Avrupa Parlamentosu'nun kınadığı Cezayir'de öfke hakim

İhlaller arasında medyanın susturulması ve halk hareketi aktivistlerinin hapsedilmesi bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun yönetimi, özgürlükleri ve medyayı kısıtlamakla suçlanıyor. (Reuters)
Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun yönetimi, özgürlükleri ve medyayı kısıtlamakla suçlanıyor. (Reuters)
TT

Avrupa Parlamentosu'nun kınadığı Cezayir'de öfke hakim

Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun yönetimi, özgürlükleri ve medyayı kısıtlamakla suçlanıyor. (Reuters)
Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun yönetimi, özgürlükleri ve medyayı kısıtlamakla suçlanıyor. (Reuters)

Cezayir'de hükümet yanlısı partiler, Avrupa Parlamentosu'nun halk hareketi aktivistlerinin hapse atılması ve medyacıların sıkıştırılması gibi ‘Cezayir'deki ihlalleri’ kınayan listesine tepki gösterdiler.
Çoğunluktaki Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) tarafından dün yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Avrupa Parlamentosu'nun Cezayir'in içişlerine bariz bir müdahale teşkil edecek şekilde, Cezayir'deki insan haklarıyla ilgili liste çıkarması memnuniyetsizlikle karşılandı. Bu liste, aynı kurumun 28 Kasım 2019 tarihinde yayınladığı listenin tam bir kopyasıdır. Nitekim söz konusu liste de egemenliklerine el sürmeye çalışan küstah seslere en iyi cevabı veren Cezayirlilerin içişlerine yönelik bir müdahaleydi. Cevap ise 12 Aralık 2019’ta düzenlenen, özgür halk iradesiyle sonuçlanan ve dosttan önce düşmanın şahitlik ettiği cumhurbaşkanlığı seçimlerine güçlü katılımla verildi.”
Eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika ve Başbakanı Abdulaziz Cerrad gibi FLN’nin önde gelen iismlerinden olan Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından FLN ile ilişiğini kestiğini  açıklamıştı. Halk hareketi patlak verdiğinde milyonlarca gösterici, eski iki genel sekreter de dahil olmak üzere liderlerinin çoğunun yolsuzluk suçlamasıyla hapse atıldığı FLN’nin kapatılmasını talep etmişti.
Parlamentodaki ikinci siyasi güç olan Demokratik Ulusal Birlik’ten (RND) şu açıklama yapıldı:
“Söz konusu listede yanlış ve yanlış iddialar bulunuyor. Avrupa Parlamentosu'na aynı zamanda yörüngesinde seyreden ve devrimci Cezayir'e karşı nefretini paylaşan tüm borazanlara, yenilenme ve değişim yolunda olduğumuzu, Cezayir'in halkının çıkarlarına uygun gördüğü kararları tam egemenlik ve bağımsızlıkla aldığını hatırlatıyoruz. Bu kararlar arasında insan hakları ve özgürlüklerinin geliştirilmesi ve korunmasına katkıda bulunanlar da var.
Yolsuzluk suçlamasıyla cezaevinde bulunan eski Başbakan Ahmed Uyahya’nın partisi RND, söz konusu listenin ‘kışkırtıcı olduğunu, Cezayirlilerin içişlerine yönelik Avrupa  müdahalesi sayıldığını’ söyledi.
Tebbun’un politikalarına sadık Yeni Nesil Partisi Başkanı Sufyan Ceylani de listenin “Cezayirlilerin onurunu lekelediğini, Cezayir’i bir manda olarak görme girişimi sayıldığını” belirtti. Ceylani sözlerinin devamında “Tüm vatanseverlerin egemenliğimizi savunması gerekiyor. Değişime evet, kaosa hayır” ifadelerini kullandı. Hareket içindeki aktivistlere karşı çıktığının bir göstergesi olarak da “Daha önceki açıklamalarına göre, yabancı gündeme hizmet etmek için ülke içindeki istikrara darbe vurmayı istiyorlar” dedi.
Milletvekillerinin perşembe günü gerçekleştirilen oturumda oyladığı söz konusu bağlayıcı olmayan listede; 2019 yazından bu yana barışçıl harekete, sendika aktivistlerine ve gazetecilere yönelik siyasi tutuklamalar ve keyfi gözaltılarda artışın adil yargılanma konusundaki temel haklarına aykırı oluşu, genellikle ulusal güvenliğe karşı yabancı güçlerle komplo kurmakla suçlanan bağımsız medyaya sansür, sorgulama ve ağır cezaların uygulanması ve bunların Buteflika hükümetinin resmen sona ermesine rağmen devam etmesi gibi ihlaller yer alıyor. Kovid-19 salgınıyla mücadelede getirilen güvenlik kısıtlamalarının hükümetin kontrollerini sıkılaştırdığı, yetkililerin bu kısıtlamaları sivil alanı daha fazla kısıtlamak, barışçıl muhalefeti sınırlamak ve ifade özgürlüğünü engellemek için kullandığına da değiniliyor. İktidardaki yetkilileri sosyal medyada eleştirdikleri için tutuklanan bazı aktivistlerin isimlerine yer verilen listede aynı zamanda Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) muhabiri gazeteci Halid Dararni'nin hapsedilmesine dikkat çekiliyor. Dararni, ‘kalabalığı tahrik etme’ ve ‘ulusal birliği tehdit’ suçlarından temyiz mahkemesi tarafından iki yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Cezayir Hükümet Sözcüsü Ammar Balhimer, geçen yıl çıkartılan benzer bir listeye verdiği cevapta “listenin Cezayir’e pusu kuran, kaosa ve karışıklığa sebebiyet vermek isteyen parlamenterlerin maskesini düşürdüğünü ancak bu planların farkında olan Cezayir’in bu kişilerle mücadele etmeye kararlı olduğunu” vurgulamıştı.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian