Yemen: Husiler katliam yaptı BM Generali katliama değinmedi

Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu (UNMHA) ve Yeniden Yerleştirme Koordinasyon Komisyonu Başkanı General Guha Ekim 2019’da sıcak temas hattına yaptığı bir ziyaret sırasında (EPA)
Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu (UNMHA) ve Yeniden Yerleştirme Koordinasyon Komisyonu Başkanı General Guha Ekim 2019’da sıcak temas hattına yaptığı bir ziyaret sırasında (EPA)
TT

Yemen: Husiler katliam yaptı BM Generali katliama değinmedi

Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu (UNMHA) ve Yeniden Yerleştirme Koordinasyon Komisyonu Başkanı General Guha Ekim 2019’da sıcak temas hattına yaptığı bir ziyaret sırasında (EPA)
Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu (UNMHA) ve Yeniden Yerleştirme Koordinasyon Komisyonu Başkanı General Guha Ekim 2019’da sıcak temas hattına yaptığı bir ziyaret sırasında (EPA)

Yemen’den Husi milisler, Pazar günü Hudeyde vilayetinin güneyinde 4’ü kadın, 4’ü çocuk 8 sivili öldürdü; 9 sivili ise yaraladı.
Aynı gün ‘Hudeyde Generali’ şeklinde anılan BM Hudeyde Anlaşması'nı Destekleme Misyonu Başkanı General Abhijit Guha’nın açıklamaları da kamuoyunda tepki topladı. Guha’nın katliama değinmemesi ve Husileri kınamadan ateşkes çağrısı yapması eleştirildi.
Yemen'deki yerel sağlık kaynakları, Husilerin Hudeyde’ye bağlı Dureyhimi şehrinin batısındaki bir köye yönelik bombalı saldırısında 4 çocuk ve 4 kadının hayatını kaybettiğini, diğerleri de çocuk ve kadın olmak üzere 9 kişi yaralandığını bildirdi.
Öte yandan Birleşmiş Milletler Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu (UNMHA) ve Yeniden Yerleştirme Koordinasyon Komisyonu Başkanı Korgeneral Ebhijit Guha’dan ateşkes çağrısı geldi. ‘Hudeyde Generali’ Guha yaptığı açıklamada, “Şimdi ateşkesin ve sahadaki kötüye giden insani durumun daha kötüleşmesine yol açacak yükselen askeri çatışma sarmalını sona erdirmenin zamanı geldi” ifadelerine yer verdi. Yemenli aktivistler, BM’nin ‘Hudeyde Generali’nin bu açıklamasını eleştirerek, bu suçları işleyen tarafa herhangi bir atıfta ya da kınamada bulunmadığı uyarısı yaptı.
Yemenli siyaset ve insan hakları aktivisti Hamdan el-Aliyi Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Bu açıklama, uluslararası toplumu yanıltma, insan haklarını ve İsveç Sözleşmesini daimi olarak ihlal edenlere net bir biçimde atıfta bulunmama çerçevesinde geliyor. İsveç Anlaşması’nın uygulanmamasının sebebine işaret etmeyen bu türden belirsiz beyanatların, işlenen suçların devam etmesinin ve Hudeyde halkının acı çekmesinin nedeni olduğu söylenebilir” ifadelerine yer verdi.
Yemenli siyasi aktivist, “Birleşmiş Milletler bu yumuşak üslupla barışa ulaşabileceğini düşünebilir, ancak bu bir hatadır. Barış, masumların kanları pahasına sağlanan bir şey değildir. Barış ancak adil bir esas üzerine tesis edilebilir. Kimin insan haklarını ihlal ettiğinin ve Birleşmiş Milletlerin gözetiminde yapılan anlaşmaları kimin deldiğinin bilinmesi dünya için adildir.” sözleriyle eklemede bulundu.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.