Mısır- Filistin zirvesi bugün Kahire’de düzenleniyor

Kral 2. Abdullah ve Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 29 Kasım’da Akabe’de bir araya geldi. (DPA)
Kral 2. Abdullah ve Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 29 Kasım’da Akabe’de bir araya geldi. (DPA)
TT

Mısır- Filistin zirvesi bugün Kahire’de düzenleniyor

Kral 2. Abdullah ve Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 29 Kasım’da Akabe’de bir araya geldi. (DPA)
Kral 2. Abdullah ve Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 29 Kasım’da Akabe’de bir araya geldi. (DPA)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, başkanlı ettiği heyetle birlikte 29 Kasım’da Kahire’ye gitti. Ziyaretin gündeminde iki ülke arasındaki iş birliği ve son gelişmeler var. Abbas, Mısır’dan önce de Ürdün’e benzer bir ziyarette bulunarak Kral 2. Abdullah ile bir araya geldi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi ve Sivil İşler Heyeti Başkanı Bakan Hüseyin eş-Şeyh ve Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Tuğgeneral Macid Farac’dan oluşan bir heyete başkanlık eden Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında bugün Mısır- Filistin zirvesi düzenlenecek.
Filistin Devleti’nin Arap Birliği’ndeki Daimi Temsilcisi Diyab el-Luh, Filistin Devlet Başkanı’nın ziyaretinin Cumhurbaşkanı Sisi ile ‘başta bölgenin yaşadıkları olmak üzere Arap bölgesel ve uluslararası düzeylerdeki çeşitli meseleler hususunda kalıcı ve sürekli istişare ve iş birliğini somutlaştırmayı’ amaçladığını bildirdi. 
Filistin Haber Ajansı’na (Wafa) konuşan Luh, zirve toplantısının iki liderlik arasındaki ortak koordinasyon çerçevesinde, Devlet Başkanı Abbas ve Cumhurbaşkanı Sisi’yi 30 Kasım’da bir araya getireceğini belirtti. Diyab el-Luh, Filistin meselesini bir Mısır ulusal güvenlik konusu olarak gören, Filistin halkının ve haklı davalarının yanında duran Kahire yönetiminin ve halkının duruşuna övgüde bulundu.
Diğer yandan Ürdün Kraliyet Mahkemesi tarafından yapılan açıklamaya göre Kral 2. Abdullah, 29 Kasım’da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmesi sırasında Filistin- İsrail anlaşmazlığını iki devletli çözüm temelinde sonlandırmak için uluslararası çabaların yoğunlaştırılması çağrısında bulundu. Açıklamada, Kral Abdullah’ın Devlet Başkanı Abbas ile sahil kenti Akabe’de yaptığı görüşmede ‘adil ve kalıcı bir barışa ulaşmak ve Filistin- İsrail anlaşmazlığını iki devletli çözüme dayalı olarak sona erdirmek için uluslararası çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini’ dile getirdiği aktarıldı.
Kral ayrıca Kudüs’teki yasal ve tarihi statükonun korunması gerektiğini belirterek Ürdün Krallığı’nın ‘şehrin kimliğini ve kutsal alanlarını değiştirmeyi amaçlayan tüm tek taraflı önlemlere karşı olduğunu ve kutsal Mescid-i Aksa’yı zamansal veya mekânsal olarak bölme girişimlerini kabul etmediğini’ vurguladı. Kral Abdullah açıklamasında şunları söyledi:
“Ürdün, Kudüs’teki İslami ve Hıristiyan kutsal yerlerinin korunmasında tarihsel ve dini rolünü, bu kutsallıklara yönelik Haşimi vesayeti temelinde oynamaya devam ediyor.”
Abbas da Kral’ın liderliğindeki Ürdün’ün, Filistinlilerin haklarını savunma ve haklı davalarını destekleme hususundaki tutarlı ve açık tutumuna övgüde bulundu.
Diğer yandan Arap Birliği, 29 Kasım 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından onaylanan Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’nü kutladı. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, işgal altındaki Filistin topraklarında yayılan koronavirüs salgını da dahil ‘işgalcilerin çekiçleri, ihlalleri ve ırkçı uygulamaları’ nedeniyle bu yıl Filistin halkının çektiği acıların iki katına çıktığını dile getirdi.
Ebu Gayt, ortaya çıkan söz konusu tehlikeyle ilgili küresel tartışmalara rağmen ‘İsrail işgalinin sonuçlarının ve Filistin halkının meşru haklarından mahrum bırakılmasının tüm Arap ülkeleri için merkezi bir sorun ve önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ettiğini’ belirtti.
Birliğin her yıl coşkuyla Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’nü kutladığını ve Filistin davasının Arap milleti için merkezi konumda olduğunu vurgulayan Ebu Gayt ayrıca Filistinlilere de ‘70 yılı aşkın süredir maruz kaldıkları adaletsizliğin devam etmeyeceği mesajı gönderdi. Tarihin tanık olduğu diğer tüm işgallerde olduğu gibi bu işgalin de biteceğini’ belirterek devam eden dayanışmaya dikkat çekti.



Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian


Mısır ve Katar, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi umuyor

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
TT

Mısır ve Katar, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi umuyor

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)

Mısır ve Katar, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının yakında uygulanacağına dair umutlarını dile getirdiler.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi için hazırladığı planın ilk aşamasını tamamlamak üzere olduğunu ve ikinci aşamanın yakında başlayacağını umduğunu belirtti.

Abdulati, Mısır'ın Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla insani yardımı daha büyük miktarlarda ve kısıtlama olmaksızın Gazze Şeridi'ne ulaştırmayı umduğunu söyledi. Ülkesinin Gazze'nin yeniden inşası konulu bir konferansın tarihini belirlemek için ABD ile koordinasyon içinde olduğunu açıklayan Abdulati, konferansın Mısır ve ABD'nin eş başkanlığında gerçekleştirileceğini ifade etti.

Güvenlik desteği konusuna da değinen Abdulati, bölgede istikrar ve güvenliği teşvik etme çabalarının bir parçası olarak, Mısır'ın Filistin polisinin eğitimine katılım konusunda Avrupa ülkeleriyle istişareye hazır olduğunu bildirdi.

Katar ise Hamas ve İsrail'in ‘çok yakında’ ikinci aşama görüşmelerine başlamasını umduğunu ifade etti.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, Doha'da düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin önerisiyle ulaşılan ve 10 Ekim'den beri yürürlükte olan Gazze ateşkes anlaşmasına atıfta bulunarak, “İki tarafı mümkün olan en kısa sürede ikinci aşamaya geçmeye zorlamamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Ensari, görüşmelerin Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail kontrolündeki bir bölgede bulunan tünellerde mahsur kalan Hamas savaşçılarının akıbeti gibi çetrefilli konuları da içereceğini kaydetti.