İsimleri romanlarda kaldı: Harry Potter filmlerinde gösterilmeyen 10 yaratık

İlk Harry Potter filmi 2001'de seyirciyle buluşmuştu (Warner Bros)
İlk Harry Potter filmi 2001'de seyirciyle buluşmuştu (Warner Bros)
TT

İsimleri romanlarda kaldı: Harry Potter filmlerinde gösterilmeyen 10 yaratık

İlk Harry Potter filmi 2001'de seyirciyle buluşmuştu (Warner Bros)
İlk Harry Potter filmi 2001'de seyirciyle buluşmuştu (Warner Bros)

Sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği Harry Potter filmleri üzerinden yıllar geçse de izlenmeyi sürdürürken serinin kitaplarında yer alan bazı karakterlerinse ekranlara aktarılan hikayelerde boy göstermemesi dikkat çekiyor.
Hayranlarına büyücülük dünyasında yaşayan farklı yaratıkları gösterme konusunda başarılı bir iş çıkaran filmlerde, Dobby ve Kreacher gibi ev cinleri, Griphook ve Bodrod gibi goblinler, devler ve üç başlı köpekler gibi hayvanlar sahnede beliriyor.
Filmler, romanlarda geçen her yaratığı doldurmak için yeterli ekran süresine sahip olmasa da aradaki eksiklik, yalnızca filmlerin hayranı olan kesimin JK Rowling'in kitaplarında yer verdiği diğer yaratıklardan habersiz kaldığı anlamına geliyor.
Screen Rant'in yaptığı listeye göre, kitap sayfalarını dolduran fakat gişe rekorları kıran filmlerde göremediğimiz 10 yaratık şöyle:

Burnuk
Bu karakter, Fantastik Canavarlar film serisinin başkahramanı Newt Scamander'ın başına dert olmasıyla tanınır hale geldi. Onlar, bir kilometre öteden hazine ve altının kokusunu alabilen sevimli küçük yaratıklardır. Bu da onları epey kötü evcil hayvanlar yapar. Zümrüdüanka Yoldaşlığı kitabında Lee Jordan'ın Dolores Umbridge'in odasına soktuğu anlarla hatırlanır.

Kabuluk
Fantastik Canavarlar filmlerinin bize gösterdiği bir başka tür de kabuluklar. Büyük yeşil çomakböceği şeklindedir ama çok daha tehlikelidir. Son derece keskin dişleri ve tehdit eden herkesin gözünü oymak için kullandıkları pençeli uzun parmakları vardır. Çoğunlukla zararsızdırlar ancak onları kızdırmamak en iyisidir. Zümrüdüanka Yoldaşlığı kitabında Profesör Grubbly-Plank'in derslerinde adı geçer.

Pitirkurt
Zararsız yaratıklardır ve özellikle ilginç veya heyecan verici sayılmazlar. Ancak bu, Ateş Kadehi kitabında Draco Malfoy'un Rita Skeeter'e, bu yaratıkların kendisine saldırdıklarını iddia etmesini engellemez.

Hinkypunk
Azkaban Tutsağı kitabında, Harry ve Gryffindorlu arkadaşları, Profesör Lupin'den Karanlık Sanatlara Karşı Savunma alanında Hinkypunk hakkında bilgi edinir. Ufacık bir duman görünümüne sahip küçük, tek bacaklı yaratıklardır. Yolcuları geceleri yoldan uzaklaştırıp, genellikle tehlikeli bataklıklara veya setlere çekmeye çalışırlar. Ayrıca ateş topları fırlatabilirler ve cadılara, büyücülere ve muggle doğumlulara sorun çıkarırlar.

Doksi
Harry Potter filminin video oyunları, JK Rowling'in dünyasındaki bazı yaratıkları sergilemek için genellikle iyi bir iş çıkardı ve bunlara Doksiler de dahil. Zehirli ısırıkları olan yaramaz küçük yaratıklardır ve ısırdıkları kişiler için en iyisi bir panzehir bulmaktır, aksi halde öldürürler. Kitaplarda Fred ve George Weasley kardeşler bu yaratıkların zehirlerini kullanır.

Patlar uçlu keleker
Hagrid tehlikeli bir evcil hayvanı sevmektedir ve öğrencilerinin Ateş Kadehi romanında patlar uçlu kelekerlerden tiksindiklerini ifade etmeleri onu gücendirir. İki kafaları vardır ve aynı anda ısırma, sokma ve yakma kabiliyetine sahiptirler ve yaklaşık 3 metreye kadar uzayabilirler.

Spenks
Ateş Kadehi filminde üçüncü Üçbüyücü Kupası çok detaylı gösterilmez ve bu durum hayranların bir sfenks görmekten mahrum kaldığı anlamına gelir. Tehlikeli labirentte bu yaratığın üstesinden gelmek zorunda kalan Harry'ye çözmesi gereken zor bir bilmece verilir. Hogwarts öğrencisi soruyu doğru cevaplar ve yoluna devam eder.

Dev kalamar
Harry Potter kitaplarından hiçbirini okumadıysanız, Hogwarts'taki Büyük Göl'de yalnızca deniz kızlarının ve garkenezlerin yaşadığını düşündüğünüz için affedilebilirsiniz. Dev kalamarlarsa, Harry'nin sevdiği birini suyun derinliklerinden kurtarmak zorunda olduğu ikinci görev sırasında Ateş Kadehi romanında görülür. Ancak filmlerde bu dev yaratıklardan bahsedilmez.

Gulyabani
Harry, Sırlar Odası kitabında Kovuk'u ilk ziyaret ettiğinde Weasley ailesinin hortlağıyla tanışır. Ailenin güzel bir gece uykusu çekmesini engelleyerek zamanını bol miktarda gürültü yaparak geçiren korkunç bir yaratıktır. Bununla birlikte Harry, Ron ve Hermione, Ölüm Yadigarları romanı sırasında kaçmaya başladığında bu yaratığın aslında yararlı olduğu kanıtlanır.

Poltergeist (gürültücü hayalet)
Harry Potter filmlerinin dışarıda bıraktığı birkaç karakter var. Ludo Bagman, Charlie Weasley, Bertha Jorks ve Profesör Binns hiçbir zaman beyazperdeye çıkmadı ve gürültücü hayalet (poltergeist) Peeves için de aynı şey geçerli. Kitaplarda yaramaz bir figürdür, koridorlara tuzaklar kurar, öğrencilere eşya fırlatır, Hogwarts'ta geçirdiği süre boyunca sorunlara neden olur fakat filmlerin hayranları onu hiçbir zaman göremez.                                                                                   

Independent Türkçe, Screen Rant



Uzmanlar uyurken ağız bantlama akımına karşı uyarıyor

Bilim insanları uyku sorunu yaşayanların doktora danışmasını tavsiye ediyor (Unsplash)
Bilim insanları uyku sorunu yaşayanların doktora danışmasını tavsiye ediyor (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyurken ağız bantlama akımına karşı uyarıyor

Bilim insanları uyku sorunu yaşayanların doktora danışmasını tavsiye ediyor (Unsplash)
Bilim insanları uyku sorunu yaşayanların doktora danışmasını tavsiye ediyor (Unsplash)

Bilim insanları uyurken ağzı bantlamanın tehlikelerine karşı uyarıyor. 

Son yıllarda TikTok ve Instagram gibi platformlarda uyurken ağzı batlamanın, solunum sorunlarını giderebileceğini iddia eden videolar paylaşılıyor. 

Bu yöntemin kişiyi burnundan nefes almak zorunda bırakarak solunum güçlüğünü ortadan kaldıracağı ve daha iyi bir uyku sağlayacağı öne sürülüyor. 

Özellikle obstrüktif uyku apnesinden muzdarip kişilerin horlama ve gece boyu sürekli uyanma gibi sorunlarına çare olacağı söyleniyor. 

Kanada'daki Western Üniversitesi'nden Brian Rotenberg ve ekip arkaşları bu iddialarda doğruluk payı olup olmadığını anlamak için bir inceleme yaptı. 

Bulguları hakemli dergi PLOS One'da dün (21 Mayıs) yayımlanan çalışmada ağız bantlama üzerine bugüne kadar yapılmış, toplam 213 katılımcıyı içeren 10 araştırma analiz edildi. 

İncelenen raporlardan sadece ikisi, uyurken ağız bantlamanın bazı durumlarda biraz fayda sağlayabileceği sonucuna varmış.

Diğer çalışmalarınsa bu yöntemin solunum bozukluğu, horlama veya apneyi azalttığına dair herhangi bir kanıt bulamadığı görülüyor. Ayrıca bazı araştırmalarda, boğulma gibi ciddi risklere dair tartışmalara değiniliyor. 

Araştırmacılar makalede "4 çalışmada bantlama, mühürleme veya çene kayışı yoluyla ağzı kapatmanın, burun tıkanıklığı durumunda ciddi bir asfiksi riski oluşturabileceğini gösteren açık bir tartışma vardı" diye yazıyor.

Uzmanlar özellikle solunum güçlüğü çeken kişilerin dikkatli olması gerektiğini söylüyor. Rotenberg şu ifadeleri kullanıyor: 

Burun tıkalı ve ağız da bantla kapalıysa, hava alamama gibi panik yaratan durumlarla karşılaşma olasılığı artar.

Araştırmacılar incelenen iki çalışmaya göre, hafif derecede obstrüktif uyku apnesi durumunda ağzı kapatmanın bir ihtimal yardımcı olabileceğini söylüyor. Rotenberg ayrıca bazı çalışmalarda ağzın kısmen kapatılmasının, bulgular arasındaki farklara yol açmış olabileceğini belirtiyor.

Ekip makalede "Bu uygulamanın olası klinik faydalarını saptamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var" diye yazıyor.

Uyku sorunları üzerine çalışan ve yeni araştırmada yer almayan Dr. David Garley de incelenen çalışmaların gün içindeki semptomları takip etmediğini söylüyor:

Klinikteki obstrüktif uyku apnesi hastaları için önemli sorunlar yaratan şey, gün içindeki yorgunluk ve baş ağrıları ancak bu konu ele alınmamış.

Bilim insanları apne veya başka bir uyku sorunu yaşayan kişilerin doktora danışması gerektiğinin altını çiziyor. Örneğin maske aracılığıyla hafifçe hava üfleyerek hava yollarını açık tutan CPAP cihazları gibi onaylanmış tedaviler, obstrüktif uyku apnesinden muzdarip kişilere yardımcı olabilir. 

Independent Türkçe, Popular Science, New Scientist, PLOS One