Haziran ayında Cezayir Enerji Bakanı Muhammed Arkab, BAE Büyükelçisiyle yaptığı görüşmede BAE şirketlerini Cezayir’de daha fazla yatırım yapma ve sektörün gelecekte hayata geçireceği iddialı projelere katkıda bulunma çağrısında bulunmuştu. Uzaktan video iletişim teknolojisi ile gerçekleşen görüşmelerde iki taraf, iki ülke arasında özellikle petrokimya ve yenilenebilir enerji alanlarında önemli ortaklık ve yatırım fırsatlarını ele almıştı.

Sabote girişimleri
Cezayir- BAE arasındaki işbirliğinin onlarca yıllık bir geçmişi bulunsa da Cezayirli Bakan’ın BAE’li büyükelçi ile görüşmesi haberi, bazı dış tarafların ikili ilişkilerde suistimal ettiği bir zamanda gerçekleşmesi nedeniyle büyük ilgi gördü. Yurtdışındaki Cezayirli muhalif aktivistler, BAE’nin, Cezayir’in Libya kriziyle ilgili tutumları, Sahel'deki durum ve İsrail ile barış görüşmeleri gibi izlediği politikalara tepki gösterdi.
Modern ve Çağdaş Tarih Profesörü Habib Berikallah, Cezayir'i Polisario Cephesi ile Fas arasında Batı Sahra'da devam eden çatışmaya dahil etmeye çalışan tarafların sürüklemeye çalıştığı ‘gerilimler’ ışığında Cezayir’in çağrısının iki ülke arasındaki ekonomik ve diplomatik ilişkileri yeniden canlandırmakla ilgili olduğunu düşünüyor.
Berikallah, Cezayir, Ticaret Bakanı’nın daveti ve piyasayı BAE’li yatırımcılara açmasıyla; bazı taraflarca öne sürülen dar hesaplardan uzakta dünyaya Arap-Arap uluslararası ilişkilerinde yeni bir ders veriyor. Aynı zamanda, Cezayir'in çatışma konularında her zaman tarafsız bir taraf olduğu ve hatta barışçıl bir çözüm aradığı yönünde açık bir mesajdır.
Habib Berikallah, davetin Cezayir’in yabancı yatırımcılara yönelik tüm yasal prosedür ve işlemleri kolaylaştıracak yeni bir siyasi ve ekonomik reform aşamasına girdiğini ortaya koyduğuna işaret etti. Daha önce sorun yaşadığı bürokrasiden uzak bir politika izlemek istediğini ifade etti. Cezayir’de BAE’ye açılan yatırım alanlarının ülkenin konumu ışığında, kıyıdaki tüm geçiş noktalarına yakın emlak piyasası, turizm ve fabrikalarla sınırlı olduğunu söyleyen Berikalllah, ülkenin enerji alanında Avrupa'ya ihraç edilen bir ürüne dönüştürülebilecek tüm potansiyellere sahip olduğuna dikkat çekti.

BAE’nin ilgisi
Öte yandan BAE Denizaşırı Yatırımcılar Konseyi Genel Sekreteri Cemal Seyf el-Cervan, “Konsey, önümüzdeki beş yıl içinde Cezayir de dahil olmak üzere yedi Arap ülkesindeki yatırımlarını ikiye katlayarak 55 milyar dolardan 110 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. BAE Yatırımcılar Konseyi, Cezayir ve diğer ilgili ülkelerdeki yatırımlarını ikiye katlamaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Bunun birçok sebebi olduğuna işaret eden Cervan, ilkinin BAE ile bu ülkeler arasındaki tarihi, politik, ekonomik ve ticari ilişkilerin gücü olduğunu ifade etti. Ayrıca birçoğunun yabancı yatırımları çekmek ve korumak için seçkin yasa ve anlaşmalar kabul ettiğini söyledi. BAE’nin karşılaştığı bürokratik kısıtlamaların çoğunu kaldırdığını ifade etti. Ayrıca bu ülkeler, dev kalkınma ve yatırım projelerine çok ihtiyaç duymasının bu kararda etkili olduğunu söyledi. Özellikle altyapı, ticaret, turizm, emlak ve BAE'nin üstün olduğu diğer sektörlerde bu ülkelerin deneyim aktarımına ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Toplam yatırımların Mısır, Umman, Fas, Cezayir, Ürdün, Sudan ve Moritanya olmak üzere yedi ülkede hedeflendiğini söyledi. Bu yatırımların 7.2 milyar doları Mısır'a, 15 milyar doları Fas'a, 15 milyar doları Ürdün'e, 4 milyar doları Umman Sultanlığı'na, 2 milyar doları Sudan'a ve 2 milyar doları Moritanya'ya olmak üzere yaklaşık 55 milyar dolar değerinde olacağını ifade etti.

Cezayir ekonomisine katkı
Öte yandan Ticaret Fakültesi Ekonomi Profesörü Abdulkadir Bureyş, Cezayir’in BAE ve ya başka bir ülkeden yapılacak yabancı yatırımlara ihtiyaç duyduğunu söyledi. BAE’nin Cezayir’deki yatırımlarını zayıf olduğuna dikkat çeken Bureyş, buna karşılık Cezayir Ordusu ile askeri araç ve teçhizat üretimi konusunda bir ortalığın söz konusu olduğunu ifade etti. Cezayir Ticaret Bakanı'nın BAE tarafı ile ticaret borsalarının nasıl geliştirileceğini görüşmesi gerektiğini söyleyen Bureyş, Cezayir mallarının, özellikle taze tarım ürünleri ve gıda endüstrileriyle ilgili olarak BAE pazarına girişinin kolaylaştırılması konusunun ele alınması gerektiğine işaret etti. Ayrıca Arap serbest ticaret anlaşmasının etkinleştirilmesiyle ilgili sorunların tartışılması gerektiğine dikkat çekti.
Bureyş, “Cezayir-BAE İş Konseyi’ni aktif hale getirme, bizim önemsediğimiz bir konu. İşveren örgütleri, Ticaret ve Sanayi Odası ve her iki tarafın yatırımcıları bu konseyi harekete geçirmek zorundadır. BAE yatırımları, Cezayir ekonomisine bir katkı sağlayacak ve koşulları iyileştirecek. BAE ve yatırımcılarının finansal yetenekleri, yatırım fırsatları ve alanları ile iki ülkeyi bağlayan ilişkilerle anlaşmalar göz önüne alındığında, ortak yatırımlar ve projeler kurma Cezayir ekonomisine katma değer sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
BAE yatırımcılarının gayrimenkul, büyük alışveriş merkezleri, tarım sektörü, imalat ve petrokimya endüstrilerinin yanı sıra yenilenebilir enerji sektörü gibi çeşitli alanlara girebileceğini de sözlerine ekledi.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe