Mısır’dan yasa dışı göçle mücadele için 'Hayat Kurtarma Botları' projesi

Mısır Vakıflar Bakanlığı teröre destek veren ve yasa dışı göçü teşvik eden ülkelerin hesap vermesini istiyor.

Es-Safa Camii dün açıldı. (Mısır Bakanlar Kurulu’nun resmi sayfasından)
Es-Safa Camii dün açıldı. (Mısır Bakanlar Kurulu’nun resmi sayfasından)
TT

Mısır’dan yasa dışı göçle mücadele için 'Hayat Kurtarma Botları' projesi

Es-Safa Camii dün açıldı. (Mısır Bakanlar Kurulu’nun resmi sayfasından)
Es-Safa Camii dün açıldı. (Mısır Bakanlar Kurulu’nun resmi sayfasından)

Mısır’da hükümetin yasa dışı göçün tehlikeleri konusunda farkındalık yaratmak için başlattığı cumhurbaşkanlığı girişimini -Hayat Kurtarma Botları- güçlendirmeye yönelik çabaları devam ediyor. Dün, söz konusu olgunun tehlikelerine ilişkin bir farkındalık semineri düzenlendi. Uyarıda bulunularak camilerdeki hutbelerin konusu birleştirildi. Mısır Vakıflar Bakanı Muhammed Muhtar Cuma, uluslararası toplumu “terörü destekleyen, terörist gruplar lehine gayrimeşru göçmenleri toplayan ve yasa dışı göçü teşvik eden ülkelere baskı uygulayarak hesap vermesini sağlamaya” çağırdı. Cuma dün yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Terörizmin dini, vatanı, mezhebi ve sınırları yoktur. Sınırları ve kıtaları aşıp ona sığınanları ve destekleyenleri yutar. Terörizmle mücadele etmekten çekinenlerin onun ateşi ile yanması kaçınılmazdır.”
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi 2019 yılının sonunda, Mısır Göç Bakanlığı’nı “yasa dışı göçün” tehlikelerine ilişkin farkındalığı artırmak için “Hayat Kurtarma Botları” girişimini başlatmak üzere ilgili makamlarla koordinasyon sağlamakla görevlendirdi. Söz konusu proje, “Mısır vatandaşlarına onurlu bir hayat sağlamayı, hayatlarını yasa dışı göçün tehlikelerinden korumayı ve okullardaki öğrencilerle göçün tehlikeleri konusunda farkındalık yaratmayı” hedefliyor.
Mısır Vakıflar Bakanlığı dün ülkenin Nil Deltası’nda bulunan Dimyat kentinde imamlar için bir seminer düzenledi. Seminer, Vakıflar Bakanı ve Mısır Parlamentosu Din ve Vakıf İşleri Komisyonu Başkanı Dr. Usame el-Abd’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Seminer sırasında Mısır Göç ve Yurtdışındaki Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Bakanı Nebile Mükerrem imamlardan “Hayat Kurtarma Botları” girişimi ile yasa dışı göçün tehlikelerine ilişkin farkındalık uyandırmaya çalışırken Mısırlı kadınların sorunlarına odaklanmalarını” talep etti.
“Yasa dışı göç” Avrupa Kıtası için büyük bir sorun teşkil ediyor. Mısır bu olguyla  mücadele etmek için benimsediği kapsamlı strateji çerçevesinde sorunu tamamen ortadan kaldırmayı başardığını bildirdi. Bunun delili olarak da daha önceden Mısır tarafından yapılan resmi açıklamalara göre 2016 yılından beri Mısır’dan Avrupa’ya ya da başka bir yere bir tane dahi yasa dışı göçmen gemisinin gitmemiş olması gösterildi. Mısır Parlamentosu geçtiğimiz dönemlerde Avrupa’ya yasa dışı yollardan göç edenlerin sayısının artmasının ardından “yasa dışı göç” faaliyetlerini önlemek için bir yasa çıkarmıştı.
Bakan Nebile Mükerrem, Vakıflar Bakanı ve Dimyat Valisi Dr. Menal Avad dün Ras el-Bar kentinde es-Safa, er-Rahme ve en-Nahil camilerinin açılışına katıldı. Camiler kişisel girişimlerle inşa edildi ve Vakıflar Bakanlığı, bakanlığın camiler inşa etme ve yenileme planı kapsamında bu camilerin içlerini ve minarelerini geliştirmeye katkıda bulundu.
Mükerrem, yeni camilerin açılışına Vakıflar Bakanı’nın katılımından duyduğu mutluluğu dile getirerdiği açıklamasında şunları söyledi:
“Bu, Cumhurbaşkanı Sisi’nin İskenderiye Kıpti Ortodoks Patrikhanesi Papası 2. Tavadros ile birlikte El-Fettah el-Alim Camii’nin açılışına katılarak başlattığı yolun takip edildiğinin bir göstergesidir. Aynı şekilde El-Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib yeni idari başkentin Katedrali’nin açılışına da katılmıştı. Bu, Mısır’ın asıl değerleridir.”
Mısır Parlamentosu’nun resmi sayfasında dün yayınlanan fotoğraflarda beyaz örtüler içerisindeki Kıpti Bakan’ın caminin kadınlar bölümünde cuma hutbesini dinlediği görülüyor.
Mükerrem konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dünkü mesajlar, minarelerden yükselen ezan sesleri ve kiliselerden yükselen çan sesleri ile bir arada yaşama ve hoşgörülü olma ilkelerine liderlik eden Mısır’ın ululuğunun kanıtıdır. Gençlerin Allah’ın bizlere verdiği bu ülkenin nimetini koruması gerekiyor.”
Mısır Vakıflar Bakanı, er-Rahme Camii’nde “yasa dışı göç ve canları koruma” başlığı ile cuma hutbesini okudu. Bakan şunları söyledi:
“Yasa dışı göç, hayatların yok olmasına yol açabilir. Canın korunması, tüm semavi şeriatların aynı görüşte olduğu yüce hedeflerdendir. Gerek insanın intihar gibi kasıtlı olarak kendisini ya da bir başkasını öldürmesi gerekse kendisini ölüme götüren eski botlara ya da insan kaçakçılarının yaptığı gibi normal kapasitesinin üstüne çıkan botlara binerek yarı kasıtlı olarak kendisini öldürmesi olsun, hayata son vermek en büyük günahlardandır.”
Vakan ayrıca gençlere “terör örgütlerinin ellerine düşmemeleri” konusunda uyarıda bulundu.
Mısır Vakıflar Bakanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mısır, son beş yılda halkının yaşam koşullarını ve altyapısını iyileştirme noktasında önemli bir adım attı. Yasa dışı göçü önemli ölçüde engelleyen büyük projeler gerçekleştirdi ve ‘Hayat Kurtarma Botları’ girişimini başlatarak Ölüm Botları’nı’ ‘Hayat Kurtarma Botları’na dönüştürmeyi başardı. Bu girişimi ulusal ve insani düzeyde daha yukarılara taşımak için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor. Güç, din ve vatan duygusuyla çalışmalıyız.”



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.