Krebs: Trump'ın seçimlerde hile yapıldığına ilişkin iddiaları ‘komik’

ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı Eski Direktörü Christopher Krebs (Arşivler-Reuters)
ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı Eski Direktörü Christopher Krebs (Arşivler-Reuters)
TT

Krebs: Trump'ın seçimlerde hile yapıldığına ilişkin iddiaları ‘komik’

ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı Eski Direktörü Christopher Krebs (Arşivler-Reuters)
ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı Eski Direktörü Christopher Krebs (Arşivler-Reuters)

3 Kasım seçimlerinin ABD tarihindeki en güvenilir seçimlerden biri olduğunu söylemesinin ardından Başkan Donald Trump tarafından görevden alınan ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı Eski Direktörü Christopher Krebs, Trump'ın seçimlerde hile yapıldığına ilişkin iddialarını "komik" olarak nitelendirdi.
CBS kanalında yayınlanan "60 Dakika" programına konuk olan ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı Eski Direktörü Christopher Krebs, "Yabancı ülkelerin oy kayıt sistemlerini manipüle ettiği iddiaları temelsizdir” açıklamasında bulundu.
Trump’ın eski avukatı Sidney Powell geçen hafta bir komplo teorisi ortaya atmış, yedi yıl önce hayatını kaybeden eski Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’in emriyle icat edilen oylama sistemleri sayesinde ABD seçim sonuçlarının Demokrat aday Joe Biden lehine çevrildiğini söylemişti. Bu skandal açıklamanın ardından Trump’ın hukuk ekibi geçen hafta Sidney Powell ile yollarını ayırmıştı.
Powell ve bazı isimler oylama makinelerinin, üstünlüğü Trump'tan alıp Biden'a verdiğini ve ABD’deki oylama sistemi hakkında bazı bilgilerin Almanya'daki sunucularda saklandığını iddia etmişlerdi.
CBS kanalında yayınlanan "60 Dakika" programına konuşan Krebs, “ABD’deki tüm oylar ABD'de sayılıyor" açıklamasında bulundu. Dün bir bölümü yayınlanan röportajın tamamı yarın yayınlanacak.
Trump, 3 Kasım seçimlerinin ABD tarihindeki en güvenilir seçimlerden biri olduğunu söyleyen Krebs’i 17 Kasım’da görevden aldı.
Reuters’ın haberine göre konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Krebs şunları söyledi: “Bildiğim kadarıyla yabancı bir gücün herhangi bir makineyi kurcaladığına dair hiçbir kanıt yok. Bunlar, komik iddialar. Amerikan halkı oylarına yüzde yüz güvenmeli.” 
Son yapılan ABD seçimlerinde Biden 306 delege kazanarak, 232 delege kazanan Trump'ı geride bıraktı ve zaferini ilan etti. Oy sayılarında da bariz bir üstünlük elde eden Biden ile rakibi arasındaki oy farkı altı milyon oldu.
Trump ve avukatları, herhangi bir delil ortaya koymadan, seçimlerde kazananın büyük bir hile ile el değiştirdiğini iddia etmeye devam ediyorlar. Kazanın kendisi olduğunu ileri süren Trump, perşembe günü yaptığı açıklamada, seçim kurulunun Biden'ın zaferini onaylaması halinde Beyaz Saray'dan ayrılacağını belirtmişti.



Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u neden görevden aldı?

ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)
TT

Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u neden görevden aldı?

ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın ani bir kararla Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u görevden alarak ABD’nin bir sonraki Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi olarak aday göstereceğini açıklaması, kararın nedenlerine ilişkin soru işaretleri yarattı.

Axios'a konuşan Trump yönetimindeki kaynaklar, “Ay boyunca Waltz'un görevinden ayrılacağı anlaşılıyordu ve kendisi de öyle davranmaya başladı” dedi. Husilere yönelik askeri saldırılarla ilgili özel bir gruba yanlışlıkla bir gazeteciyi eklemesinin ardından Signalgate skandalı ona büyük zarar verdi ama tek sorunu bu değildi. Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Trump'ın yakın çevresinden Laura Loomer gibi birçok kişiyle anlaşmazlık içindeydi.

ergthyju
Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, 4 Şubat'ta Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ile birlikte bir basın toplantısına katıldı. (AFP)

Waltz'un görevden alınacağına dair çıkan haberlerin ardından Trump, Waltz'un Washington dışında yeni bir pozisyona, ABD’nin BM Daimî Temsilciliği’ne aday gösterildiğini açıkladı.

Waltz'un perde arkasındaki performansı, diğer hükümet ve Beyaz Saray yetkilileriyle umulduğu kadar iyi gitmedi.

Axios'a konuşan üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, mart ayında Grönland’a yaptığı gezide Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in kendisine ‘daha fazla iş birliği içinde çalışması’ tavsiyesinde bulunduğunu söyledi.

Diğer yandan komplo teorisyeni ve Trump yanlısı sosyal medya fenomeni Loomer, Trump'ın ikinci döneminde işe alınmaması gereken ‘sadakatsiz’ ve ‘neo-muhafazakârlar’ olduğunu iddia ettiği kişilere karşı acımasız bir kampanya yürüttü.

Loomer bir ay önce Trump'la yaptığı görüşmede, Waltz'un işe aldığı bazı personeli işten çıkarmasını istemiş ve Waltz'un yıllar önce Trump'ı eleştirdiği eski bir videoyu paylaşmıştı.

Axios'a konuşan kaynaklar, Waltz'un Loomer tarafından hedef gösterilen kişilerin tamamını kovmadığını, ancak ihmal edilmiş bir kişi gibi davrandığını ve öyle de olduğunu söyledi.

Son günlerde Wiles, Waltz'ın halefi için isimler toplamaya başladı, ancak süreci ve görüşmeleri gizli tuttu. Şimdilik Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçici olarak bu görevi üstlenirken mevcut pozisyonunu da koruyacak.

dsfvgbhty
Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ABD Başkanı Donald Trump'ın Oval Ofis'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi sırasında (AFP)

Konu hakkında bilgi sahibi bir kaynak Axios'a yaptığı açıklamada, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un bazı haberlerde kalıcı bir seçenek olarak öne sürüldüğünü, ancak kendisinin bu pozisyonla ilgilenmediğini söyledi.

Waltz ve halihazırda ayrılmış olan Ulusal Güvenlik Konseyi çalışanlarının çoğu yönetim içindeki en şahin kişilerdi ve ‘Amerika'yı Yeniden Büyük Yap’ kampı içinde neo-muhafazakârlar olarak görülüyorlardı.

İran konusunda Vance ve Witkoff diplomasiden yanayken, Waltz askeri saldırı fikrine daha açıktı. Şimdilik ‘itidal’ kanadı güç kazanıyor gibi görünüyor.