Libya'nın bölünmüş haldeki parlamento üyeleri Gadames’te bir araya geliyor

Ortak Askeri Komite üyeleri, BM Temsilcisi Vekili ile Kasım ayı başlarında Gadames’e yöneldi (Gadames Belediyesi)
Ortak Askeri Komite üyeleri, BM Temsilcisi Vekili ile Kasım ayı başlarında Gadames’e yöneldi (Gadames Belediyesi)
TT

Libya'nın bölünmüş haldeki parlamento üyeleri Gadames’te bir araya geliyor

Ortak Askeri Komite üyeleri, BM Temsilcisi Vekili ile Kasım ayı başlarında Gadames’e yöneldi (Gadames Belediyesi)
Ortak Askeri Komite üyeleri, BM Temsilcisi Vekili ile Kasım ayı başlarında Gadames’e yöneldi (Gadames Belediyesi)

Antik tarihin derinliklerinden günümüze kadar Libya’nın Gadames şehri,
son yıllarda ülkenin çoğu yerinde hüküm süren kutuplaşmadan kendisini uzak tutan huzur ve bağımsızlık çizgisini  koruyarak, dağınık kalpleri ve karşıt görüşleri bir araya getirmek üzere bir dinlenme alanına dönüştü.
Erken dönemde ve Libya krizinin karmaşıklığının tırmanmasının ardından farklı siyasi kafileler, Birleşmiş Milletler’in (BM) eski Libya Özel Temsilcisi Bernardino Leon’un desteğiyle Libya diyalog turlarını görüşmek üzere, 2014 yılında Tunus ve Cezayir sınırlarına yakın şehirlerde iki defa seyahat etti. O dönemler, söz konusu diyalog turları ‘Gadames 1’ ve ‘Gadames 2’ olarak biliniyordu. Şu an ise şehir, Fas’taki Tanca toplantılarından dönen Temsilciler Meclisi üyelerinin, Libya savaşının ardından ülkenin doğusu ve batısı arasında bölünmüş parlamentonun toplanacağı birleşik bir oturum için geri dönmelerini bekliyor.
Libya çölünde bulunan ve geçmişte ‘Çöl İncisi’ adı verilmiş bir vahada inşa edilen şehir, yalnızca birbiriyle kesişen çıkarlara sahip politikacıları fikir birliğine ulaştırdı. Birkaç Batı ve Arap başkenti arasında dolaşan kriz meselesine rağmen, bir araya gelmek ve birçok karmaşık toplantı düzenlemek için bir başlangıç noktası olmaya ise devam ediyor.
Bundan 19 ay önce BM’nin eski Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, Libya krizi taraflarının çoğunun ‘geleceğin yol haritasını çizme’ daveti üzerine, 14 Nisan 2019 tarihinde ‘kapsayıcı ulusal bir konferans’ düzenlemeyi umut ediyordu. Ancak Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’in, başkent Trablus’a karşı başlattığı ilk savaş patlak verdi ve konferans askıya alındı, ardından ise süresiz şekilde ertelendi.
Tarih kitapları, mekânsal olarak uzak, ama Libyalıların kalplerine yakın olan bu bölgedeki eski insanların izlerini koruyor. Burası, hurma ağaçlarından oluşan bir vaha olarak biliniyor ve kendine özgü mimari tarzın bir örneğini temsil ediyor. Ukbe bin Nafi’nin, burayı Hicri 42 yılında Muaviye bin Ebi Sufyan’ın hilafetinde fethettiği ve o günden bu yana ‘Kervanlar Şehri’ ve ‘Çöl İncisi’ olarak isimlendirildiği biliniyor. Şehir, Libya çölünün kuzeyi ve güneyi arasından geçen kervanlar için dinlenme yeriydi. Diğer birçok bölge gibi Gadames de Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından korunan antik bir şehir olarak sınıflandırıldı.
Gadames, Hums’tan Nalut’a uzanmış Nafusa sıradağları altından geçen 600 km’lik bir yol ile başkent Trablus’a bağlanıyor. Şehrin yakınında, Gadames’i Libya’nın batı ve güneyine bağlayan bir havaalanı da yer alıyor.
Bu nedenle 5+5 Ortak Askeri Komite üyelerinin, ‘13 aylık bir savaşın ardından Gadames’in, BM Genel Sekreteri’nin Libya Özel Temsilci Vekili Stephanie Williams’ın katılımıyla Kasım ayı başlarında bir araya geldikleri ilk şehir olması’ için uzlaşısı doğal bir durum. Gadames toplantısı ayrıca, 23 Ekim’de kalıcı ateşkesin imzalanması sonrasında komitenin Libya içerisindeki ilk doğrudan toplantısı oldu.
Doğu ve batı arasında bölünmüş olan Temsilciler Meclisi’nin üyelerinin oluşturduğu 13+ 13 komitesinin, Fas’ın Tanca kentinde yaptığı görüşmenin ardından üyeler, Libya’ya döner dönmez Gadames’te birleşik bir oturum düzenleyecek ve bölünmeyi sona erdirmek üzere adımlar atmaya başlayacak. Temsilciler Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre Gadames’teki oturum, ‘Temsilciler Meclisi’nin bölünmesini sona erdirme hususundaki her şeyi, yükümlülüklerin sonuna kadar yerine getirilmesini sağlayacak şekilde onaylamayı’ hedefliyor.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz