Cezayir’de koronavirüs vakası sayısı 29 bini aştı

Cezayir’de koronavirüs vakası sayısı 29 bini aştı
TT

Cezayir’de koronavirüs vakası sayısı 29 bini aştı

Cezayir’de koronavirüs vakası sayısı 29 bini aştı

Cezayir’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) toplam vaka sayısı 29 bine, virüs sebebiyle hayatını kaybeden kişi sayısı ise 2 bin 300’e ulaştı. Hükümet tarafından yeni alınan önlemler kapsamında, ikinci el araba pazarları, spor salonları, plajlar, kültür merkezleri, eğlence ve dinlenme mekanları 15 gün boyunca kapalı tutulacak.
Cezayir Hükümeti dün, uçuşların durdurulmasından üzerinden 8 aydan uzun bir süresinin geçmesinin ardından yurtiçi uçuşlara yönelik konulan yasağın kaldırıldığını duyurdu.
Başbakanlık tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, uçuşların önümüzdeki pazar günü yeniden başlayacağı ve ilk aşamada yüzde 50 kapasite ile çalışılacağı belirtildi ancak açıklamada yurtdışı uçuşları ile ilgili olarak, herhangi bir bilgi verilmezken, özel medya kuruluşları Fransa’ya yapılan uçuşların Aralık ayı sonunda yeniden başlayacağını belirtmişti. Dünyanın birçok noktasında Cezayir’e dönüş yapmak için aylardır çağrıda bulunan onlarca Cezayirli bulunuyor.
Yurtiçi uçuşların tekrar başlatılmasına ilişkin yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Yerel ağ içerisinde yolcuların seyahat etmesi için hava hizmetlerine yönelik önlemlerin kaldırılması, havalimanlarında ve uçakta, sivil havacılık otoritelerinin tavsiyelerine dayanılarak hazırlanmış ve Koronavirüs Bilim Kurulu tarafından onaylanmış sıkı önlemlerin uygulanmasına ve sağlık protokollerine riayet edilmesine bağlıdır.”
Söz konusu açıklamada, ulusal havacılık şirketinin reklam kampanyalarının ikiye katlanması ile görevli olduğu belirtildi.
Başbakanlık ayrıca, 500 kişiden fazla kapasiteli camilerin açılacağını duyurdu. 3 ay önce ise bin kişi kapasiteli camilerde namaz kılma yasağı kaldırılmıştı.
Açıklamada bu kararın yarından itibaren yürürlüğe gireceği, “Camilerin, Din İşleri ve Vakıflar’ın vilayet müdürlükleri tarafından cami çalışanları ve cami komiteleri aracılığıyla gerçekleştirilen gözetimi ve denetimi altında açılışlarının yapılacağını çalışmanın, sivil koruma hizmetleri ile koordinasyon halinde belediye başkanlarının katkısı, mahalle komitelerinin ve yerel dernek hareketlerinin desteği ile yürütüleceği” açıklandı.
Açıklamada ayrıca hükümetin “İbadete açılması için ruhsat almış olan camilerde (bin kişi kapasiteli) alınan önleyici tedbirlerin iyi bir şekilde uygulandığını ve vatandaşların sosyal mesafe, maske kullanma zorunluluğu, herkesin kendi seccadesini getirmesi, temizlik önlemlerinin alınması ve diğer önlemler gibi tüm tedbirlerine sürekli olarak riayet ettiklerinin gözlemlediği” belirtildi.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.