Trump, Reuters muhabirine çattı: Benimle bu şekilde konuşamazsın, ben ABD Başkanı'yım

 ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump, Reuters muhabirine çattı: Benimle bu şekilde konuşamazsın, ben ABD Başkanı'yım

 ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, ülke dışında görevli Amerikan askerleriyle Şükran Günü münasebetiyle Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği video konferans sonrası bir gazeteciyle münakaşaya girdi.
Başkan Trump, medyayla geçirdiği 25 dakikalık görüşme sırasında seçim yenilgisini tam olarak kabul etmeyen tutumunu sürdürdü ve yasal argümanlarının devam edeceği konusunda ısrar etti.
Trump 20 Ocak 2012'de gerçekleşecek yemin törenine 55 gün olduğunu belirtse de zamanın hızla geçmekte olduğunu da kabul etti.
3 Kasım seçimleriyle belirlenen delegelerden oluşan seçiciler kurulunun Joe Biden'ın kazandığını onaylaması halinde Beyaz Saray'dan ayrılacağını söyleyen Trump, böyle bir kararının "hata" olacağını da söylemeyi ihmal etmedi.
Şükran Günü gerçekleşen basın görüşmesinde temelsiz iddialarına devam eden Başkan, "kitlesel boyutta usulsüzlük" yaşandığını ve kilit öneme sahip eyaletlerdeki "hilekar" yetkililer yüzünden bu bölgelerde kaybettiğini ileri sürdü.
"Şu an ve sonrasında yaşanacak birçok şeyin seçim sonuçlarını değiştirebileceğini" iddia eden Trump, kaybetmiş olmasına rağmen önlerinde gidilecek daha çok yol olduğunu savundu.
Şikayetlerini tekrarlayıp Biden'ı galibiyete taşıyan Georgia ve Pensilvanya eyaletlerindeki yetkilileri kınayan Trump'ın öfkesinden gazeteciler de nasibini aldı.
Reuters muhabiri Jeff Mason, seçimde hile olduğu iddialarını sürdüren Trump'a Biden karşısında yenilgiyi kabul edip etmediğini sordu.
Trump'ın bu sözlere yanıt olarak "Önemsiz birisin. Benimle bu şekilde konuşamazsın. Ben ABD Başkanı'yım. Başkan'la asla bu şekilde konuşma" diye çıkıştı.
Başkan Trump toplantı sonrası Twitter hesabından yaptığı paylaşımda da "Orduya Şükran Günü dileklerimi ilettikten sonra uzun bir basın toplantısı yaptım ve Yalan Haber Medyası'nın böyle bir toplantının gerçek mesajının duyulmaması için koordine olduğunu bir kez daha görmüş oldum. Vurgulanan birinci nokta, 2020 seçimlerinin HİLELİ olduğu ve benim KAZANMIŞ olmamdır!" ifadelerini kullandı.
Trump'ın bu iletisi, seçim gününden bu yana birçok paylaşımında olduğu gibi Twitter tarafından uyarı işaretiyle görüldü.
Bu arada Reuters muhabiri Manson'la Başkan Trump arasında daha önce de gerilim yaşanmıştı.
Beyaz Saray'da bu yıl içinde gerçekleşen iki ayrı basın toplantısında Trump, koronavirüs nedeniyle maskeli halde soru soran Mason'ın söylediklerini anlayamadığını belirterek muhabirden maskesini çıkarmasını istemiş ancak bu talepleri reddedilmişti.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”